Okuduğunuz
yazı
31.12.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
.......................................
....
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
, “evladım, böyle solcu ağızlarıyla konuşursan işiniz olmaz; konuştuğun kelimelere dikkat et, eski kelimeleri kullan,” son derece yerinde bir anlatım................
Her zamanki lezzetindeydi, resmen bir film izledim okurken. Tebrik ediyorum. Beni düşündüren hiusus şu oldu: Hani Zileli ya arkadaşınız... " Adam" mış belli.. Size torpil geçtiğine göre. Umarım, tanıdığı için sadece size değil de, ADAM olduğu için HERKESE, ayırıp yapmadan objektif, tarafsız bir şekilde iyilik yapmaya devam etmiştir hayatında. İYİ adam madır? tanımıyorum,,, onu tanıyan sizsiniz.. Sanırım ne demek istediğimi anladınız. Objektifse, tarafsızsa, makamını mevkiyi düşünmeyecek, siyasi baskıyı düşünmeyecek ve millet çıktıktan sonra değil de, ADAM ise, o ortamda sarılacak size. Gördüğü anda.
Yoksa adamlığı hikaye ..
Benim de başıma böyle bir şey geldi.. CHP li bir milletvekili ve sonra bakan oldu tanıdığım kişi. Aynı yerde birlikte çalışmıştık.. Yıllar sonra işim için gittim yanına. tanımamazlıktan geldi, Sandım ki, boynuma atılacak, hoşgeldin MURAT diyecek.. Herkesin içinde boynuma sarılmadı ve şöyle dedi " sen, özel kalemim falancayı gör."
Ne yaptım biliyor musun usta.. Bana yakışanı.. Odayı terkettim.. sekreterine de şöyle dedim . "Bu yıllar önce beni tanırdı. şimdi bakan olunca unutmuş bizi. "
Siz nasıl konuşursunuz sayın bakanımız hakkında " bu " diye dedi.. dedim ki sekretere:
" BENİ TANIMAYANI BEN DE TANIMAMAZLIKTAN GELİRİM.BAKANA ÖYLE SÖYLEYİN." dedim.. Bir daha da görüşmedim..Özel kalem müdürünün de yanına gitmedim. Kağıdı orda yırtıp attım.
Evet haklısın dost.. iyi ki o devirde yaşamamışım.. yoksa çok sopa yerdim.. haklısınız,, o zamanlar selam bile verilmesi tehlikeliymiş.. sağcılar sağ kaldırımdan solcular sol kaldırımdan yürürlermiş.. benim gibi ortalık malı olanlar ayvayı yerlerdi :) iyi ki o zamanları yaşamadım.
sizin bakan bey tanımazlıktan geldiği için adam değilmiş, bu arkadaşımın bir yerleri kalkmadan dostane davrandığı için adam... KASTIM BUYDU, YOKSA, MC dönemini bilir misiniz bilmem, o devirde MEB.lığı mhp elideydi ve AP.liler MSP.liler koalisyon ortakları olduğu halde işlerini yaptıramazlardı ve o arkadaşım da o çarkın bir parçasıydı ki, onun için 37-38 yaşında genel müdür olabildi...Sizin düşüncelerinizi tasvip ediyorum ama gerçeklerle örtüşmediğini bilmelisiniz diye açıkladım. Sevgi ve saygıyla dost...yeni yılı mutlu ve sağlıklı geçirmeni dilerim...
2012 nin ilk gün seçkisine tebrikler.. Tam bunun aksini anlatan bir şiir vardı benim çok sevdiğim, hüzünlü...
SİMİDİN İKİ YARISI
İlkokula başladığımız günü hatırladın mı Aynı sırayı kapmıştık koşarcasına Nasıl da sevmiştik birbirimizi Dost olmuştuk taparcasına Tanımadan bilmeden kimliğimizi Hangimiz simit alsak bölerdik orta yerden Yarısı senin yarısı benimdi Hastalansan bir gün okula gelmesen ya Yarısı paketlenir yarısı boğazıma düğümlenirdi Her şeyi böler paylaşırdık Artık simidin iki yarısı olmuştuk Simidin iki yarısı
insanın her yede bir tanıdığının olmasının zorunluluğu... ya adam olacaksınız, ya da adamların yakın arkadaşı... güzel bir paylaşımdı yazınız. farkındalık penceresini açıyorsunuz okuyana.
çok güzel bir hikaye oçuvaldan çok var heralde kemal bey ankaranın güdülilçesi vardır onlar içinde aynı şey söylenir sanırım hemşeriyiz balıkesir yazıyor bende erdekliyim biliyorsunuz burasıTürkiye her gelen parti muhalefet partiden olanın işini yapmaz veya göreve almaz onun için zaten bu kavga ve onun için zaten bir arpa boyu yol gidemedik çok yazık oluyor bu memlekete çok güzel bir yazı beğeniyle okudum tebriler
Ayvalık'da yaşıyorum, ama köken Eskişehir. Erdek'de memuriyet yıllarında her yıl "Şeker Kampına" gittiğimizi daha önce arz etmiştim. Evet, ne yazık ki, KADROLAŞMA siyasetin olmazsa olmazı olmuş Türkiye'de, bununla beraber, bu hükümet dönemindeki kadrolaşma REJİMİ DEĞİŞTİRME amaçlı olduğu için çok tehlikeli boyutlarda. Allah ülkemizi kayırsın...SAYGIYLA
Ne mutlu adam olduktan sonra da adam kalabilenlere...
O torpil işine gelince... Efendim her dönem için anlattığınız durumlar geçerli... Aynı düşünceden olmak ya da bir adamı, bir ahbabı olması bambaş olur ve işler yürür kendiliğince...
