Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
perihan reyhan ALKAN
perihan reyhan ALKAN

ATATÜRK’Ü DAYATMAK!!!

Yorum

ATATÜRK’Ü DAYATMAK!!!

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

929

Okunma

ATATÜRK’Ü DAYATMAK!!!

ATATÜRK’Ü DAYATMAK!!!


Tek hatamız; bu güne dek Atatürk’ü her yanıyla anlatmak, öğretmek yerine, O’na insanüstü ve dokunulmaz bir zırh geçirerek, sadece ve hatta zorla sevdirmeye çalışmak oldu. İnsan yanını yok saydık, görmezden geldik, unuttuk, unutturduk!

Ayrıca, yasaklanan veya bilgilendirip bilinçlendirmeksizin, zorla yaptırılmaya çalışılan, dayatılan her şey ters teper ve aksi oluşur malumunuz!..

Niyeyse, hâlâ saklıyoruz kendisine ait belgeleri!..

Latife Hanımefendinin, “Ölümümden 25 yıl sonra ortaya çıkartın” diyerek banka kasasında muhafaza ettiği, Atatürk’le ilgili belgeler, mektuplar, ölümünden sonra TTK’na teslim edildiği halde, hâlâ gün yüzüne çıkartılmamaktadır. Hâlâ pek çok söylenti dolaşmaktadır bu konuda, kimi, çok iyi muhafaza edildiğini, kimi çuvallar içinde, rutubetten ve zamana yenik düşerek silindiğini, kimileri de, kaybolduğunu iddia etmektedir ama ne hikmetse, bir kısmı, müzayedede satışa sunulmaktadır!

Yetkin bir devlet adamıydı, askeri dehaydı, devrimciydi… Tamam ama Atatürk bunlardan ibaret değildi, insandı öncelikle ki doğaldır insani yanları da, zaafları da olacaktı…

Bu gün gelinen nokta da bu hatamızın sonucudur ve bu nedenle de silahlandırdık bazılarını ki bu silahlarla vurma gayretleri de bundan.

Yine bu nedenledir ki özel yaşamı olan ve kimseyi ilgilendirmemesi gereken bu yanlarıyla karalama gayretindeler sapla samanı karıştırarak.

Bence her iki taraf da büyük yanlışlar yapmada. Yani Atayı insan üstü, insana özgülükten istisna göstererek tabulaştıranlar da, Atanın sadece özel yanını öne sürerek, askeri, siyasi ve devrimci yanını yok varsayanlar da!..

Yanlışlarla çıkılan her yolda tökezlemek kaçınılmazdır!

Çocukluğumuzdan beri ve hâlâ gerek ailelerimizce, gerekse okullarda, sadece Atayı sevmemiz gerektiği öğretilmekte. Nedeni sorulduğunda, tek yanıt, “Yurdu düşmanlardan kurtardı” olmakta!

Bu kadar mıydı, bu muydu nedenler sadece?!

Şüphesiz ki değildi…

Sevmemizin gerekliliği yerine, önce kimdir, ne yapmak istemiştir, neler yapmış ve niye yapmıştır öğretilse ama bunu yaparken de, O’nun da insan olduğu gerçeği unutturulmasa, bu yanlarının doğallığı da yeri geldikçe söylense, bu gün de pek çok çocuk, “Aaa Atatürk yemek yiyor muydu? Aaa Atatürk tuvalete gider miydi” diye sormayacağı gibi, sevgi de zaten kendiliğinden oluşacaktı!..

Yine bu gün pek çok kişi karşımıza, “Ama Atatürk, şöyle içki içerdi, şöyle sigara içerdi, hatta, kadınlarla ilişkileri şöyleydi” diye çıkmayacaktı, evliliğini didiklemeyecekti!..

Aklına bile gelmeyecekti bu yanları, çünkü nihayeti insandı o da diye düşünecekti. Dolayısıyla, sapla samanı karıştırmayacak ve de düşmanlık beslemeyecekti.

