(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
paşa saflık derecesinde iyi çocuk mecmi ispiyonlladı o koruyor nöbetçi bile gammazdan cesur çıktı kavga sahnesini gözümün önüne geldi amerikn filmlerinde hapishane kavgaları hatta b*oks döğüşleri gibi olmuş vur vur vur güzeldi yazılarınızı okumam geçikiyor özür dilerim İstanbuldayım ve bu şehre hel gelişimde fetediyorum Fatih Sultan Eray 2012 fetih
Evet değerli dost...Geçen bölümde merak ettiğim şey Paşazadenin olayınını kimin açığa verdiğiydi. Bu bölümde öğrendim ve o Necmi de kara listeye dahil edildi. Paşazade ise gözümde yüceldi doğrusu...Ne olursa olsun arkadaşına sahip çıkan insanı severim ben.
Merhaba, Yanilmiyorsam, bir kez "Kemalizm" ile, alakali yaziniza, birde sizin siirinize yorum yazmistim. Olumsuz yazdigimin kanâatinde degilim. Zaten bundan dolayi yazmiyorum. Glenay(Gülenay) hanimefendinin yazmis oldugu; "büyüklere masallar" yazisinda kendi adima bir sey anlayamadigimi belirttim. Ve mütevazi olmaya calistim. Belkide ben anlamiyorum, demistim. Yazilan yazida siz cok sey anlamis olbilirsiniz gayet dogal. Benim anlamamam sizin galiba, caninizi sikmis olaca ki, not düsdünüz. Degil mi?. Gönderme yaparak "Türkiye`mize söyle bir bakarsan anlarsin" degerlendirmesi yapmissiniz. Evet. Her ne kadar disarda yasayanbiride olsam, ülkemin sorunlariyla organik olmasada, inorganik düzeyde ilgilenen birisiyim. Yazdigim siirlerimin bir kacinda bunlari görmek isterseniz görebilirsiniz. Ben Türkiye` nin 1980 öncesini yasamis biri olarak meselelerle, Gecmisimde teorik ve pratik düzeyde ilgiliydim. Yasamim boyunca duyarli olmaya calistim. Beni yakinen taniyanlar bilir. Edebiyat defterinde zaman zaman "körler, sagirlar birbirlerini, agirlar" tarzinda bir cok yaklasimi sizler kadar izlemeye calisiyorum. Sizin bu yaziya yaklasiminiz bende böyle bir duygu olusturdu. Bir yaziya bakilarak gelisi güzel gönderme yapmanizi yakisikli bulmadim. Hele hele sizin gibi yazimda usta bir kaleme hic yakistiramadim. Beni ne kadar taniyorsunuz hic. Ama sirinlik olsun diye not düsmenizi dogru bulmadim. "HERKES anladigi kadar, anlamak" ister. Degerlendirmeleriniz sizi baglar... Sahsen ben basit buldum. Bana birileri , Vataninda , olup bitende haberin olsa derse; bunuda bilmeden yapiyorsa ne demeli...............
aLLAH AŞKINA SİZE HAKARET FİLAN ETMEDİM KARDEŞİM, "BAK TÜRKİYENİN HALİNE" DEDİM GEÇTİM nE VAR BUNDA, HAKARET Mİ? bURNUNUZDAN DA KIL ALDIRMIYORSUNUZ YANİ...NE BU KİBİR YAHU... tENKİT ETMEK KOLAY, KEYFETMEK ZORDUR...
Bakarsaniz sevinirim. Yazi sahibi hanim efendi kendisi dahi Anlamama mi? yazinin eksik kaldigina birakmis. Sizi elestiri olsun adina elestirmedim. öyle bir durum söz konusu, degil. öyle bir durum olsa yapardim. Sadece bana dair, yazmis oldugunuz yaziyi dogru bulmadigimi belirttim. isterdim, dogal olani yaptiniz. Demenizdi malesef.En az dogruculuk Kisilerin tekelinde degil. Benimde degil. Efendim: "Yüz cicek yan yana acsin, yüz fikir akimi tartissin" Anlayisinin savunucusuyum. Dogrulara saygimin oldugunu, bilmenizi isterim. Bendende saygilar...
Keşke notdüşseydi; ama not düşedim, kendi yorumumda gönderme yaptım. GLENAY, SADECE TAKTİR ETTİĞİM BİR YAZAR. Sizin de alınganlık yapmanız gereksiz, masalın amacını fark etmeniz içindi o gönderme; hani büyüklere masallar derler ya, öyle birşey... Birisi, bir maksatla yazı yazmış, yazı maksadını da oldukça iyi anlatmış. Şimdi size soruyorum: birilerinin birilerine şirinlik yapması mıdır ayıp olan, yoksa anafikrini dahi anlayamadığı bir yazıyı, kendinde bulması gereken kabahatle karalaması mıdır? Ben haklı tenkitlere saygı gösteren ve onları sık sık da yapan, ama ard niyetli tenkitleri de pek sevemeyen ve kendini onlara tepki göstermekten alakoyamayasn bir "doğrucu davut"um sadece...Saygıyla
Sevgili arkadaşım, masalımı"gerçi tamamlanmamış" basit bulduğunuzu yazmış sınız. Hiç te basit değil. Dünyanın düzensiz düzenini masal adı altında yazmaya çalışıyorum. Oradaki aslan dünyayı yönetmek isteyen ülkenin başkanı. Daha yarım bir masala önyargıyla yaklaşıyorsun. Masal çocuklara anlatılsa da, gerçek muhatabı yetişkin insanlardır. Masalları dikkatle okuyup yorumlamaya çalışırsan hepsinin gerçekte büyüklere yazıldığını anlarsın. Masalımın başlangıç bölümünü üstünkörü okumuşsun. Tümünü bitirince dikkatlice okumanı isterim.
Basit demene çok üzüldüm. Derinlemesine düşünerek yazmaya çalışıyorum.
Bu kadar kalender bir Paşazade atılırmı yurttan oysa cin gibi çocuk. Biliyorum hepsi yurtta kalıpta okuyacak diye birşey yok atılanlarda olacak ama arkadaş kurbanı olarak atılması kötü. Bunda da bir hayır vardır elbet.Paşazade nin sonrasını dört gözle ve heyecenla beklemekten başka çare yok.... ellerine sağlık abim.. saygılarımla...
Müthiş bir yazma enerjiniz var. Kutluyorum. Bazı bölümlerin sonunda duyurunuz vardı. İnek İzzet bende bir anı anımsattı. İlerdeki çalışmalarınızda yararlı olabilecek küçük bir anlatıyı aktarmak istedim. Balıkesir'in Kepsut ilçesinde orman bölge şefi iken, bir sünnet düğününde, bir odada on kişi kadardık.Yıl, 1972. Muhabbet arasında, dava katipliği yapan ve gazete çıkaran bir arkadaş, PTT müdürüne "inek" demiş bulundu. Hemşehrim-Kütahya Simavlı- PTT müdürü, "Peki, ben nasıl bir ineğim?" diye karşılık verdi hemen. "Hoştayin miyim,(Holstein) cersey miyim, (Jersey), montafon muyum, yoksa semmantel miyim? (Simmental)" Dava katibi kişi, özür diledi, ağzından kaçırdığını söylediyse da PTT müdürü, kavga edecek bir pozisyonda olmadan bastırdı. Dava katibi kişi, ezilip büzülerek, "Hostayın inek ol," dedi sonunda. PTT müdürünün hemen verdiği yanıt şu oldu. "Ben, bir okka ot yiyip yirmi kilo süt veren hoştayınım. Ya sen, bir kağnı ot yiyip de bir kilo süt veren Anadolu'nun a karasığırı…" Gülmenin derecesini siz düşünün. Başarı dileklerimle saygılar.
Kahramanlarımızı sokaklara bir salıversek, onlar da, ben de rahatlayıvereceğiz ya üstadım, dizinin birinci bölümünü yüz sahneye bağlayayım diye azıcık uzattım mı, ne...Hayırlısı.SAYGILAR.
Kemal amca 4 gündür yazıları okuyorum ama yorum yapmıyorum, bana en son cevabınızda bunları bir mizahi öykü olarak yazdığınızı söyleyip beni çok şaşırtmıştınız. bir süre de bu algı ile okudum ama bana hala roman tadı veriyor, mizahi değil dramatik yanını daha çok görüyorum sanırım. çok sevdiğim bir söz olan "ne kadar anlatırsan anlat, karşındakinin anladığı kadardır anlattığın" diyorum. Algımı ayıplamayacağınıza inanıyor, diğer bölümleri merakla bekliyorum. sevgiler...
HARİKASIN; kafamın içini çok iyi özetleyiverdin... Yaptığım da bu, DRAM. YANİ, MİZAH VE TRAJEDİNİN BİR ARADA ALGILANABİLECEĞİ TRAJİKOMİK ŞEYLER... Biraz ibret, biraz uyarı... SAYGIYLA
Offffff ki ne offfffffffff. Sanki paşazade benim oğlum oldu. içim acıdı ya. Arkadaş kurbanı buna derler. Üstelik başına geleceklerden haberi bile yok. Halada arkadaşlarına iyi niyetli, vicdanlı yine dayanamadı. Allah yardımcısı olsun. Çok fazla kaptırdım kendimi galiba:)))
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.