9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
460
Okunma

O değil de;
Aynı erkeği seven biri 17 diğeri 20 yaşındaki kız faceden sözleşip buluşmuşlar ve birbirini bıçaklamışlar.
Ah be güzellerim, öğreneceksiniz zamanla... Ne bir kız için ne bir erkek için ölmeye değmez.
O değil de;
’SAKARYA’da nüfus cüzdanını kaybedince kimlik bilgileri kullanılarak adına şirketler kurulan ve çok sayıda firmaya adını taşıyan çek koçanı ile karşılıksız çek yazıldığı gerekçesiyle ’karşılıksız çek vermek ve nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 5 ilde hakkında dava açılan 50 yaşındaki Bektaş Ünlütürk, hakkında yeni davalar açıldığını öğrenince üzüntüden kalp krizi geçirerek öldü.’(Kaynak: Milliyet)
Allah rahmet etsin... Çok üzücü bir durum...
Geçtiğimiz günlerde bir telefon aldım. Karşımdaki adam terörle mücadeleden olduğunu kimliğimin çalınıp çalınmadığını sordu. Hayır dediğimde ya fotokopiler dedi...
Adıma 12 tane telefon hattı açıldığını o numaraları bana vereceğini benim de gidip Akbank’tan o numaraları kapattırmam gerektiğini söyledi.
Bu arada işim bitene kadar da telefonumun açık kalmasını istedi. Konuşurken bir taraftan da arka fondan telsiz sesleri geliyor....
Polisçilik oynayana kadar gider bir polis merkezine durumu anlar öğrenirim dediğimde, ’zaten hakkınızda soruşturma açılmış’ dedi.
Püffffff dedim kapattım ve polis merkezini arayarak arayan numarayı bildirdim ama muhtemelen o hattı çıkarıp atmıştır...
O değil de;
Bir süredir yeni bir moda var. Sağlık kuruluşundan geldiklerini söyleyip ücretsiz muayeneden başlayıp Rahibe Teresa’lığa soyunan tipler var. Böylelerine karşı her zaman uyanık olmalı.
O değil de;
Doktorlar bugün eylemdeydi. Haklı davada kalem kırılan taraf hastalardı. Gelen hastayı acillere yönlendirmeleri de komikti ayrıca.
Düşünsenize, durumunu bilmiyorsunuz hastaneye gelmişsiniz ve kalp krizi geçiriyorsunuz. Acile gidin diyorlar...
Hayatî önem taşıdığı için bu eylemi kınıyorum!
Diğer taraftan;
Doktorların can güvenliğini sağlamayan yetkilileri de kınıyorum. Katil elini kolunu sallaya sallaya geliyor ve doktoru öldürüyor. Üstelik bu hep oluyor ve her ne hikmetse ne hastanelerin yetkilileri nede devletin yetkilileri bu gibi durumlara önlem alıyor.
Önlem demek sadece hastane kapısına birkaç güvenlik dikmek değildir...
Kurumlarda personel dışında içeriye girenler aransın. Okullar, hastaneler, eğlence yerleri. Aklıma ilk gelenler...
Yoksa insanlar öldükten sonra yürümek alkışlamak çözüm değil. Ölü kahramanlara değil yaşayan kahramanlara ihtiyacımız var.
Saldırılarda kaybettiğimiz tüm doktorlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum...