İki görme engelle çok samimi arkadaştırlar. İkisi yolculuğa çıkarlar. Bir köye uğrayarak orada misafir olurlar. İkisi de çok acıkmışlar. Ev sahibi onlara; ekmek, soğan, bir tas da sulu köfte getirir. Bu iki arkadaş o kadar acıkmışlardır ki sorma gitsin…
Görme engelli birinin ismi Ahmet, diğeri de Mehmet’tir. Ahmet kaşıkla köfteye öyle dalmış ki, köfteleri kaşıkla ikişer, üçer ve dörder götürmektedir. Ara sıra yemekte konuşurken “ha hı, öylemi” gibi cevaplar vermektedir.
Ahmet, Mehmet’e der ki:
“Arkadaş! Köfteleri ikişer, üçer ve dörder götürme. Senin böyle yaptığını biliyorum.” Der. Mehmet şaşırır.
Mehmet:
“Kardeş! Gözlerin benimki gibi görmüyor. Köfteleri, ikişer, üçer ve dörder götürdüğümü nerden biliyorsun? Der.
Ahmet şöyle bir gülümser, Mehmet’e dönerek:
“Çünkü ben, köfteleri ikişer, üçer ve dörder götürüyorum da, senin de benim gibi böyle yapacağını tahmin ediyorum.” Der.
28.01.2012
Akdağmadeni