Bu durum aslında arkadaşlıklarda, dostluklarda da ön planda... Ancak aynı düşünceyi-ideolojiyi paylaşanlar arasında oluyor can ciğer dostluklar ya da yanı başını boş koymayan arkadaşlar.... Yani, insanı insan olduğu için seven az.
Güzel bir yazı-anı paylaşmışsınız, merakla okunulası ta yazının sonuna dek... İşin içinde torpil meselesi var ya, çekiyor işte insanı içine doğru yazı...
Güzel ve anlamlı bir yazıydı...Keşke biraz daha uzun olsaydı. Tadı damağımda kaldı...Ben buna vefa ve arkadaşlık diyorum...İyi arkadaş siyasi görüş ayrılığına bakmaz....Sen onun MHP li olduğunu biliyorsun O senin solcu olduğunu... Ama birbirinize sarılabiliyorsunuz...Önemli olan bu işte.
(düzeltme menüsü olmayınca buradan devam edeceğim:) istisna şu: öğretmen okulunda okuduğum o dönemde babamın arkadaşı olduğunu öğrendiğim Fikret Elmas ve Fakir (Tahir) Baykurt'un çok etkisindeydim ve TÖS'e gidip geliyordum, o dönemde TÖS.de Fakir Baykurt genel başkandı ve benimle ilgilenecek vakit ayırmaktan gocunmuyordu. Oraya gidip geldikçe TİP.e ilgi duymaya ve benimsemeye başladım. bU DA OKULDAN ATILMAMA SEBEP OLDU ZATEN...O DA ŞÖYLE OLDU: (Fikret bey olsun, Fakir Baykurt olsun, pek çok TÖS Yöneticisi TİP.lilerle sıkı fıkıydılar ve genel grev _büyük öğretmen boykotunun işçi kesimince desteklenmesi çalışmaları_ hazırlıkları vardı ve dolayısıyla Behice Boran, Mehmet Ali Aybar, Kemal Türkler gibi birçok isimle tanışma imkanım olmuştu.)...Biz sempatizan gençler elimizde kova dolusu tutkal ve afişlerle caddeleri, sokakları afişe donatıyorduk (TÖS BOYKOT AFİŞLERİ) Yakalandık. Mahkemer filan derken beraat ettik, ama okul yönetimi beraat ettirmedi:::)))SAYGIYLA
teşekkür ederim hocam...ben solcu değildim, hiç bir zaman solcu olmadım, hatta üniversite yıllarımda arkadaşlarım ülkücüydü, ben de mecburen onlarla iyi geçiniyordum. Kendimi bildim bileli Atatürk sevdalısı oldum. İstisna şöyle:
yazıyı çok beğenmeme rağmen çokta üzüldüm. Ne yazık ki çoğu kurumda bir adamınız ya da bir torpiliniz olmadan işiniz hallolmuyor. amacım iktidarı kötüleyip siyaset yapmak değil ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. maalesef devletin bir çok kurumunda, özellikle okullarda iktidar yanlıları hiç bir sınava tabi tutulmadan müdür,müdür yardımcısı vs. gibi üst makamlara yerleştiriliyorlar. benim her şeyin en iyisini hakeden, hayatını eğitmeye ve öğretmeye adayan öğretmenim ise tayin için bile torpil aramak zorunda. çok üzücü...
Evet, bunun sebebi şu: İktidara gelen parti, hemen kadrolaşma çabasına girişiyor. Tüm partiler istisnasız bunu yaptılar. Şimdiki iktidarınki ise bu kadar masum da değil maalesef, onun kadrolaşması rejimi değiştirme amaçlı...Teşekkürler.Saygıyla...
ABİM ÇOK GÜZEL BİR YAZI DAHA OKUDUM VE BU SÖZ DE ÇOK GÜZELDİ. ADAM OLDUKTAN SONRA BİLE ADAM KALAN AZ İNSAN VAR ŞANSLIYMIŞSIN NAZMİ ABİDE BU AZ ÇIKANLARDAN NE MUTLU ADAM OLDUKTAN SONRA BİLE ADAM KALANA...
teşekkür ederim sevgili kardeşim; evet, mevki ya da servet sahibi olduktan sonra da adam olarak kalabilmek kişiliğin en önemli abenisi...Sevgi ve saygıyla
Evet komutanım... Dostluklar ne kadar güzel... Değerli yorumunuz için VE ÖZELLİKLE ANA SAYFAMDAKİ ÇOK ÇOK ÇOK DEĞERLİ YORUMUNUZ İÇİN SİZE MÜTEŞEKKİR,M. BENİ ÇOK ONURLANDIRDINIZ...SAYGILARIMLA
Torpil kurumu deyince tüğlerim diken diken oluyor torpil yoksa rüşvet ne ala memleket Kanunlar insan fıtratına aykırı olunca bunlar devdreye giriyor sonra da insanları ahlaksız davranış içinde olmaktan suçluyoruz bir ülkede kanunları yapanlar önce kendi ahlaklarını kontol etmelidir selamlar
Torpiin en üst düzeyde işlevi olan dönemdi, hiç bir işini gördüremiyordun o olmayınca. Şimdi AKP.nin kadrolaşma faaliyetlerinden hiç de aşşağı kalmayan bir particilik had safhadaydı ki, benim o arkadaşım da 35 yaşında İlköğretim Genel Müdürü olurken, sadece bu kadrolaşma eylemlerinin sayesinde olmuştu... MHP.liydi, ama bir TİP.linin can arkadaşıydı.:)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.