5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1751
Okunma
Sevgili Gönül Dostlarım!
Bundan önceki iki yazımda edebiyatımızdaki bazı şekillerden örnekler vermiş,bazı önerilerde de bulunmuştum.Hatta bir türlü başaramadığım bir konu vardı.Serbest şiir yazan arkadaşlarımın hem yazım,hem de kural hatası yaptıklarını önerilerimde belirtmiştim.Bugün şiiri meydana getiren konular üzerinde duracağız.Ben bu yazımda azami miktarda misalleri arkadaşlarımın şiirlerinden
Vermeye gayret edeceğim.
ŞİİRİN UNSURLARI: Şiir iki temel ayak üzerinde durur. Bunlardan birisi olmazsa şiir, şiir olamaz. NURULLAH ATAÇ,şiir manadadır diyenlerle de,sestedir diyenlerle de anlaşamam.Çünkü ikisi de doğrudur.Ama ayrı, ayrı değil ikisi bir araya gelince doğrudur demiştir.Peki bu nedir?
1.ŞİİRİN ŞEKİL UNSURU: Şiirin dış özelliklerini belirler ve şiire vücut verir (Kafiye,ölçü,durak,redif)gibi
2.ŞİİRİN İÇERİK UNSURLARI(MUHTEVASI)Şiire asıl ruh veren unsurlar bunlardır.(KONU,TEMA, ARMONİ,RİTM)gibi.Şiir konusuz olmaz.En önemlisi şiirin o konu içersinde sonuna kadar bütünlüğünü korumasıdır.Şiirde şekil unsurları tamam ,ama şair eğer o şiire ruh verememişse o şiir çok yavan kalır.
Nurullah Ataç’ın dediği gibi ikisi bir arada olmalıdır.
KAFİYE:İki veya daha çok dize arasındaki ses benzerliğidir.Genelde dize sonlarında bulunur.Kafiye şiirde ahengi arttıran,ezberlemeyi kolaylaştıran bir şekil unsurudur.Hece vezninin olmazsa olmazıdır.Şiirin müziğe yakınlaşmasında kafiye önemli bir yer tutar.Bir şiirin bütün dörtlüklerinde eğer aynı kafiye tekrarlanıyorsa biz buna ANA KAFİYE DİYORUZ.Bunu NAKARATLA Karıştırmayalım.Nakarat aynı dizenin dörtlük sonlarında tekrarlanmasıdır.Dize içinde yapılan kafiyelere de İÇ KAFİYE diyoruz.Her zaman söylediğimi bir daha hatırlatacağım Eğer şiirimizde ANA KAFİYE kullanacaksak daima üçüncü ve dördüncü dizeyi bir arada okuyup mananın bütünleşip bütünleşmediğine dikkat etmeliyiz.Beş türlü kafiye vardır.
1.YARIM KAFİYE: Bir sessiz harf benzeşmesine dayanır;daha çok halk edebiyatında kullanılır.
Kuloğlu der ömür geÇer Bir çiçektim koRuda
Kalmasın alemde naÇar Harap oldum yaRıda
Dünya sana konan göÇer Gözüm kaldı geRide
Dedikleri gerÇek imiş
(Ç)lerden dolayı yarım kafiyedir. (R) lerden dolayı yarım kafiyedir (de,da)rediftir.Rediften sonra
bahsedeceğiz
2.TAM KAFİYE:Bir sesli, bir sessiz harf benzeşmesine dayanan kafiye şeklidir.
Gülen gözlerinle ruhuma eşsin
Sevginle kalbimi yakan ateşsin
Nevruz tanı gibi doğan güneşsin
Canıma can kattın vurgunum sana
JANET(sitemizden)
Bu dörtlükteki (Eşsin,Ateşsin,güneşsin)kelimelerindeki( eş)lerden dolayı tam kafiyedir.(SİN)ler rediftir
Dayanamam canım inan
Yokluğuna yalnız bir an
Sensiz her şey zarar ziyan
Başkasında gözün var mı?
BANDIRMALI(sitemizden)
(An) lardan dolayı tam kafiyedir.
Bursada eski bir cami avlusu
Mermer şadırvandan şakıyan su.
A.Hamdi TANPINAR
Bu beyitteki (SU ve AVLUSU) (SU) lardan dolayı tam kafiyedir
Yazımı başka başka olsa bile aynı sesi veren kelimeler de,tam kafiye sayılmışlardır,
Yeşil pencerenden bir gül at bana
Işıklarla dolsun kalbimin içi
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut saçlarımda çiy.
A.Muhip DRANAS
(İçi ve Çiy kelimeleri de tam kafiyelidirler.Çünkü ÇİY deki (Y) sesi okunmaz ama (İ) sesini uzatır.
Sen akşamlar kadar büyülü sıcak
Rüyalarım kadar taze güzeldin
Baş başa uzandık günlerce ıslak
Çimenlerine yaz bahçelerinin A.H.TANPINAR
Dörtlüğünde (SICAK;ISLAK) kelimeleri(AK) lardan (GÜZELDİN,BAHÇELERİNİN) kelimeleri ise (İN) lerden dolayı tam kafiyedirler.
3.ZENGİN KAFİYE:İkiden fazla sesin benzeşmesiyle oluşan kafiyelerdir.