Hatırlamaya çalışalım; bu güne dek hangi liderin alkolü, sigarası çıkartıldı karşımıza yaptığı onca olumlu ve güzel şeye karşılık? Hangisinin kadınlarla iletişimi ve evliliği didik didik edildi?..

Hiçbirinin, çünkü zorla ve sadece sevdirilmeye çalışılmadı hiçbiri!.. Çünkü hiçbirinin insanüstü olduğu empoze edilmedi, hiçbiri için koruma kanunu çıkartılmadı!

Hele de Ata’nın korunmaya hiç ihtiyacı yoktu, tıpkı dayatma bir sevgiye ihtiyacı olmadığı gibi!!!

p.r.alkan



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Atatürk’ü dayatmak!!! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Atatürk’ü dayatmak!!! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ATATÜRK’Ü DAYATMAK!!! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
13.11.2011 21:45:06
Bu gün pek çok yazı gördüm yeni yazılanlar hanesinde. Çoğunu es geçtim. Ama konu Atatürk olunca dayanamadım. Tam 32 senedir bunun dersini veren bir öğretmen olarak.

Çok haklı tespitler yapmışsınız. Maalesef günümüzde de geçmişte de Atatürk'ü hep işimize geldiği yönleriyle ele almışız. Bir örnek vereyim isterseniz. Geçen yıl okulumuzda 10 Kasım için bir Atatürk köşsesi hazırladık duvar gazatemize. Benden de bir iki resim istedi seçme kurulu. Beş-altı resim hazırlayıp verdim. Bir iki de yazı. Panoya konmayan resim ve yazılarım Atatürk'ün TBMM nin açılışı esnasında dua ederkenki resmi ve Balıkesir Hutbesiydi. Bir de eşi Latife hanımla Afyon'u ziyareti sırasında çekilen fotoğraf. O fotoğrafta Latife Hanım çarşaflı bir kadın olduğu için...Kim bilir belki ben de Atatürk'ü kendi işime yarayan yönüyle ele alıyordum. Ama böyle bir yönü de vardı ve hiç olmazsa bir kez olsun bu yönü de gösterilmeliydi, tanıtılmalıydı. Olmadı. Olamadı.


1981 de kaymakamlık emriyle ilçe ceza evinde Atatürk ilkelerini anlatmakla görevlendirildim. Bir buçuk saatlik bir konuşmadan sonra mahkumlara '' Bir sorunuz var mı '' diye sorduğumda aldığım cevap aynen şu idi: '' Hocam sen belli ki kalemi kuvvatli bir adamsın. Bir dilekçe yazsan Cumhurbaşkanına, başbakana da bize bir af çıkarsalar''...Derdi af olan insana Atatürkçülük dersi....O gün bu gündür ders proğramlarında şu vardır: Matematik derslerinde Atatürkçülük nasıl işlenecek? Fizik, Kimya, Biyoloji, Felsefe, Din Kültürü, İngilizce, Coğrafya, Astronomi ve aklıma gelmeyen bir sürü ders. Ve bir yabancı eğitimcinin yorumu: Siz Türkler Eğitimde iki büyük hata yapıyorsunuz 1- Çok şey öğreteyim derken hiç bir şey öğretemiyorsunuz 2- Atatürk'ü öğreteyim derken diğer konuları kaçırıyorsunuz.

Ah be kardeşim. Atatürk'ü öğretebilsek doğru dürüst diğer konular kaçar mı hiç?


Selam ve saygılarımla.
Lodoš
Lodoš, @lodo353
13.11.2011 19:26:00
kısmen katılıyorum. Dokunulmamış yerlere dokunmuş yazar. Insani bir yaklaşım. Arşivler açılsa kim bilir neler çıkar.
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
13.11.2011 16:23:33
Bence çok önemli bir noktaya değinilmiş. Yazarın haklılık tarafı tartışılmaz.
Öyle olmasaydı eğer, bu gün Atatürk'ün itibarsızlaştırma çabaları ve Cumhuriyetten intikam alma senaryolarını yaşayıp kahrolmazdık herhalde.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL