(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Maalesef içler acısı bir durum. Hayatın gerçekleri, istenmeyen ama yaşandığı gerçekler. Hangibirine üzülelelim. Bir kanı bozuk, kaç kişiyi etkiledi baksanıza. Vuracaksın böyle sapıkları. Memleket bir mikroptan kurtulmuş olur. İdam yabak ülkemizde. İnsan hakları ayağına yasak edildi. Ama ABD elekrikli sandalyede infaz yapıyor suçluları. Onlara gelince insan hakları olmuyor mu?
Artık eskisi gibi savaşlar, yerini ekonomik savaşlara bıraktı. Bir ülkenin kalkınmasını istemiyorsanız, terörü sokacaksınız,, işte ülkemiz bunu yaşıyor.. Sonra.. sonra da yenilikçi, insan haklarını savunucu, çağdaş adıyla makyajlayıp fikirleri, idamı kaldıracaksınız.. Ne cüretle?? Getirin istiklal mahkemelerini,, kalıyor mu sapıklar, kalıyor mu terör belası.
Ahhh, getirirdim ben de , önce başbakan olmalıyım :)
Ağlanacak halimize gülüyoruz acı acı.
yazıklar olsun bize.... yazıklar olsun... kanunları nizamları bozanlara...
Düşüncelerinize aynen katılıyorum... Öyküde Mehmet diye isimlendirdiğim şahıs, Eskişehir'de yaşamış, Attila isminde, 17 yaşıda birisiydi ve bu olay nedeniyle çıkartıldığı mahkemeden, suçu işlediği kanıtlanamadığından, BERAAT aldı. Sonra, askere gidip geldikten sonra rast geldim ona. Konuşmadık, ama üzerinde (hani eskiden gece bekçileri vardı) onların kahverengi elbisesi ile gördüm onu. Düşünebiliyor musunuz, bu adam gece bekçisi olmuştu ve geceleri hanelerimizi koruyacaktı. Sonrasını bilmiyorum...
EVLADIN TAHTINI YAPIYORUZ DA, BAHTI İÇİN NEYİ, NE KADAR YAPIYORUZ... Değil mi, kardeşim? bEN ÇOCUKLARIM DÜNYAYA GELMEYE BAŞLADIĞINDA, NE KADAR BİLİNÇLİ BİR BABAYDIM DERSİNİZ...İtiraf edeyim ki, onlarla birlikt büyüyen bir babadan ibarettim...Saygıyla.
Hayatın Bataklıklarınada çıpınıp batanlar.... Bazıları bilerek, bazılararıda bilmeden içine düşüyorlar... Sabah ne Günahın vardıkı, sen tertemiz bir damlaydın henüz ... Ayıların marifetlerini merak etmekteyim doğrusu.. saygılar değerli Yazar' ım..
zaten bu tip suiistimaller, Sabah gibi pisliklerden habersiz masumlar la yapılmıyor mu hocam? Onları en çok nasıl koruyabilirsek, bizim grevimiz odur; bu öykü de bu görevle yazılmıştır...Saygıyla.
Maalesef çok hocam, maalesef...Amacım sadece kıssadan hisse, bir kişiye dahi olsa bu konuda daha hassas davranması gerektiğini düşündürebilirsem, ben amacıma nail olmuş olurum...
Böyle olmasa farklı versiyonu, bu insanlar hayatımızdan çok uzaklarda degil.Yanıbasımızda yasamaktalar.Sadece belki bu kadarını beklemıyoruz, yakıştıramıyoruz. Emegınıze saglık, yuregınıze de...Saygılarımla...
Ya da bir kuzen, komsu cocugu, yillardir alisveris yaptiginiz bakkal amca...benim cok iyi bir yerde kuaforum var.orada calisan genc bir delikanli vardi.Cok yakisikli ve kendine bakan, uzun sacin nadide yakistigi bir genc.bir sure gorunmedi.sonra ortak giden arkadasimdan ogrendim gercegi.kendinden Cok kucuk bir erkek cocuguna yaptiklari yuzunden hapisteymis.buz gibi dus etkisi yapmisti.kimse ne soruyordu ne cevap veriyordu.Sanki hic orada olmamis gibiydi.oysaki tarzini dusunuyorum da kimbilir kac genc kiz asikti...Cok zor konusulur meselelerde yazmaya calisiyorsunuz.Bu meseleler yillarca ailelerin icinde insanlari ne hale getirmis dusunsenize...size her yazdiginiz satirda Kim neler der neler soyler.Ben yasanmis yakin cevremde olsun duyduklarim ve yasadiklarimla derim ki; Bu yazdiklariniz denizin gorunen yuzu...ya derinleri ...onlari Kim anlatabilir ki?saygilarimla efendim....
Değerli yorumunuz için minnettarım. Evet, ebeveynlerimiz minik yavrularımızı daha itinayla kanatları altında tutmalı, yoksa tehlike çok yanımızda, belki de ARADA BİR evimize girip çıkan biri...
Keşke diye bir şey yoktur diyorlar...İyi de kardeşim şimdi '' Keşke böyle iğrençlikler olmasa, biz de hiç yazmasak '' yerine hangi cümleyi kurabilirsin.
İğrençlik de olsa yaşanan hayatların bir gerçeği ve oldukça ustalıkla kaleme alınmış. Kutlarım
O konuda çok haklısın. Bunca yaladığım mürekkebe rağmen sana ait ilk okuduğum yazı Tuba hanım ve Tuna Bey yazısı idi ve çok kızmıştım. Bula bula bu sapık ilişkiyi mi bulmuş diye. Dehşetli, hatta küfürlerle dolu bir yorum yazacaktım sana. Sonra '' Dur şunun diğer yazılarını okuyayım '' dedim ve o zaman tanıdım seni. İyi ki de tanımışım....
ÇOK, ÇOK, ÇOK BÜYÜK BİR TEHLİKEDİR BU ÇOCUKLAR İÇİN. BU ÖYKÜDE TESADÜFEN ÖĞRENİLDİ. YA ÖĞRENİLEMEDEN, DENENMİŞ OLARAK KALANLAR...ONLAR DA O KADAR ÇOK Kİ...EN İYİSİ, ÇOCUKLARIN ÜZERİNDE BİR DEĞİL, BİN TİTREYEREK ÖNLEM ALMAKTIR. BU TÜR ÖYKÜLERİ ARADA BİR YAZMAMIN TEK NEDENİ, BU KONUDA BİR UYARICILIK YAPMAKTAN İBARETTİR. ŞEREFİMLE YEMİN EDERİM Kİ, GERÇEK OLAN BUDUR, KISSADAN HİSSE ÇIKARTTIRMAK... YAZARKEN Kİ, SANSASYON İTHAMINDAN (İFTİRASINDASN) KAYGILANMAMA RAĞMEN, İLLE DE YAMAM SIRF BUNDANDIR... saygıyla hocam...
Olayın çok ,ğrenç olması, yazılıp yazılmaması konusunda bir tartışma yaratmasa bari... Kıssadan hisse olsun diye bazen yazıyorum bunları, ama hata mı ediyorum acaba, diye de kara kara düşünmüyor değilim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.