O değil de;

Nail Baba diyorum... bacadan gelirmi ki bu sene...

Aman hediyesi batsın! Bugüne kadar ne hediyesini gördük de bundan sonra ne göreceğiz!

Pis adam... zaten bacadan macadan giriyor. Geyikli kızaktaki hediyeler de çalıntı mıdır Çin malı mıdır bilinmez...

O değil de;

Bugün Körfez Güzelini aradım. Uzun uzun konuştuk hasret gidermeye çalıştık.

Ben ona hayatımın en büyük artısı diyorum.

Sorduğum hiçbir sorunun cevabını alamazdım. Cevap vermesine verirdi de sorumun cevabını vermezdi...

Kararlaştırdığımız hiçbir randevuya riayet etmezdi... Gelmesine gelirdi de kararlaştırdığımız yere değil... Sonra beni arar ’ben şurdayım seni bekliyorum’ derdi...

Asla nedenini sormazdım... o hataya birkaç kez düştüm, aldığım cevaplar karşısında bilinçaltım yerle bir olmuştu.

Haftada iki gün muhakkak buluşurduk, o esnada da bira patates kızartması ketçap ve mayonezi buluştururduk.

Konuştuğumuz konularrın hiç aslı astarı olmazdı. Bazen derinlere dalardık... Dağılırdık...

Bazı hallerine hiç anlam veremezdim..O da benimkilere ama hayatımda tanıdığım en özel insanlardan biri olduğu kesin.

’Senin gibi birini hiç tanımadım’ derdi... Aynı cümleyi ben de onun için kurarım...

Ne diyorum biliyor musun Körfez Güzeli,

Şu Nail Baba denilen adam yılbaşında bizi buluştursa... Yada onu ekarte edip kendimiz buluşsak...

Bu konuya eğilelim...

O değil de;

Nail Baba... aslında tonton adam yaa... adama haksızlık mı ettim ne!