6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1239
Okunma
Henüz Eylül ayındaydık .. Hemen her gün olduğu gibi kız kardeşlerim bizdeydi . Konuşuyor
oturuyorduk .Benim küçüğüm olan Nazife :
- Nedense ,Temmuz ayıyla Ekim ayını hep karıştırırım, dedi. Küçük kardeşim her za-
manki dalgınlığıyla :
- Ne var karıştıracak , işte Ekim -Tekin .. Ekim -tekin ..
Öyle kendinden emin konuşuyordu ki ,zaten her zaman gülmeye hazırdı Nazife ,katıla ka
tıla gülmeye başladı .. Bu arada ben de gülüyordum . Ekim tekin ha diyor arkası gülmekle
devam ediyordu .. Ekim - tekin .. Günde bir kez başına gelen bizi de gülmeye zorlayan gül
meleri başlamıştı yine .. Fatma :
- Sus artık , valla bu gidişle çatlayacaksın !
Ben de gülmelere arada katılıyor , Ekimle ,Temmuzu nasıl karıştırıyorsun , diyorum .
Nazife gülmeleri arasında :
-Ben eskiden yatsıyla ikindiyi de karıştırırdım ..
Ben bir yandan gülerken :
-Çocukken onu ben de karıştırırdım..
Annem köşesinde oturmuş , kaşlar çatık anlamadan ,biraz da kulakları ağır işittiğinden
ağzı büzük durumda bize bakıyor .. Ne var ne oldu , sırattan mı geçtiniz durumunda ..
Nazife, anneme takılıyor :
- Biz gülüyoruz bak , sen de gülsene , diyor arkasından gülmekten yerlere yatıyor .
Annem hiç istifini bozmadan :
- Ne var , niye gülüyorsunuz , diyor gene eski durumuna dönüyor ..
Nazife eline gülünecek bir şey daha geçirmenin keyfiyle gülmelerini sürdürüyor. Arada bi-
ze dönüp gülsenize deyip gülmelerini sürdürüyor ..
Fatma biraz alıngan :
- İyi ki eline gülecek bir şey verdik , gül bakalım .
- N’apıyım gülmeden duramıyorum . Gülünecek birşey değil mi yani .Ekim - tekin .Tekin kim.
Nazife’nin gülmeleri sürüp gidiyor..
Az sonra masamızı hazırlıyoruz , annemin yemek yeme zamanına göre .. Sofrada boş dur-
muyoruz . Bu kez konu annem .Annemin hastalığına rağmen çok yediği , çok fazla kilo
aldığı . Annem biraz dalgın. Önündeki tavuk etli tabağı , annem daha bitirmeden alıyoruz .
Daha yiyecek miydin ? diye soruyoruz annem de ses yok ..Çok kilo aldın çook ..Tabağı çe-
kiyoruz . Annem dudağını büzmüş , bir şey söylemiyor..
Kardeşlerim hava kararmadan evlerine giderler , yine öyle oldu..
O arada annem evde biraz dinlenir, ben de alt kattaki evime gider, yapmam gerekenleri
yaparım . Çok zaman akşam yemeği zamanı çıkarım yanına. Masayı hazırlar , birlikte ye-
riz yemeğimizi.İstersen yemeğimizi yiyelim dedim anneme ses çıkmadı . Sandalyede otura
rak namazını kılmış ,öylece duruyoyordu .Öyleyse yatsı namazından sonra yiyelim .Annem
başı yerde süzgün , hiç sesini çıkarmıyor. Ses vermeyince evet anlamında algılıyorum :
- Öyle olsun. Namazdan sonra yeriz. Annem ağzı büzük , hiç ses vermiyor ..
Namazlarımızı kılıp masaya geçiyoruz .Önce annemin şeker hastalığı için vurulan iğnesini
yapıyorum . Yirmi iki derece.. Yemeğe başlıyoruz .Ben kendi halimde önce annemi farket-
miyorum . Sonra, dikkat ettiğimde annemin yemeğini yemediğinin farkına varıyorum .
Annem gülümser bir durumda süzgün öylece duruyor :
- Anne yemeğini niye yemiyorsun diyorum ..
Annem durgun, öylece yüzüme bakıyor . O an bir şeyler olduğunun farkına varıyorum .
İlk aklıma geleni yapıyorum . Telefona koşup Nazife’yi arıyorum ..
- Alo , Nazife annem hastalandı galiba , hemen gelin..
Annem yukarıdan tıklattı . Yazının devamını inşaallah yarın yazacağım..