Gaziantep Hakimiyet Gazetesi-24.10,2011

Şahzade Kız, mavi gözleri,sarı saçları ile köylülerin ilgi odağı olmuştu. Babası Memduh Şah olduğundan,kendisine de babasının çiftliğinde çalışanlar,Şahzade Kız adını vermişlerdi.Şahzade kız yeni doğmuş bir bebektir.Kendisinden 40 gün önce doğan amcası oğlu Seyfettin’in de beşik kertmesidir.
Geçen zaman içinde şahzade Kız,babasının çiftliğindeki güllerin ve çiçeklerin arasında harika güzelliği ile güllere çiçeklere beş çekip,meydan okuyarak serile serpile bir genç kız olarak büyüyüp ortaya çıktı. Şahzade kız aynen bebekliği gibi;bir bebektir sanki.Yine gözleri mavi,saçları sarı,ince belli,uzun boylu,peri kızını andıran bir kız oldu.Babasının traktör şoförü Sarı Dedenin oğlu Servet ile aynı çiftlikte beraber büyüdüler.Servet’te Şahzade kız kadar bakımlı ve güzeldi.Görenlerin Servet’le kardeş misiniz?İkinizde ne kadar güzelsiniz demesi,bir yandan Şahzade Kızı Servet’e perçinliyordu, bir yandan da ben Memduh Şah’ın kızıyım.Servet’in babası Sarı Dede bir şoför parçasıdır.Nihayet çiftlikte babamın çalışan
işçileri arasında bir işçidir diyor. Fakat ne zaman başını yastığa koysa, Servet gözlerinin önünde dimdik durmuş,kendisine bakıp gülümsüyordu.Uyanıp da gözlerini açınca karşısına beşik kertmesi ve amcasının oğlu Seyfettin,omzunda beşli mavzer,belinde on dörtlü umman tabancasıyla dikiliyordu.Seyfettin iri gövdeli,pala bıyık,esmer tenli,keskin bakışlı ve gülmeyen bir gençtir. Duruşuyla burada en büyük benim, benim emirlerim geçerli diyordu.Üstelik Şahzade Kızla evlenirse çiftlik tam iki kat büyüyecekti.Şahzade kız babasının tek çocuğu olduğu gibi,Seyfettin’de babasının tek çocuğuydu.
Şahzade kız bunları biliyor. Fakat Servet’i bir türlü unutamıyor, duygularına yenik düşüyor. .Bazen hayır hayır hayır.Ben Seyfettin’le evlenmeliyim.Seyfettin çiftlikte geleceğin ağasıdır.Hem de beşik kertmemdir diyor. Ama başını yastığa koyunca rüyasında hep Servet’i görüyor. .Bir gün babasının gül bahçesinde Servet ile buluştular.Bahçede kayısı,erik,şeftali çiçeklerinin seyrine dalarken olanlar orada oldu. Şahzade kızın göğüsleri dolgunlaşıp ,karnı büyümeye başladı. .Durumu önce annesi fark edip ,uzun uzun düşündükten sonra, endi kendine Şahzade kız gebe oldu. Bunu babasına nasıl söylemeliyim diye müzakkere etti .Daha sonra bizim kız beşik kertmesi Seyfettin ile buluşmuş demeliyim. .Bizim törelerimizde öldürmek var ama Seyfettin dersem Seyfettin Memduh Şah’ın kardeşinin oğludur,onu öldürmeye belki kıymaz. Bu arada Şahzade kız da ölmekten kurtulup,babası ona düğün dernek yapıp Seyfettin’le evlendirir dedi.
Fakat Memduh Şah haberi alınca nasıl kükredi.Nasıl silahı aldıysa Şahzade Kızı yanına getirtti.Söyle bakalım kanlın kim? Şahzade kız Seyfettin deyince,Seyfettin olamaz! Sen kanlını söyle.Seyfettin olayı duyunca utancından çiftliği terk etmişti.Memduh Şah,kızım bak! Seyfettin çiftliği de terk etti. Sen bana kanlını söyle.Seni öldürmeyeceğim.Kanlını doğru söyle,bana yanlış adam öldürtme deyince, Şahzade kız,Servet demesiyle birlikte ağzının içine mermiler teker teker sayıldı. Memduh Şah evden çıkıp,evin yakınında olan o gül bahçesine doğru ilerledi.Baktı ki Servet orada bir kiraz ağacının dibinde,kiraz ağacına yaslanıp,hülyalara dalmış duruyor.Memduh Şah mermileri teker teker Servet’e de saydıktan sonra,jandarma karakolunun yoluna düştü. ,Karakolda karakol amirinin kapısını çaldı ve içeriye girdi.Karakol komutanına,sen hiç yavrusunu yiyen kurt gördün mü? Komutanım, Ben yavrusunu yiyen bir kurt oldum. .Beni tutukla dedi ve hadiseyi teker teker karakol komutanına anlattı.Orta yaşlı karakol komutanı cebinden çıkardığı beyaz bir mendil ile kirpiklerine inen yaşları sildikten sonra Memduh Şah’a bir acı kahve diyerek,sözlerine devam etti.”Olmamalıydı Memduh Şah! Sen bir ağa çocuğusun.Üstelik te ağasın deyince, Memduh Şah, biz ağayız ağa çocuğuyuz.Bizim törelerimiz kötülüğü kaldırmaz.Ben gerekeni,gereği gibi yaptım.Sizde gerekeni,gerektiği gibi yapın. Bize Güneydoğuda Barak Ağaları derler.Soyumuz Oğuzlardan gelme,kökümüz temizdir.Köküme kir konduramam dedi

Ahmet Ayaz
2005 Mart-Elveda İstanbul