11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3346
Okunma

İnsanlar her zaman sevgilileri için gözyaşı dökmezlermiş bazen öyle sevgiler var ki bu sevgiyi bu duyguyu kesin kaybettiğinde anlıyorsun ve bir yangın yeri oluyor bulunduğun her yer, nefes alman zorlaşıyor işte böyle bir olay döküldü bugün ellerime
20 yıllık dostum tayin dolayısı ile il dışına gidiyor aslında geçen yıllardan bir nefes o kalmıştır o nefeste kadere teslim oluyor şimdi anılarım, gençliğim, sırlarım Canlarım her şeyim gidiyor en yakın arkadaşım kankim gençlik arkadaşım, yıllarım her şeyimi bilen beni benden iyi tanıyan kısacası ben gidiyorum sırlarımı saklı sandıklarına sakladığım sırdaşım olmayacak ruhum gidiyor ben gidiyorum aslında geçmişim bana ihanet ediyor terk ediyor şehrimin içinde öksüz koyup sevgililerim, aşklarımı alıp da şimdi beni eylülün rüzgarlarına verip darma duman ediyor bomboşum bir kolum koptu ruhumu nasılda uzak diyarlara üflediğin bilmeden yalnızlığın çengeline asıyor önce ellerimi bırakıyor için için birbirimizin avuçlarında kanadığımız ellerimi sonra gözlerimi hüzünlendiğimizde birbirimize bakıp ta konuşmadan birbirimizi anladığımız gözyaşlarımızın birbirine karıştığı gözler elimi uzattığımda tutamayacağım kilometreler koyuyor aramıza boşaldım sanki hiç yaşanmamış gibi kilit altına alınacak sır perdelerinin arkasında yüreğimin sadece benim duya bildiğim tozlu raflarında yerini alacak birgün yine sırasının gelmesini bekleyecek boynu bükük hüzünlü hatıralarım konuşulmayacak, benim haricimde hatırlayan olmayacak
Yıllarımı hayatımı cebine koydu gidiyor
Kolum kanadım kırıldı
Beni yollarının arkasına dikip de gidiyor
Geleceği yüreğime saplayıp ta gidiyor
Ah can dostum ah
Belki burada bu kadar kıymet vermediğimde mi sen kalkıp da başka dostlukların kucağına sığınmaya gidiyorsun ben sana can demedim mi ki yeni bir can arıyorsun son kez bakıyorum gençliğime son kez dokunuyorum sırlarıma kanayarak içim daralarak ellerimde yokluğun acısını genzime çekerek bakıyorum
Kendime veda ediyorum evet belki de gidene değil giden bana ağılıyorum ama kanıyorum
Tamda sana ihtiyacım olduğunda gidiyorsun şakaların esprilerini sen olmazsan ben kiminle uğraşacağım kime şaka yapıp kahkahalarla güleceğiz kim çekecek elimdeki dondurmadan gidiyorsun ben ne yapacağım şimdi söylesene kimin ellerine akıtacağım gözyaşlarımı, hayallerimi, kime okuyacağım şiirlerimi ah be kuzum yaa yanağımı okşayacak elim dilim bana kim aşkım diyecek kimi sinirlendireceğim canım ciğerim ömür yarım kanadığımda kanatlarının altına alanım nasıl bırakırsın beni kimin ellerine teslim oluyoruz kimin eline teslim ediyorsun beni söylesene hani ya ihtiyarlayınca dahi anılarımızı eteklerimize alıp konuştukça gülecektik hangi bilmeyen kişilerin kelimesinde sızlatayım yüreğimi işte gidiyorsun geleceğim ile geçmişimin arasına ayraç olarak kurumuş bir çiçek bırakıp bütün yaşanmışlıkları sırtına yükleyip gidiyorsun şimdi belki vedalara dargınım bir ölünün başındayım ölen ben çığlık atan sen senin dudaklarından haykırıyorum kendime ağıtlar yakıyor kefenime kan damlamış kimse görmüyor kanayan yeni sardığım yararlarımın tırnağınla kazıdığını geçmişimi ı yatırıyorum yanı başıma beni yalnız koyup ta nereye gidiyorsun Allah aşkına