Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Fazilet ELİAÇIK
Fazilet ELİAÇIK

BİR ÖĞRETMENİN GÜNCESİ ' NDEN

Yorum

BİR ÖĞRETMENİN GÜNCESİ ' NDEN

10

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1158

Okunma

BİR ÖĞRETMENİN GÜNCESİ ' NDEN

NERDE O ESKİ KARLAR

Bilinçsiz ve çılgınca tüketim sonucu suyunu ısıttığımız dünyada, yağmura ve kara hasret kaldığımız şu günlerde eski bir anımı sizinle paylaşmak istedim.

Kar. Bembeyaz bir örtü gibi yeryüzünü kaplayan, gelinlik giydiren doğaya. Beyaza boyayan, tertemiz pırıl pırıl kar... Kimbilir ne kadar güzel yağar, seyretmesi ne mükemmel olur derken...

Hayatımın ilk kar yağışını 17 yaşımda Ordu’nun şirin köyü Düğünlük’te izledim. Köy öğretmeniyim. Ta Adana’dan gelmişim. Bu yaşıma kadar gördüğüm ikinci il Ordu. Karı da ilk defa göreceğim.
Hiç görmedim diyorum ya. Çocuktum. Bir kış günü, evdeyiz. Kar yağıyor diyerek dışarı çıktık. Beyaz birşeyler yağdı gökten, toz bulutu gibi. Yere düşünce puslu bir görüntü oluştu , o kadar. Kar denirse buna...
Ha... Bir de yıllar önce yağmış olmalı ki Adana’nın türkülerine geçmiş bu kar:
“Adana’ya kar yağmış
Kar altında gül kalmış” diye.

Kar ile tanışmam köy öğretmenliğimin ilk yılında oldu.
O güne kadar karı sadece sınıftaki mevsim şeridinde ve yılbaşı kartlarında görmüştüm.
Okuldan geldim, pencereden bakıyorum. O da ne? Kar yağıyor! Sevinçle, heyecanla, hayranlıkla bakıyorum. Sabırsızlıkla tutmasını bekliyorum. O yılbaşı kartlarında gördüğüm büyüleyici manzaraların oluşmasını; mevsim şeridindeki kar oyunlarının oynanmasını bekliyorum, bekliyorum...
Köylüler şaşkın halimle biraz da dalga geçer gibi , “bakarsan , tutmaz kar”diyorlar.

Sabah gözlerime inanamıyorum. Aman Allahım! Her yer bembeyaz, diz boyu kar. Ne müthiş bir manzara. Hiç böylesini görmemiştim. Bir yerde yaşamak için mutlaka oraya kar yağmalı diye düşünüyorum. Deniz için de aynı şeyi söylerim. Bir memleketin denizi ve karı varsa oradaki insanların keyfi beyde yoktur derim. (Kutupları bilemem.)

Burada da deniz var, kar var. Değmeyin keyfime. Dışarı çıkıyorum. Buradaki insanlar için sıradan birşey ama benim için çok önemli, çok özel adımlar: Karda yürüyorum... Sanki uzayda yürüyorum... Müthiş bir şey bu. Buz kalıbı gibi değil. Pamuk gibi değil. Bambaşka bir duygu. İnanılmaz. Uzanıyorum sırt üstü , boylu boyunca. Vücudumun kalıbı çıkıyor karın üstünde. Kartopu oynuyoruz, kardanadam yapıyoruz. Kızak yok ama el ele tutuşup kayıyoruz saatlerce... Kar sevincini ilk kez yaşıyorum .Öyle mutluyum ki...

Eve giriyorum, ocağın (kuzine) başında ellerimi ısıtmaya çalışıyorum. Üzerimdekiler sırılsıklam. Ellerim ısındıkça sızlıyor, ısındıkça sızlıyor. Dayanılır gibi değil.

...Ankara’dayım, yıllardır. Kar, buz, soğuk istemediğin kadar. Kızım küçük daha. Okula yeni başlamış. “Yoğun kar yağışı nedeniyle okullar tatil.” Kardanadam yapmak istiyoruz. Bahçeye çıkıp birlikte yapıyoruz. Fena olmuyor. Kafasına bere, boynuna atkı; gözleri zeytinden, burnu ise (havucumuz bitmiş) küçük bir odun parçasından. Kızım çok seviniyor. Ama içime sinmiyor. Havuçtan olmalı burnu. Benim gördüğüm bütün kardanadam resimlerinde burun havuçtan. Soğuktan kızarmış gibi...
Karda yürümek de güzel. Sıkıca giyiniyoruz kızımla, doğru manava. Zaten birkaç parça birşeyler alacaktım.
Havuç istiyorum. Manav iyi bir satıcı. Çok kibar. Her sebzeyi verirken en iyisini seçiyor. Havuç için soruyor: “Çorbalık mı kızartmalık mı olsun?” diye. (Ben aradaki farkı bilemem tabii.) Biraz eziliyorum, büzülüyorum ama yalan da söyleyemiyorum: “Kardanadam yapmıştık da...” diyorum. “Burnuna...” “Kem-küm...”
Anladı, hiç gülmedi. Gayet ciddi: “Yarım kilo versem olur mu?” dedi. En güzellerini seçip verdi.
Hatırladıkça gülümserim bu anıma.
Yıllar sonra yine böyle bir kardanadam yapmıştık evimizin balkonuna. Komşunun muzip küçük kızı burnunu ve gözlerini yemişti de...

Fazilet Ünsal ELİAÇIK
Şehir/Aralık 2008

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir öğretmenin güncesi ' nden Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir öğretmenin güncesi ' nden yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR ÖĞRETMENİN GÜNCESİ ' NDEN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Rüştü SUNGUR
Rüştü SUNGUR, @rustusungur
1.2.2009 12:31:21
Sayın meslektaşım tebrikler.Anı da anlatım da muhteşemdi.Saygılarımla...
AHMET TURANOĞLU
AHMET TURANOĞLU, @ahmetturanoglu
17.8.2008 14:09:55
HAYAT FIŞKIRAN MEKAN ,YEMYEŞİL ILIK HAVA ,
SAHİLLİ MASMAVİ SU, RENGARENK KÖKLÜ TOPRAK,
ÇEYREK YIL BEYAZ ÖRTÜ HEM AVCIYA HEM AVA :
HER VARLIĞA CAN HAKKI ,FITRATINA UYARAK !..
yaralı kardelen
yaralı kardelen, @yaralikardelen
27.5.2008 10:30:25
Tebrikler çok hoş bir anıydı...İçten ve samimi satırları okurken o anları yaşadım...Tabi ki her mevsimin kendine göre güzelliği vardır ama malesef soğuk memleketin insanı,kar anısını böyle hoş anlatamaz :-( çünkü kar yağdığında çektiği sıkıntıları çok iyi bilirler :-)))
Ellerinize ve yüreğinize sağlık...Selam ve sevgiler
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik), @saban-aktas-homerotik
27.4.2008 10:26:03
Çok temiz,kar gibi dildi...Beğendim çok.
Engüzel söz;..Bakarsan kar tutmaz !
Anadolu bilgeliği;
Üç sözcükte sevda
Bu kadar güzel özetlenebilir...
Demek ki, bakışlar o kadar sıcak
O kadar eritici,
Dere tepe su altında kalacak
Akıp gidecek ovalara
Kardan su,sudan çiçek,
Çiçekten böcek
Böcekten arı
Arı çiçekten alır balı
Anadolu;karlarca sevdalı...

Bu şiirse sizin güzelliğinizden çıktı...
O kadar olacak
Siz güneylisiniz
Kar altında dağlar
Yüreğiniz sımsıcak...


TEŞEKKÜRLER KOCAMAN BOLKAR TEPESİ KADAR !

Şaban Aktaş tarafından 4/27/2008 10:30:10 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ali ÖZKANLI
Ali ÖZKANLI, @aliozkanli
21.1.2008 20:29:16
Değerli meslektaşım, güzel bir anınızla aramıza hoş geldiniz safalar getirdiniz. Beni mesleğin ilk yıllarına götürdünüz. Benim de ilk görev yerim Ordu'nun merkeze bağlı Gökömer Köyü idi. Hatıralarım canlandı. Öykülerimin olduğu sayfama bakarsanız Ordu da geçirdiğim günler size de nostalji olur.

Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum efendim. Kaleminiz daim Rabbim yâr ve yardımcınız olsun.

egitimci38 tarafından 1/21/2008 8:30:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
ugurozaltin
ugurozaltin, @ugurozaltin
21.1.2008 14:52:53
Güzel paylaşımda zevkle okudum teşekkürler
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
21.1.2008 13:31:15
Güzel anılar,güzel anlatım.Kutluyorum ben de.
Fazilet ELİAÇIK
Fazilet ELİAÇIK, @fazileteliacik
21.1.2008 12:38:13
20 ocak 2008 Ankara, Dikmen tepesi muhteşemdi.
Dantel dantel,oya oya işlenmişti karla.
Ressamları kıskandırırcasına...
ODTÜ çamlığı büyüleyiciydi...
Erkan Ünlü
Erkan Ünlü, @erkanunlu
21.1.2008 11:00:49
Kar taneleri.Her biri birer sanat eseri gibi işlenmiş tablolar sanki.Allah'ın güzelliğini sanatıyla takdir etmek ne güzel?Teşekkürler böylesi içten bir yazı için.Yüreğinize sağlık.
MENEKŞELER
MENEKŞELER, @menekseler
21.1.2008 02:25:43
çok güzeldi
gülümsettiniz
tebrikler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL