O N L A R ve Hüseyin ALEMDAR


Gündem yoğun ve çok keyifsiz…Hattâ tehlikeli…Sonunda ağızlarındaki en büyük baklalardan birini daha çıkardılar.Aleviler ,hastaneler ,emekliler ,kısaca vatandaş ;halk kimsenin umurunda değil,herkes kendi gemisini yürütme çabasında (doğal olarak).

Yine ve her zaman büyük balık-küçük balık hikâyesi.

Onlar…

Sistemli bir şekilde büyüyüp devletin tüm kilit noktalarına yerleştiler.Bu onların yıllarını aldı ama sinsice ve itiraf etmeliyim ki akıllıca planlarını yürüttüler.Ülkemi zehirli bir ayrık otu gibi arkalarında iz bırakmadan sardılar ve şimdi bulundukları noktadalar.

Sol halâ kendi içinde savaşırken ,kendisiyle hesaplaşamazken Onlar büyüyüp
semirdiler.
Onlar diyorum ;çünkü oylarını aldıkları insanları vaat ettikleri gibi temsil etmediklerini biliyorum.Gece kondudaki Emine türban taksa ne takmasa ne ,Onlar’ın konusu bile değildir.Ayrıca biz; yani yurttaşlar başı açık veya kapalı, birbirimizi yadırgamadan yaşıyoruz ve birbirimizi seviyoruz.

Yaşadığım son örnek : Birkaç gün önce Eyüp Sultan’ı ziyarete gittiğimde (baş örtülü bir yakınımla) hiç bir başı örtülü yurttaş çıkıp da bana ‘sen niye başın açık dolaşıyorsun, burası kutsal bir yerdir’demedi.

Baş örtüsünü ‘türban’ yapıp ülkem insanını birbirine düşürmeye çalışanların amacı başkadır.


Benim annem ,ağabeymin eşi ve ülkemin kadınlarının ciddi bir bölümü baş örtüsü takarken yasa ile korunmaya gereksinim yoktu da, bunların kadınlarının türbanları neden ülkeyi kaosa sokma pahasına çıkarılacak bir yasa ile korunmaya muhtaçtır?


Onlar ;solcular gibi tahammülsüz değiller,aksine sırf amaçları uğruna herkese mavi boncuk dağıtarak sabırla beklediler.

Ve şimdi en büyük gizli emellerine ulaşmalarına ramak kaldı ve biliyorum ki başaracaklar.Çünkü artık ülkemde Onlar’ı zapt edecek ne yazık ki hiçbir kuvvet yoktur.


.Onlar ; kendi anayasalarını hazırladılar bile ,onu da geçirecekler…meclisten.Ondan sonra bakalım Atatürk’ü ve ilkelerinin adını ağzınıza alabilecek misiniz?

Çünkü Onlar gücü ellerinde bulunduran ötekidirler ve bunu diğer ötekilerin gözüne iyice sokuyorlar haklı olarak.


Tüm bu gelişmelere karşın kimseden gerekli ‘çıt’ın çıkmaması ,ölü toprağı serpilmiş gibi herkesin ölümcül bir suskunluğa bürünmesi ,alanla satanın memnun olduğunu düşünmeme sebep oluyor.Çıkarılan seslerinse bu büyük zafer çığlıkları karşısında vızıltı kadar etkisi yoktur.

Türbanlı anayasa hepimize hayırlı uğurlu olsun diyor ve şiirden ; şiir yürekli bir arkadaşımdan söz etmek istiyorum.

Hüseyin ALEMDAR…

2007 İş Bankası Atilla İlhan Ödülü’nü ‘’VAKİTLER ve İNCELİKLER’’ isimli dosyasıyla alan şair arkadaşımız sessiz sedasız ve büyük bir alçak gönüllülükle bu büyük ödülü almanın kendisine yüklediği sorumluluğun bilincinde ,yeni şiirler yazmayı sürdürüyor.

Ben kendisini ve değerli şiirlerini ödül aldığını öğrendikten sonra sırf merakımdan internete bakarak tanıdım ve şiirlerini okudukça hiç bir gerçek başarının rastlantı olmadığına bir kez daha inandım.

13 Ocak’ ta sevgili Adnan Acar Ustam’ın mekanı Şairçıkmazı’nda düzenlediği büyük heyecanla katıldığım söyleşide kendisini tanıma olanağım oldu ve bundan çok gurur duyduğumu belirtmek istiyorum.

Uzun uzun şiir soluduğumuz ,gençlik yıllarında Beyoğlu’nda Atilla İlhan şiirlerini arka cebinde bıçak yerine gezdiren , bütünüyle şiir bir insanı tanıdığım o nadide toplantı için Adnan Acar ve ekibine teşekkür ediyor ,sevgili ALEMDAR’ı da huzurlarınızda bu haklı ve gerçek başarısı için bir kez daha yürekten kutluyorum.

…..
Her şey bu dünyaya aittir ait olmak babadır
Babadır dünyanın boynundaki kara fular baba yaşı karadır
Arifesine kül dökülmüş bayramdır babalar çocuklarda
Babalar imgesizliktir evlerde cennetlerine ağlasalar da…
…..

Şiir babadır ,şiir anadır ,şiir şehittir ,şiir türbandır ,şiir alevidir, şiir Türkiye’dir…derim efendim.