4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
901
Okunma

KABUL GÖRMÜŞ TANRI KAVRAMI ÜZERİNE
Sonsuzluğun içinde bir yerlerde bulunabilme imkanın ne kadar ?
Çıkış öykün insanoğlundan kaynaklandığı gibi yeri geldiğinde de kayboluş öykünü tekrar insanoğlu yazacaktır
Sessizliğine gömülmüş bekliyorsun belki de ...
Ama ne için kim için ?
İnsanoğlu için mi?
İnsanoğlu senin suskunluğunu bozacağın günün telaşında
Bu yuzden seninle ayrı düşmüyorlar.
Aslında kabul görmüş olana sarılmaktan başka çareleri olmadıklarını düşünüyorlar fakat dile getiremiyorlar.
Korkunun temelleri üzerine kurulmuş birçok inanç dizileri öngörülmüş olan.
Ya da kendisinde, kuşkuyla bakabilecek bir yön bulamayan insanoğlunun köşeye sıkıştırılma çabası olarak da adlandırabilirmiyiz?
Şöyle ki insanoğlunun genetiğinde yoktur itaat etmek.
Peki nedir bu beklenti çıkmazı?
Bir beklenti çıkmazı yok aslında
Bu insanoğlunun vicdani iç çatışmasına ( alışılagelmiş kurallara aykırı davranma sonucu beliren huzursuzluk) vermiş olduğu rahatlatıcı etkenler adlı yazarlık tecrübesinden geliyor
İnsanoğlu senin olmayan varlığını kendi iç huzurunda keşfetmetmeye çıkıyor.
Fakat farkında olmadan keşfinin sonunda seni beklerken yine kendini buluyor.
Hiç kimse insanoğlunu yaptıkları için sorgulama hakkına sahip olamaz .
Her zaman söylendiği gibi madem özgür bir arade söz konusu, o zaman hiç kimse özgür bir iradenin yaptıklarını yargılayamaz( ölçeklendirmeye gidemez)
Özgür iradeyi doğru yönde kullanmaktan bahsedenlere ise verilcek tek cevap ; kime neye göre doğru veya yanlış?
Bilinmeyenler içinde yüzen insanoğluna kim sınır getirebilir ki?
İnsanoğlu belirli bir düzen içerisinde birtakım kurallar dizinini bir başka insanoğluna sunarken , herşey tekrar tekrar insanoğluna çıkarken kurgudan ibaret olan bir Tanrıya ne derece ihtiyaç olabilir?