8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2108
Okunma

Koyunlara Kurt sürüsü dadanmıştır ve çobanların tedbirsiz zamanlarında hayvanları telef etmektedir. Özellikle yaz aylarındaki gece güdümlerinde yöre çobanları çok tedirgindir.
Tek geçim kaynağı koyunculuk olan Mustafa Ulu da mağdurlardandır. Çare olarak güzel bir çoban köpeği edinmeliyim der. Yaptığı araştırmalar neticesinde üşenmez ve Konya’ya giderek çoban Mehmet Saf’tan kangal cinsi bir köpek alır.
Köpeğin adı Pençe’dir. Pençe kısa sürede yeni ortamına alışmıştır ve sürünün başından hiç ayrılmaz. Bir gece kurtlar koyunlara saldırır, Pençe sürüyü korumuştur ama kurtları elinden kaçırmıştır. Bu olaydan sonra Pençe ortadan kaybolur. Mustafa şaşkındır ve önceki sahibi Mehmet’e haber gönderir, durumu bildirir. Mehmet de Pençe iki gün önce buraya geldi, kardeşi Fırtına ile birlikte buradan da firar etti diye haber salar.
Mustafa o sabah erkenden uyanmıştır ve Pençe yanında kendine çok benzeyen başka bir köpekle avlu kapısının önünde beklemektedir. O kadar çok sevinir ki ikisinin de sırtlarını sıvazlar, hemen yiyeceklerini getirir. O günden sonra Pençe ve Fırtına sürüye birlikte giderler. Bir gece kurtlar sürüye yine gelir ve Pençe ile Fırtına kutların hepsini öldürür. Artık sürülere dadanan kurtlar yoktur.
Yine bir sabah Mustafa, Pençe ve Fırtına’nın karınlarını doyurur sonra Pençe ve Fırtına birbirlerini koklayarak ve yan yana yerleşim biriminin dışına kadar giderler. Pençe kardeşini uğurlamıştır artık ve yalnız olarak sürünün başına geri gelir.
Aradan iki hafta geçer, Mustafa gelen mektubu açar. Mektup Mehmet’tendir ve Fırtına döndü, Pençe’den ne haber der. Mustafa da eline kalemi alır ve tüm olup bitenleri mektubunda anlatır… 21.02.2012-Ahmet BOZTAŞ
Not: Hikâyede geçen isimler kurgudur.
(Sevgili dostlar; bugün öğrenci kontrolu için gittiğim sanayi bölgesinde laf lafı açtı ve bu hikayeyi Bayram DİKMENER’den dinledim. Bu olay Manisa-Turgutlu’da yaşanmıştır. Mustafa İLKBOSTAN tarafından Halil HOŞTOYGAR’a aktarılmıştır.)