Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Hamuş-71
Hamuş-71

Adı Gül-i Zar (7)

Yorum

Adı Gül-i Zar (7)

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

835

Okunma

Adı Gül-i Zar (7)

Adı Gül-i Zar (7)





Günler, haftaları ve ayları kovalarken bir gece pavyonda gözle görülür bir telaş yaşandı. Hilmi Bey bile odasından çıkmış tüm garsonlara emirler yağdırıyor, her şeyin dört dörtlük olmasını istiyordu. Gece yarısına doğru diğer müşterilerin aksine oldukça iyi giyimli bir adam çıka geldiğinde mekandaki bütün garsonlar ve Hilmi Bey geleni büyük bir izzet-i ikramla kapıda karşıladılar. Sahnenin en önündeki özel müşteriler için ayrılmış masaya oturttular onu ve o masa sadece bir kaç dakika içinde donatıldı. En kalitelisinden içkiler açıldı ki diğer müşterilere asla bu kalitede içki verilmezdi.

Kızlardan biri " Yaşadık bu gece, Kenan Bey geldi" diye sevindi. Niye diye safça sorunca güldü " Kenan Bey çok zengin bir adamdır arada bir yolu buraya düştüğünde mutlaka uğrar ve hepimizi bahşişe boğarak gider. Eğer canı dilerse bazen aramızdan birini de dışarı çıkartır" Nasıl yani dedim yine saf saf " Yasak değil mi kızları çıkarmak?"

" Ay Lalee Kenan Bey’ den bahsediyoruz kızım ne yasağı ya! "

Biraz sonra bir komi gelerek sıramın geldiğini söylemiş ve ben sahneye çıkmıştım. Artık sahnede daha uzun kalıyor sadece tek şarkı söyleyip inmiyordum.Önce Klasik bir iki şarkı geçiyor sonra günün en sevilen şarkılarından bir kaç tane daha okuyup bitiriyordum programımı. İlk şarkımla beraber Kenan Bey’in dikkatini çekmiş olacağım ki kadehini bana doğru kaldırmış bende başımla selamlamıştım onu. Sahneden inip kızların yanına geçer geçmez garson yanıma gelmiş Kenan Bey’in beni çağırdığını söylemişti. Kızlardan biri " Ne yani Mustafa sadece Lale’yi mi çağırdı Kenan Bey bizi de gelsin demedi mi?" diye sorunca garson " Yok valla abla sadece Lale ablamı istedi" dedi. Kızların kıskançlık dolu bakışlarına aldırmayarak kalktım Kenan Beyin masasına gittim. Beni görünce ayağa kalktı oturmam için sandalyemi çekti. Şaşırmıştım çünkü bugüne dek bu mekanda gördüğüm bir olay değildi bu. Ben oturduktan sonra masaya gelen garson Kenan bey’i selamlayarak elindeki orkideleri bana verdi. " Bu çiçekler sizin için" dedi Kenan bey. Pavyonda çalışan bir Seher vardı çiçek satardı ama garibim ancak gül ya da karanfil satardı bu orkideler nereden çıkmıştı? " Siz sahnedeyken birini gönderdim aldırmak için" dedi Kenan sanki içimden geçirdiklerimi duymuş gibi. Çok kibardı doğrusu bütün gece sohbet edip durduk bana Anadoluda yaşayan çok varlıklı bir ağanın tek çocuğu olduğunu babası öldükten sonra tüm ailenin ve işlerin başına geçtiğini anlattı. Ama ne ilginçtir ki bütün gece boyunca bana kazara dahi dokunmamıştı.

Tüm müşteriler neredeyse gitmiş garsonlar ufaktan ortalığı toplamaya başlamışlardı. İzin isteyerek yanından ayrıldım henüz odama girmiştim ki arkamdan Şeref geldi " Hazırlan gidiyorsun" dedi. " Tamam Şeref şimdi hazırlanırım çıkarız" deyince hayır dedi " Benimle değil Kenan Bey’le çıkıyorsun" Birden beynimden vurulmuşa dönmüştüm " Sen neler söylüyorsun Şeref! Ben kimseyle çıkmıyorum anladın mı! O kadar meraklı kız var içerde onlara söyle gitsin ben hiç bir yere gitmiyorum! "

