27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1969
Okunma


Nevin: 53 yaşında
Kemal: 56 yaşında: Marangoz: Evli
Nazım: 62 yaşında: Emekli polis: Evli ve üç çocuk babası.
Kan kokusu ve dehşetli çırpınışlar vurmuştu geceye damgasını...
Kemal beyin; yüzünün sol yanında, gözünün altından başlayarak, çenesine doğru uzanan derin bir bıçak yarası vardı.
Birde; göğsünde derinliği yer yer yedi santime kadar uzanan derin kesikler...
Nazım beyin ise; biri sol göğsünün içinden, diğeri boğazına denk gelen kurşunlar, yerde elindeki kanlı bıçakla yatıyordu.
Her yer kan olmuş.Yeni boyanmış duvarların, kese kağıdı renginden eser kalmamıştı.
Ne olmuştu? Nasıl olmuştu da bu iki komşu bu vaziyete gelmişlerdi?
*
Nazım bey üç çocuk babası, altmışiki yaşında emekli bir polisti. Çocuklarının üçü de evlenmiş uzak şehirlere yerleşmişlerdi. Bir yıl önce, karısı kanserden vefat edince zor günler yaşamış hatta bunalıma girmiş, psikolojik yardımları ise reddetmişti... Ona göre hiç bir şeyi yoktu.Ama çocukları ve arkadaşları gün geçtikçe onun bu halinden ve davranışlarının garipliğinden dolayı uzaklaşıyorlardı. Hemen hemen bütün gününü evinde yada bahçesinde sebze yetiştirerek geçiriyordu. Kimseyle konuşmuyor, akşamları karanlık odasında televizyon izliyordu.
Kemal bey ve karısı kendi hallerinde hiç çocukları olmamış, orta halli insanlardı.Nevin hanım terzilikle, komşulara ufak tefek şeyler dikerek eşine destek veriyordu.Gerçi babasından yüklü bir miras kalmıştı, ama o yıllarca babasına dargın olduğu için mirasa el sürmüyordu. Kemal bey ise evlerinin yan tarafında açtığı küçük marangoz dükkanında verilen siparişleri yetiştirmenin derdindeydi.Haftada iki ve ya gerektiğinde üç kez kasabaya gider eksik olan malzemeleri ve evin giderlerini tamamlardı...
Üç ay önce köpeklerinin Nazım beyin bahçesine girip, tavuklarını kovalarken bahçeyi talan etmesinden dolayı münakaşaları olmuştu. Nazım beye ne söyleseler anlamıyor, kimseye dinlemiyor. “Sizlere bunu çok kötü ödeteceğim” diyordu. Komşularının araya girmesinden ve teskin edici konuşmalarından sonra Kemal bey ve eşi evlerine gitmişlerdi.
Sonrasında ise olaylar farklı gelişmeye başladı…
Kemal beyin kapısının önünde, bazen ağaçlara çivilenmiş, bazen de çitlere çakılmış yüzlerce not vardı.
-DEFOLUP GİDİN BURDAN !
-SİZE HAYATI DAR EDİCEM !
-YAPTIKLARINIZI SİZE ÖDETİCEM !
Bu garip olaydan bir ay sonra, Kemal bey hasta olduğu için evde kalmış, kasabaya gidip malzeme alması için arabaya binen eşi, arabaya konan el yapımı bomba sayesinde yaralı olarak kurtulmuştu.
Tek şüpeli vardı.Nazım bey !
Ama o iddiaları yalanlıyor böyle bir şey yapmadığı konusunda kendini savunuyordu . Halbuki bomba bulmak veya yapmak, yıllarca polis olan biri için hiçte zor değildi.
Dava devam ediyordu.Suçlu olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge olmadığı için tahliye edilmişti.
Asabi hareketleri her şeyi onun tezgahlayıp bu işin içinden sıyrılmaya çalıştığını gösteriyordu.Herkes tedirgindi.En çokta Kemal bey ve eşi Nevin hanım. Kemal beye göre hala üç ay önceki kinin devamıydı ve o gün kasabaya ineceğini tahmin etmesi güç bir şey değildi.Ne yazık ki eşine çarpmıştı piyango. Derin yanıklar ve acılar içinde kıvranan karısı Nevin hastanede yatıyor, tedavi görüyor, psikolojik destek alıyordu.Ama yaşadığı buhran onu derin bir girdabın içine doğru sürükleyecekti.
O gece.
Saat: 21.38
Kemal beyin kapısı çalındı!
Gelen Nazım beydi.Bir süre kapının önünde konuştular. Sonra sesler yükseldikçe kavga kaçınılmaz, dolayısıyla da boğaza gelip dayanmış bıçak damarı kesip akıtmıştı o gece kanı...
Sonuç: Kemal bey yüzünde ve göğsünde derin bıçak yaraları ile yaralı kurtulmuş,
Nazım bey ise göğsüne ve boğazına gelen kurşunlarla olay yerinde ölmüştü...
Kemal bey derin kesiklerin dikiminden sonra sorguya alınıyor.Herkes onun ağzından çıkacak cümlelere kulak kabartıyor.