Çok sürse ayrılık aradan geçse de çok sene
Biz sende olmazsak bile sen bizdesin gene.
Dizelerinde (SENE,GENE)kelimeleri (ENE)lerden dolayı zengin kafiyeledirler.
Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun
Daima eğeceksin başkalarına boyun K.KAMU
Burada (BOYUN,KOYUN) kelimeleri (OYUN)lardan dolayı zengin kafiyelidirler.
NOT:Her harfin bir ses olduğunu unutmayalım
Titriyor İstanbul’un sevinçle her bucağı
“Gel”diyor bir el gibi sana vatan sancağı
Kapanıp öpmek için basacağın toprağı
Bütün şehir bekliyor seni dizler üstünde.
O.S. ORHON
(BUCAĞI,SANCAĞI,TOPRAĞI)kelimeleri (AĞI)lardan dolayı zengin kafiyedirler.
4.TUNÇ KAFİYE:Kafiyeli kelimelerden birinin diğerinin içinde aynen bulunmasıdır.
Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım
Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
M. A.ERSOY
(AŞARIM) kelimesi (TAŞARIM) kelimesinin içinde aynen yer almıştır.Onun için bu tunç kafiyedir.
Kalbimde vardı Byron’ı bedbaht eden melal
Gezdim o yaşta dağları,hülyam içinde lal.
Y.K.BEYATLI
(LAL) Kelimesi (MELAL) Kelimesinin içinde aynen yer almıştır.
CİNASLI KAFİYE:Yazılışları aynı olduğu halde anlamları farklı olan kelimelerle yapılan kafiye şekli
Biçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya
Ben yarimden ayrılmam
Götürseler asmaya.
Burada da (ASMAYA) kelimesi farklı anlamdadırlar.Birisi ASMAK fiili diğeri bir bitki.
Kara gözler kara gözler
Sürmeli kara gözler
Gemim deryada kaldı
Gözlerim kara gözler.
( GÖZLER) Kelimesi isim ve fiil olarak ayrı anlam taşımamaktadırlar.
NOT:CİNAS, kafiyeden ziyade bir çeşit kelime oyunudur.Bugün kullandığımız kafiyelerin sınır ve imkanları geniş olmakla beraber bazı şartları da vardır.
KAFİYENİN ŞARTLARI:
1.AYNI ANLAMA GELEN KELİMELERİN TEKRARI İLE KAFİYE YAPILMAZ.
Bu gece ay solgun yıldızlar uzak
Ben yapayalnızım annemden uzak.
Dizelerdeki (UZAK) kelimesi aynı anlama geldiğinden kafiye sayılmazlar.
2.GRAMER BAKIMINDAN AYNI ÖDEVİ GÖREN EKLER de KAFİYE SAYILMAZLAR.
Uzun uzun yola baktım
Kimse gelmeyince şaştım.
Buradaki (TIM) ekleri geçmiş zaman eki olup aynı anlamdadırlar. Dolayısıyle kafiye sayılmaz.Kelimenin kökü (BAK ve ŞAŞ)tır kikafiyeli değillerdir.
Ama,
Bir kere baktın
Kalbimi yaktın
Dizeleri kafiyelidir (K) sesinden dolayı (TIN) ise rediftir.
Bir ömre bedeldir bizim boğazlar
Masada açılsın soğuk rakılar.
(LAR) çoğul ekidir.Bu dizelerde kafiye değildirler.Çünkü aynı anlamdadırlar.
3.ÖDEVİ AYRI OLSA DA EKLER-EDATLAR-BAĞLAR KULAĞI DOLDURMAYACAK DERECEDE BELİRSİZ BULUNURLARSA,KENDİ BAŞLARINA KAFİYE SAYILMAZLAR.ANCAK KENDİNDEN ÖNCE GELEN KELİME VEYA HECELERDEN YARDIM GÖRÜRLERSE KAFİYE SAYILIRLAR.
Tarif biraz uzun oldu ama açıklayalım.
Haydi bu akşam gel de
Rahat rahat kal bizde.
Bu iki dize DE lerden dolayı gerçekte kafiyelidirler.Çünkü birinci (DE) bağlaçtır,başlı başına bir kelime olup ayrı yazılır.İkinci (DE)ise ismin (DE) halidir ve bitişik yazılır.Ama kulağa gelen ses doyurucu değildir.Ama,
Kumsal ve yeşil gölgeli sahillere in de
Bir dul gibi gez koyları sandallar içinde.
F.N.Çamlıbel
Bu iki dize şimdi kafiyelidir.(DE)lerin görevleri ayrı olduğu gibi,kendilerinden önce gelen (İN) ve (ÇİN)
Hecelerinden yardım görmüşlerdir.Ve güzel bir ses de duyulmaktadır.
Sevgili gönül dostlarım! Bugün iyiden iyiye yoruldum.Konuyu bitirmeye kararlıydım ama yazmaya devam edemiyorum.Gelecek yazımızda REDİF konusunu işleyerek bitirmeye çalışacağım.Bütün misalleri arkadaşlarımdan almayı düşünmüştüm.Ama benim bilgisayar cahili oluşum istediğimi yapmayı önledi.Redif bahsinde tekrar deneyeceğim.Kusur ve hatalarımın iyi niyetime vermenizi rica edeceğim.Ben de herkes gibi hata yapabilirim.Sevgilerimle