6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1418
Okunma

Önce selam eder gözlerinden öperim. Epey zamandır görüşemiyorduk.
Senin için herkes ayrı bir şey söylüyor. Kimi; iyi’dir diyor, kimi; kötü’dür.
Bugünlerde yine ortalığı yakıyormuşsun, internetin fişini çektiriyormuşsun..
Hakkında araştırma yaptım;
"Bilgisayar ve haberleşme teknolojileri konusunda bilgi sahibi olan bilgisayar programlama alanında standardın üzerinde beceriye sahip bulunan ve böylece ileri düzeyde yazılımlar geliştiren ve onları kullanabilen kişi" imişsin.
Bir de, türlerin varmış.
1.Hacktivist’ler: Kendilerine göre kötü veya yanlış olan toplumsal veya politik sorunları dile getirmek amacıyla belirli siteleri hack’leyerek mesajlarını yerleştirirlermiş.
2. Siyah Şapkalılar: Her türlü programı, siteyi veya bilgisayarı güvenlik açıklarından yararlanarak kırabilirlermiş. Bu en bilindik hacker’lar, sistemleri kullanılmaz hale getirir veya gizli bilgileri çalarlarmış. En zararlı hacker’lar siyah şapkalılarmış.
3. Beyaz Şapkalılar: Beyaz şapkalılar da her türlü programı, siteyi veya bilgisayarı güvenlik açıklarından yararlanarak kırabiliyorlarmış ancak kırdığı sistemin açıklarını sistem yöneticisine bildirerek, o açıkların kapatılması ve zararlı kişilerden korunmasını sağlıyorlarmış.
4. Gri Şapkalılar: Yasallık sınırında saldırı yapan, iyi veya kötü olabilen hacker’larmış.
5. Yazılım Korsanları: Bilgisayar programlarının kopya korumalarını kırarak, bu programları izinsiz olarak dağıtımına olanak sağlayıp para kazanırlarmış. Piyasaya korsan oyun ve program CD’lerini yazılım korsanları sağlarmış.
6. Phreaker’lar: Telefon ağları üzerinde çalışan, telefon sistemlerini hack’leyerek bedava görüşme yapmaya çalışan kişilermiş.
7. Script kiddie’ler: hacker’lığa özenen kişilermiş. Tam anlamıyla hacker değillermiş, hacker’lığa özenirlermiş. Script kiddieler genellikle kişilerin e-posta veya anında mesajlaşma şifrelerini çalarlarmış.
8.Lamer’ler: sorgulamadan, merak duymadan sadece duyarak yaptıkları mantık dışı işler ile yetinen kişilermiş.
Kimsin?
Nesin?
Ne yaparsın?
Nasıl geçinirsin?
Ne tür şapka giyersin? Bilmiyorum.
Ama, senden bir ricam var; “ Gözünü seveyim benden uzak dur!”
Benden sana fayda yok. İki satır keyif yapmak için bilgisayar başına geçiyorum,
Kurban olayım, etme, eyleme!
Beni bu zevkten mahrum etme!
Beni tamirciye mahkûm etme!
Beni kendine saydırıp, sövdürme!
İpimle kuşağım…
Başka da bir şeyim yok.
Henüz bu yılın enflasyon farklarını dahi alamadığımız bir emekli gelirim var.
Elektrik, su, benzin, gaz… zamları derken, daha vermeden belimi büktüler,
Aldığım üç kuruşluk maaşıma bir de sen el uzatma!
Senin için uzmandır diyorlar. Şanınla hareket et!
Koca koca firmalar, resmi ya da gayri resmi kuruluşlar,
Milletten hortumlanmış milyar dolarları olanlar, -benden duymuş olma ama sana bir tiyo vereyim; “paraları yurtdışındaki bankalarda saklıyorlarmış” diyorlar-
Seni küçümseyerek; kendi sayfalarına1-2-3-4… diye şifre verenler varken,
Git onları kekle –pardon- heck’le.
Nal çakmayı fakirin eşeğinde öğrenme!
SGK’nın hatlarıyla oynayıp bizi eczane önlerinde bekletme.
Bu aralar başım kalabalık, işlerim çok, beni arama.
Haberlerini dostlarımdan alırım, sen meraklanma.
İşlerin rast gitsin! Kendine iyi bak! Selâmlarımla.
Bekir GÜÇLÜER