Ertesi gün gazetelerde manşet:
KOMŞU DEHŞETİNİN İÇ YÜZÜ !
Kemal: O akşam; hastaneden eşimin yanından eve gelmiştim.Yorgundum.Bir an önce duş alıp uyumak istiyordum. Kapı çalındığı zaman gelenin Nazım bey olduğunu görünce şaşırdım.”Ne istiyorsunuz demeye kalmadı” bana hakaretler edip elindeki bıçağı yüzüme ve göğsüme saplamaya başladı. Kendimi korumak için duvardaki tüfeğimle ateş ettim.
Varılan sonuç: Nazım bey; zorla haneye tecavüz ve darp etmekten suçlu bulunmuştu.Ve bunu canıyla ödemişti…
Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı inceleme ve otopsilerden alınan sonuç ise şuydu:
Nazım beyin ölüm saati ile Kemal beyin vücudundaki izler tamamen ters olduğunu ve bu kesiklerin Nazım beyin ölümünden sonra oluştuğunu gösteriyordu.
Bir üçüncü kişimi vardı? İşin boyutu farklılık kazanmaya başlamıştı. Zira evde çok fazla boğuşma izi yoktu.Yerde ki kan izleri ise arada duraklandığını gösteriyor bir bölgeyi işaret ediyordu.
Her şey yarım saat içinde olup bitmişti. Peki Kemal beyin yüzündeki ve vücudundaki izleri kim yapmıştı? Kemal beye göre Nazım beydi.
O zaman ya olay inceleme ekibi yalan söylüyordu.Yada Kemal beyin sakladığı bir şeyler vardı.
--Sonuç: Kemal bey uzun zamandan beri kurmayı düşündüğü dükkan için eşi Nevin hanımın babasından kalan mirası alması için baskı yapıyor hatta dayağa varan tartışmalar yaşıyorlardı. Nevin hanım ise o paraya “asla” el sürmeyeceğini söyleyip safını belli ediyordu. Nazım bey ile bahçe yüzünden olan tartışma herkesçe biliniyordu “Bunu kullanmalıyım” diye düşünmüştü. O gün "hastayım, kasabaya sen git ve gerekli malzemeleri al diye listeyi uzatmıştı karısına.Zavallı kadın; almadığı mirasa göz diken kocası tarafından arabaya konan bombaya doğru hayatının son adımlarını atıyordu. Bomba tam tesirini gösteremediği için Nevin hanım; sadece derin yanıklar ile kurtulmuştu.
Bu durumda Nazım bey tek sanıktı herkesin gözünde.
Ama ne yazık ki dava sürüyor ve aksi olduğu zaman hapse gireceğini biliyordu Kemal bey.O akşam hastaneden dönerken Nazım beyi görmüş ve " sizinle biraz konuşmak istiyorum.Bir ara uğrayabilir misiniz ? Demişti. Bir saat sonra Nazım bey kapıyı çaldı. Oturma salonuna geçtiler.Ve Kemal bey birden tüfeğe sarılıp Nazım beyin şaşkın bakışları arasında göğsünden ve boğazından dağ gibi adamı yere yıktı. Öldürmüştü.Katil olmuştu. Ama hapse girmeye hiç niyeti yoktu.
Her şey düşündüğü gibi gelişiyordu.Bahçe olayından sonra; kendisinin yazıp oraya- buraya bıraktığı tehdit notları, karısının durumu, sonra Nazımı eve çağırıp işlediği cinayet.Şimdi sıra kendini temize çıkarmak için yapacağı ve gerekli olan tek şey…
Geçip aynanın karşına baktı kendine. İki aydır kurduğu plan tıkır tıkır işliyordu. Gerçi karısını öldürmeyi başaramamıştı ama tedavi için mecburen alacaktı o mirası .Böylelikle dükkan hayalleri gerçek oldu.Sırıtarak baktı aynaya.Sonra dönüp Nazıma baktı. Bu aynaya bu şekilde son bakışı olacaktı. Maket bıçağını sağ eline alıp, sol gözünün altından, elmacık kemiğinin ortasından kesmeye başladı. Acısını duymuyordu.Çenesine kadar kesti. Kanlar akıyor ağzının içine doluyordu. Sanki kanı donmuş bir cani gibi, bıçağı göğsünün üzerinden göbeğine ve kasıklarına kadar kesti. Kan fışkırıyordu adeta. Ama Kemal bey donmuştu.Hiç bir şey olmamış gibi Nazım beyin yanına gidip onun, sağ eline maket bıçağını sıkıştırıp parmaklarını iyice kapatmıştı.
Oysa ki ilk başta Nazım bey dediği gibi ona saldırmış olsaydı o; Nazım beye ateş ettiğinde bıçak Nazım beyin elinden fırlayacaktı. Oysa sımsıkı duruyordu !
Kendince yaptığı tuzağın içine düşen Kemal bey, öbür boyu hapse mahkum oldu.Arkasında hala insanın tüylerini diken diken eden, aklın sınırlarını zorlayacak bir cinayet ve akıl almaz planların kendine pahalıya mal olacağını düşünemeden
Hırs: Bir insanı, insanlıktan çıkaran yeğane şey…