Küçük Toros dağlarına iyice yaklaştık.
Doruklarında bembeyaz kar ,alabildiğine uzayıp gidiyor.
Ereğli ye yaklaşıyoruz, buraları ağaçlık kavak ağaçları ile dolu her yer gözümüzün alabildiği.
Ereğli çok güzel bir ilçe yalnız günlerden Pazar her yer kapalı. Tarihi bir Cami avlusunda dinlendik Pazar ya o da kapalıydı.düşündüm Cami kapanır mı ?
Evet kapalıydı içini gezme imkanımız olma dı.ilçeyi otobüsle dolaştık.yola koyulduk.Çıkışta şeker fabrikaları, yem fabrikalar,dinlenme tesisleri,güzeldi diyerek yola koyulduk,
İki tarafımızda ,yemyeşil ova, ve biz hikayelerle, fıkralarla, yol alıyoruz.Bulgurlu diye bir köyden geçtik,Aziziye,Çakmaklı,yol kenarında yerleşmiş köyler.Nide sınırından geçtik.E5 kara yolundan gidiyoruz.Trafik yoğunlaştı. Önümüzdeki dağlar bembeyaz kar manzara ise doyumsuz güzel.düz ova yemyeşil.biraz gerilerde siyah beyaz tepeler.Daha gerilerdi dağlar kadrolu.Sanki üç boyutlu resim seyreder gibiyim.Kardeş Geğinden den geçtik.Ulu kışlaya geldik.Ulu kışla birazcık bakımsız gelmişti şimdi kim bilir nasıldır.yola devam ediyoruz buraları dağlık bölgeler.Beyağıl da dağlara serpilmiş bir yerleşim yeri.
Sağ tarafımızdaki karlı dağlara iyice yaklaştık.kar sularının eriyip akması görünüyor.Güneş ışığında pırıl pırıl parlayıp öyle güzellikler oluşuyor ki.ayni taplo gibi.doğanın çerçevesiz tablosu anlatılmaz güzel.Eteklerinde dağ köyleri seyrekçe serpiştirilmiş.birer mahalle gibi.
Sol tarafımızda ise ot bitmeyen çorak dağlar küçük tepeciklerden oluşan bu dağlar arkalı önlü irili ufaklı bu dağların arasından geçiyoruz.Bazı tepeciklerde erik ağaçları çiçek açmış gelinler gibi.erik dediğim bu ağaçlar elmada olabilir olsundu güzel ya hem de güzel ötesi güzel.
Düz ova bitti.dağlar arsından gidiyoruz siyah rengin hakim olduğu bu dağları.ara sıra çiçeklerle bezeli meyve ağaçları gülümsetiyor.hüzün sarmış karar mış dağların tek neşesi bu çiçekli meyve ağaçları gelinlik kızlar gibi salınıyor rüzgarda.
Sağ tarafımızda demir yolu var çok zaman tuneller den geçiyor.
Bizim yolumuzsa çok yoğun durmadan kamyonlardan hızımız azalıyor.Çiftehan diye bir yerden geçtik.Buranın sıcak suyu varmış çok güzel oteller yapmışlar.doğanın ılıcası.Çok meşhurmuş.
Geçtiğimiz dağlar çam ağaçları ile kaplandı.bir yanımızda dere akıyor.tatlı şırıltılarla bazen kayacıklardan hoplayarak bazen sakin sessiz gözyaşı gibi akarak.
Buralar dağlar çam ormanı aşağılar da ise kavak ağaçları ayrı bir güzellik katıyor.Bir boğazdan geçtik
Sağımızda dere ve dimdik dağlar çok başka bir manzara.Şeker pınarına geldik
Burası sabancının su çıkardığı hayat suyunun çıktığı yer .Hayat suyu kaynağı.görülmeğe değer bir güzellik.bendeki ilk intibağı.saklı kent oldu .burası biraz daha küçük yalnız.
Kudreti Mevlam nelere kadir sin dağın içinden kayalardan gelen bu su şeker gibi.Çıktığı yer görünmüyor.sadece dağ ve kayalar.etrafında satıcılar o yöreye ait az da olsa yiyecekler var geçim derdi her yerde.yolculuk devam ediyor.
Buralar da çok güzel villalar var adananın zenginlerinin yazlık villaları insanın ömrüne ömür katan güzellik burada yaşanmaz mı.doruklarda kar çam ormanının arasında villalar.Ve akıl almaz derecede güzellik ve şöförümüz yine şarkı söylüyor yol güzel manzara güzel ve müzik güzel böyle bir güzellikte seyahat başka güzel.Gülek boğazına giriyoruz burası Kasım Gülek^’lerin arazisi imiş tunel den geçip yola devam ediyoruz.çam ormanları ve beyaz taşlı dağlar anlatılmaz manzara cennet yeşili ovalar küçük tepecikler .yolculuk ta çok güzel.yolumuz Tarsus .


.