Bu söz üzerine Şeref çılgına dönmüş ve yüzüme yaradana sığınıp bir tokat atmıştı. " Sen kendini ne sanıyorsun Kenan bey kimi isterse onu alır sana mı kalmış! Adam bütün gece su gibi para akıttı, sana verilen parayı burdaki kızların hiç biri hayatı boyunca görmedi.Şimdi ne diyorsam onu yap yoksa..." Cebinden bir sustalı çıkartıp şak diye açtı, saçlarımdan tutarak bıçağı boynuma dayadı. " Öyle bir hale getiririm ki seni suratına köpekler bile bakmaz bir daha"

Şimdi düşünüyorumda o gece olanlar, yaşadıklarım beni bu günlere getiren ilk adımlarımdı belkide her şeyin başlangıcı...

Kenan beni lüks bir otelin çok güzel bir odasına götürdü ve sanki bütün gece içmemişiz gibi bir şişe içki daha açmıştı. Çok korkuyor bu işten onu nasıl vazgeçirebilirim diye düşünüyordum. Belki herşeyi anlatırsam bana acır ve hiç bir şey yapmazdı.Tam da bunun üstüne " Bana kendinden bahsetsene" deyince en acındıran halimle başıma gelenleri anlattım. Hikayemi bitirince bir sigara yaktı ve yanıma oturdu." Yazık bu yaşta başına gelmeyen de kalmamış" diyerek saçlarımı okşamaya başladı. Ümitlenmeye başlamıştım sanırım dokunmuştu anlattıklarım ona diye düşünürken yanıldığımı çok kısa sürede anladım. Saçlarımı okşayan eller arsızca bedenimde ilerlemeye başlamıştı. Onu iterek kendimden uzaklaştırdım. Sert bir sesle "İstemiyorum" dedim " Dokunma bana!"

Kenan bu tavrımdan dolayı şaşırmıştı kendisini reddeden ilk kadındım sanırım. Şaşkınlığı kısa sürede öfkeye dönüşmüş hir hamlede yanıma gelip beni omuzlarımdan sarsmaya başlamıştı " Sen kimsin be! Nesin sen! Bir tomar para saydım sana şimdi karşıma geçmiş bana masum kız numarası yapma kahpe!" İşte yine duymuştum o sözü. Yıllar önce babam ve abimin bana söylediği o kahrolasıca söz! Gözlerimden yaşlar boşanarak kapıya doğru gitmeye çalıştım " Geri öderim o çok kıymetli paralarını ama şimdi gidiyorum sakın bana engel olmaya çalışma!

" Dur bakalım hiç bir yere gidemezsin!"

Beni kendine çevirip suratıma bir yumruk attı. Bir anda ağzım ve burnum kan içinde kalmıştı canımın acısıyla yere çökerken az evvelkinden daha keskin bir acı hissettim. Elindeki sigarayı elbisemin açık yakasından görünen ve boğuşurken dışarı fırlamış göğsümün üzerine bastırmış odayı bir anda yanık et kokusu kaplamıştı. Gözü dönmüş gibiydi deli gibi vuruyor bir kaç saat evvel en nazik kelimelerle kompliman yapan dilinden ağıza alınmayacak küfürler savruluyordu. Artık elleri yorulmuş muydu yoksa acımış mıydı bilmiyorum belinden kemerini çıkartıp vurmaya devam etti. Her tarafım mosmor kesilmiş bir halde kendimi korumaya çalışıyor ama başaramıyordum. Güçlükle bağırdım " Dur tamam ne istersen yapacağım!"

Zafer kazanmışçasına bakarak geri çekildi " Yola geleceğini biliyordum siz ancak bu dilden anlarsınız çünkü" diyerek beni yerden kaldırdı. Ayakta güç bela durmaya çalışarak banyoya gidip elimi yüzümü yıkamak istediğimi söyledim. " Tamam ama çabuk gel" deyip arkasını dönünce az ileride duran büyük ve ağır bibloyu alarak olanca yahut kalanca gücümle kafasına vurdum.

Bir pelte gibi yığılıverdi yere, alnının yanından ince bir kan sızıyordu. Hemen çantamı kapıp düşe kalka çıktım oradan. Otelin önünden bir taksiye binip eve geldim. Şeref yıkarcasına çaldığım kapıyı açıp beni o halde görünce aklı gitmişti başından. " Gülizar ne oldu sana böyle ne oldu kim yaptı bunu sana!"

İçeri geçip nefes nefese başıma gelenleri anlattım gözyaşları içinde. " Dur şimdi bir dakika ya bunları sana Kenan bey yaptı ve sende onun kafasına vurup kaçtın mı doğru mu anladım" Evet anlamında kafamı salladım. Sanıyordum ki Şeref bana hak verecek ve koruyup gözetecek ne safmışım!

" Seni aptal kadın ne yaptın sen! O adam seni yaşatır mı sanıyorsun o pavyonu başımıza yıkmaz mı sanıyorsun? Hilmi Bey ikimizi de kapıya koyacak Allah belanı versin senin!"

Umurumda değil değil dedim. " Zaten çalışmayacağım bir daha orada alsın işini başına çalsın o Hilmi Bey! Sende umurumda değilsin sayemde bir ton para kazandın sesimi çıkarmadım ama bitti anlıyor musun bitti!"

Birden nefesimi kesecek bir acı hissettim. Şeref nereden çıkardığını görmediğim o sustalısını çıkarmış ve kasığıma sokuvermişti. Ondan sonrası benim için çok sancılı bir dönemdi Şeref ben bayılınca korkmuş arabaya attığı gibi bir hastanenin acil servisine bırakıp kayıplara karışmıştı.

Günlerce hastanede yattım, doktorum beni ameliyat ettiklerini durumumun iyi olduğunu ama bir süre burada kalmamın iyi olacağını söyledi. İfademi almaya gelen polise yaptığım işi anlatıp sabaha karşı evime giderken bir kaç serseri tarafından önümün kesilip paramın alınmak istediğini karşı çıkınca da dövülüp bıçaklandığımı söyledim. Pavyondan bir kaç kız ziyaretime geldiler.Hilmi Beyin beni kovduğunu iyileşince gidip hesabımı kesip ayrılmamı söylediğini ilettiler.

Bu hikaye böyle bitmeyecekti. Herkes yaptığının hesabını verecek, elini taşın altına koyacaktı...Çok yakında...


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Adı gül-i zar (7) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Adı gül-i zar (7) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Adı Gül-i Zar (7) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
5n1k
5n1k, @5n1k
2.11.2011 13:37:46
Allah iyilerle karşılaştırsın cümlemizi..

5n1k tarafından 11/2/2011 1:38:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
inci*
inci*, @inci-
31.10.2011 10:02:42
:( Malesef hep bir birinin kopyası hayatlar.. Aklını ve mantığını kullanabilen vede her şeyi göze alabilenler belki kazanıyorlar... heyacanlıydı Hamuş sağlık diliyorum.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
30.10.2011 21:37:30
10 puan verdi
Bir öyküyü okurken empati yapma huyumdan nefret ediyorum. Kahramanın acısı acım, neşesi gülüşüm oluyor. Bu hiç profesyonelce değil biliyorum ama, galima bu yapıyla ilgili bir durum:))

Gülizar Lale'nin hayat sergüzeştinde katmer katmer ilerlemekteyiz. On bölüm dedin ama, bu öykü bir on bölüm daha uzar bence...Daha anlatacak çok şeyi var Gülizarın. O değil, daha anılar bitecek, Güzlizar ortalığa dağıttığı hayatını toparlayıp bugüne dönecek. Yani hikayesini anlatmaya başladığı ana. Ondan sonra da maceraları bitmeyecek tahminim.

Bekleyeceğiz bakalım.

Son derece akıcı ve güzel bir şekilde devam ediyoruz.

Kutluyorum.

Sevgiler.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
30.10.2011 19:06:19
Çok etkilendim. Hatta kötü oldum birden. Kalemin güçlü. Bakalım neler olacak. Kutluyorum. Sevgilerimle.

Aysel AKSÜMER tarafından 10/30/2011 7:07:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
30.10.2011 15:06:45
evet insanlar ne kadar acımasız ne kadar katı insafyok bazı kişilerde
takipteyim ne yapabilirki zavallı kız
saygılarımla
Gecenin Sessizliği
Gecenin Sessizliği, @gecenin-sessizligi
30.10.2011 14:47:04
büyük bir heyecan ve merakla devamını bekliyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL