(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Boşa değil bunca dalavereleri duyunca afalayıp ya sahimi demelerimiz. Bazılarının kafaları sadece hinliğe çalşıyor değerli Yazarım. Bunu bilmemize rağmen bu durumu göz önüne seren siz Çevreci ve sorumluluk sahibi insanlara teşekkür etmek lazım. Ha bu arada bu tür yazılar bazı gözü açıkların gözlerini daha iyi açmalarınıda sağlamıyor değil sanıyorum.. Hürmetler değerli Yazara.
Özgün bir dolandırıcılık anekdotu kurgulayabilir miyim, bilmiyorum; öyküleştirdiğim anekdotların hemen hemen tamamı gazete, tv gibi yerlerde okuduklarımız, duyduklarımız olacak mecburen, bu nedenle okurken tanıdık gelecek çoğu. Tabii ki, amaçlarımızdan birisi de insanları dolandırıcılık konusunda uyarmak, misalen bu ayakkabı anekdotunu okuyan bir tezgahtar, bu numarayı çekecek biriyle karşılaşınca yemez herhalde...SAYGILAR
Değerli dost. Kurgu, anlatım, diyaloglar ve yazının içindeki espriler tek kelimeyle mükemmel. Yalnız o tezgahtarın yerinde ben olsam Dalavere Dilaverin üç kağıtçı biri olduğunu...Hele de bir İmam_Hatip Lisesi Müdür yardımcısı olmadığını şıp diye anlardım. Çünkü hiç bir İmam-Hatipli '' sallialavelimenvekil'' gibi anlamsız bir sıfatla anmaz Peygamberimizi. ''Hasbinallah Ve Nimel Vekil'' ise sıkıntı anlarında söylenen bir sözdür ve ''Peygamberimiz'' denmez bu sözden önce ya da sonra. Yani Peygamberimiz Ve nimel vekil'' diye bir ifade yoktur. İyi yutturmuş tezgahtara doğrusu. Ama tezgahtar da tam sofu değil gakiba çünkü sofu milleti de ''cemilcümlemizle'' değil, ''cem-i cümlemilze'' der genellikle.
Yazdıkların doğru değerli dost. Ben de yorumumu yapmadan '' Acaba ben mi yanlış biliyorum '' diye araştırdım. Aslı dediğin gibi cemil cümle. Ama günümüzde yanlış da olsa cemi cümle olarak kullanılıyor.
cemil güzel demek oldugundan, güzel cumlemiz gibi bir anlama gelir. hatalı olarak cem i cümlemiz yerine kullanılır genellıkle. (seytanin fisildadiklari, 14.11.2007 18:26 ~ 15.11.2007 12:56)
Sayın Hocam, Okuyucunuz olan biz takipçiler inizi , eminim, yine şaşırtmış sınızdır. Çok beklenmedik bir şekilde, ayakkabılar bedelsiz ,Paşazadenin oldu. İnsanların, duygusal yaklaşımlarla ne denli zayıf davranışlar sergilediğini ,çok güzel işlemişsiniz. Aslında ,böyle senaryoları ,hangimiz yutmayız ki . Öyle çok, kandırıldık ki hayatta. Seviyorum ,diyene inandık, acım ,diyene ekmeğimizi kırıp verdik , doğruya yemin eden yalancılara ,hemen kandık,kendimizi tenkit ettikte , onlara toz kondurmadık. Sonuçta, bir kandırmaca dır gidiyor be Hocam, Bazen, belki de, kendimizi bile kandırıyoruz da, haberimiz olmuyor. Saygılarımla , teşekkürler.
Tam da benim düşüncelerimi ifade etmişsiniz; yazının karakterlerinden Dalavere'nin en çok kulladığı yöntem bu... Bakın onunla ilgili bir ökümde ne demişim: "....... Sağladıkları manevi katkılarla çocukların anne şefkatini tatmalarını sağlıyorlar, maddi katkılarıyla da yavrularını tepeden tırnağa giyindiriyorlar, onlara oyuncaklar, eğitim araçları ve bunun gibi şeyler alıyorlardı. Dalavere Dilaver de gözüne kestirdiği Madam Kastina ile ilk ilişkisini onun bu müşfik tavırlarını suiistimal ederek kurmuştu. Hayatında en çok arzu ettiği şeyin, bir hanımefendiyle lüks bir lokantaya gitmek olduğunu söyleyerek yarattığı acıma hissiyle istediği gibi bir lokantaya götürülmüş, böylece yarattığı ilgi, “hayatta en çok istediği şeyin, onun gibi bir hanımefendiyle sevişmek olduğuna” müşfik hanımefendinin ikna edilmesiyle bu günkü hale getirilmişti." Hovardalık da, dolandırıcılık da bu adada duygu sömürüsüyle hayat bulmakta ve bulacak...SAYGILAR
Elbette yılların alışkanlığı var .Bunlar çok sevimli oluyor ya,sevdim bu Dilaver'i ben .Son derece akışı olan ve okuyucuyu sıkmadan ilerleyen bir anlatım tarzınız var.İnce güzel sevimli diyaloglar ve güzel bir öykü .
Bu yazıyı daha öne de arz etmiştim, dizi film yapımcılarına senaryolaştırıp satabilmek umuduyla yazıyorum. Bir tarafta da hem sizlerin harika yazılarını okuyarak, hem de naçizane yazarak keyif yapıyorum. SAYGILAR
Paşazade de pişmiş biraz. Dalaverenin yaptıklarına sesi bile çıkmadan izliyor. Hipnoz olmuş gibi. Bende olmadım desem yalan olur. Dalaverede süper bir zeka var.. Keşke iyi şeyler içinde kullanbilse. Hadi bakalım yepyeni ayakkabıları oldu. Güle güle giysin. Ayağında paralansın:))))) Hapise geri gitmesinde hocam, yüreğinize sağlık. Saygılarımla...
TEHLİKELİ ADAM GELDİ, BUNDAN SONRA KORKSUN HERKES...O DEĞİL DE, PAŞAZADENİN DE BAŞINA İŞLER AÇAR BU ADAM, CEZAEVİNE GERİ GÖNDERİR GİBİME GELİYOR...Saygıyla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.