Bir bebek doğar avuçlarında toprak, teninde bütün dünyanın en güzel kokuları, büyüdükçe yüklenir sırtına bir kaç odun, biraz acı ,biraz keder.
Ağlamamak için söz ler kendilerine sonra büyümek için.
Büyüdükçe güzelleşir, büyüdükçe saklanır ezilirler sınıfları değişir.

Eskiden agubucu diye sevenler şimdi kır kıçını otur derler. Ağladıkça olgunlaşır, ağladıkça büyürler. İlkokul sıralarından, lise sıralarına şanslıysalar üniversiteye kadar uzar eğitimleri ama yinede üstün olamazlar.

Her zaman sessizliğe gömülür yüzleri bir sevinç maskesi takınırlar, biraz mutlu birer mimik asrlar yüzlerine eski bir paltoya işten yama yapar gibi. Yüzlerine bakar herkes kalbinin güzeliğini görmez kimse insanların derdi ölçülerinde..
2:0 yenik başlar hayata, aslan oğul vardır ama onlar asla aslan olmazlar. Ya kaşık düşmanıdırlar, yada namussuz.
Beyni küflenmişlerin ardında küflenir onların gözleri bilinçlerine kazınır paslı bir ustura ile hayatları, bakamazlar artık insanlara insan sıfatıyla, herkes potansiyel tecavüzcüdür artık gözlerinin ardında.


Sonra bir yuvaya dahil olurlar severek yada bir kaç koyuna, çamaşırlar, bulaşıklar, eşine hizmet, derken bir bakmışsın kutsal birer varlık olmuşlar bir can ile kutsamışlar.

Onda bile suçlu sayılırlar, aslan olmadığında.. Bu kezde Canları için yaşarlar ve yaşamak için sebep bulacak kadar asildirler aslında. İflas ettiklerinde başlarına silah dayamazlar onlar..


Bir pavyonda rakıya meze olurlar. vesika ile çalışırlar vergi öderler ama asla emekli olmazlar.


Herşeye rağmen şarkılar yazılır adlarına ...
Aşık olunurlar.
Aşık olurlar.
Bir şair doğuranlarda onlardır.
Yatağımızı ısıtan
Yüreklerimize sevmeyi öğretenlerde
Yemeklerimizi yapanlar
Dünyanın merkezinde olanda onlardır. Ne kadar görmezden gelsekte


Çok kıskanç olurlar bazen sadece onlar kadar sevemedik diye. Aldatsakta onları belki bir şehvet, yada bir kaç kadeh yüzünden, suçu atsakta şeytana asla vazgeçmezler sevmekten son ana kadar.
Naz yapmasını da bilirler el üstünde tutmasını da.


Bir tanesinin peşinden ordular yığarlar truva kapılarına. Anıtlar yapılır mısırda, bazen binlercesimiz bir tanesine aşıktır. O bir tanesi sadece aşık olmaya…


Ressam olunur uğurlarında ve sonsuz yaşam verirler tablolarında ve en değerli tabloların ardında hep bir kadın vardır aslında. Kitaplar yazılır onların uğrunda. Meyhane köşelerinde zil zurna olunur salya sümük ağlanır. Masalar yıkılır kadehler kırılır..
Saçlarının kokusu özlenir dudaklarıdaki ateş beklenir. Ve hepsinde bir diğeri aranır..


Cehennem gibi sıcaktır gözleri ve bir cennet kadar güzel gelir nefesleri..


Köle olurlar en pahalıya onlar satılırlar, Bir kaç koyuna satılır, Haremler kurarlar onlara, hiç yaşlanmazlar.
Her zaman çoçuk kalır onlar işte onlar Kadınlar...
DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE DEĞİL HER AN VARLAR VE HER ZAMAN YANIBAŞIMIZDA..

ertankorkuç
sekizmartikibinoniki

www.youtube.com/watch?v=tFofBPiFqj0