1968-1970 yıllarında, 007 James Bond filmleri ülkemizde ve dünyada hayranlıkla izlendi. Hele hele ülkemizde 007 James Bond araçlarda 007 nolu plakalar moda oldu. Kadın/erkek tişörtlerinde amblemler keza aranır oldu. Esnaf, berber, bakkal vs. işyerlerine 007 James Bond isimlerini verdiler.
Pazar sabahıydı, gazeteleri aldım. Hangi gazetelerde “haberim çıkmıştır” diye bakayım dedim; ama bir de ne göreyim: “007 James Bond kızlar sınırı aşarak asker ve polis engelini aşıp sınırı geçerek Suriye topraklarına girdiler.” Şok olmuştum; haber atlamış, genel merkezden fırça yedim diye düşündüm. Hemen Vali Bey’i aradım: “Sayın Valim, özür dilerim böyle bir haberi okudum, şok oldum, siz ne düşünüyorsunuz?” dedim.
Vali Bey:
-“Numan Bey, öyle şey olur mu? Bu haber yalan” dedi.
Daha sonra, Cilvegözü, Yayladağı sınırlarını aradım ve bana “olmaz öyle şey” dediler. Rahatlamıştım. Yine de Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Sınır Komutanlığı’nı aradım. Onlardan yalan haber olduğunun teyidini aldım. Böylece tamamen emin olmuştum.
İskenderun’da Körfez Gazetesi sahibi merhum Ahmet PERKER, Hürriyet ve Hürriyet’in ajans muhabiriydi, gazeteciliği hep konuşulur. Gazetede ismini de görünce “haberin balon” olduğunu düşünmüştüm. 007 modasına içki masasında ayak uydurmuş, balon haberle manşeti yakalamıştı.
Elimdeki haberleri gözden geçirdim, sonra THA Adana Bölgesi’nde başkanı aradım, Hayri BERKAY telefonda ilk sözü “Numan, sana yakışmadı, böyle haber atlanır mı?” diye sitem etti. Ben de “Hayri Bey, bu haber balon, istersen Hatay Valisi’ni ara, araştır.” dedim. Hayri BERKAY tatmin olmuştu. Bana “elinde haber var mı?” dedi. Ben de trafik kazası gibi haberleri verdim. “Bunları geç” dedi. Açıkçası, konuşmalar istekler beni huzursuz etti. İçimden “bunlar balon haber istiyor” dedim.
Hayri Bey, “peki bu haber ilginizi çeker mi?” dedim. “Ver bakalım” dedi. “Bir eşek, sahibini öldürdü, köy halkı da meydanında eşeği asarak idam ettiler.” dedim. Hayri Bey, heyecanla “ver ver” dedi. Teferruatı kafadan attım, olmayan köy adını verdim, şişirdim. “Resimler” dedi, “yarın ancak gönderebilirim.” dedim.
Pazartesi ne göreyim: Gazetelerde “eşek haberi” maalesef manşet olmuş. Sayın Hayri Berkay’ı aradım. Daha ben konuşmadan “Numan Bey, nasıl manşet oldu” dedi. Ben de “Sayın Hayri Bey Başkanım, demek siz balon haber istiyorsunuz.” dedim. “Yok, sen yapmazsın” dedi. Ben de “yaparım” dedim ve ekledim: “Siz bana haber atladınız diye sitemler ettiniz.” dedim.
Sonra Vali Bey’i ziyaret ettim. “Numan Bey, bu eşek olayı nerede oldu?” dedi. Ben de “Valim, sizden özür diliyorum, 007 James Bond modasına ayak uyduramadım. Bari ben de eşek modasının 007’ye rakip olsun.” dedim.
Vali Bey:
-“Üzülme! İnsanlar; bilerek, bilmeyerek hata yapar, sonuçta doğruları biliyoruz.” dedi.