Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Yükselenyıldız
Yükselenyıldız

Aşk mı?

Yorum

Aşk mı?

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1740

Okunma

Aşk mı?

Aşk mı?

Merhaba Değerli Arkadaşım;


Herkesin hayal ettiği aşkı çok güzel tarif etmişsin. Ne var ki hayalden öteye geçen bir aşkı ne yaşadım, ne de yaşayabileni gördüm.

Şu yazılan aşk romanları, aşk şiirleri.. Çoğu bir bilinmeyene, beklenene ama gelmeyene yazılan şiirler. Yazılanlar, hayal edilen aşkın gölge kahramanına.

Özlemler mi? Terkedillmişlik üzerine yazılan yazılar, şiirler mi? Tatmin edilmemiş bedenlerin yaşayamadıkları fantezilerin, doyumsuz tutkuların isyankâr dışavurumu.

Neden aşkın dünkü halleri hep saygı uyandırır da dünlerdeki sevgiden, aşktan hep meşe külünün altında kalmış değerli bir közmüş gibi bir kavram geliştirir, o dünkü aşklara benzer bir aşkı hayal ederiz.. Sevilene, arzu edilene kolay ulaşılamamış ya da hiç ulaşılamamış olmasından değil midir?

Dünlerdeki bir kibrit kutusuna sıkıştırdığımız aşk(?) mektubu, bir çocuk vasıtasıyla bize/ona ulaştırılan bir mendil, kısa bir el teması, masum bir gözgöze gelmenin kızarttığı yanaklar.. Bunlar, yetişme tarzımızdan mı yoksa iletişim kuramamamızdan mıydı? O duygular bugün yaşanamıyorsa hepimizin cılkı çıktığın mı acaba? Dünkü toplum derken, biz o toplumun birer parçası değil miyiz?. Şimdiki imkânlar o zamanlarda olsaydı acaba şimdikilerden farklı mı olacaktı? Sanmıyorum.

Burada faturayı iletişim teknolojisine mi kesmek gerekir; örf-adet-geleneklerimizi terk etmemize mi; yoksa sevap-günah algısının yerine doğru-yanlış kavramlarını koymuş olmamıza mı? Batılılar’ı örnek aldığımız düşüncesine katılmıyorum. Bu insanın içinde var. Ve bizim kadınımız-kızımız Batıda, Batılı kadın-kızlardan daha girişimci bu konuda.

İki kişinin birbirini beğenmesi, saygı duyması, arzu etmesi ayıplanacak birşey değil. Çünkü canlıların genlerinde var bu. Önemli olan art niyetsiz birbirlerine yaklaşmaları. Ne var ki iletişimle birlikte insanlara üçkâğıt açmayı meslek haline getiren kadın ve erkekler çoğaldı. Dünkü-bugünkü aşkları tartıyor olmamıza sebep bu mesleğe yönelenlerdir.

Aldatmak...
Bu sözcük neden sadece belaltı olarak düşünülüyor, anlayamıyorum. Kişi, yaşamını evdeşiyle değil de bir başkasıyla kısa aralıklarla da olsa paylaşıyorsa bu onun hayatıdır. Sorulduğunda bir başkasıyla zamanını değerlendiriyor olduğunu inkâr ederse aldatıyor, yalan söylüyor demektir. Aslında kişi, sevmediği, candan arzulamadığı birisiyle sırf evdeş olduğu için birlikte oluyorsa hem kendisini, hem karşısındakini aldatıyordur. Esas yanlış/günah budur.

Nereden nereye geldik.

Kısacası;
Romantizm bitti mi aşk zannettiğiniz(ki; ben, böyle bir duygunun ancak ilâh bir duygu olabileceğine inanıyorum) biter.

Saygı öncelikli sevgiler.

Yüksel ÖNAÇAN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aşk mı? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aşk mı? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşk mı? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
nuray telli
nuray telli, @nuraytelli
30.9.2011 01:58:30
Ah bu söylenen sarkılar, şiirler, yazılanlar ve nihayetinde cevremızde var oldugunu hissettiren anlatımlar... Aslında bizi yakan bunlar diye düşünüyorum.Hayattımız; varoldugunu bile bilmedigimiz, belki de hayatımız boyunca bile bulmayacagımız, baskalarının anlattıgı detayları yakalamaya calısmakla geciyor...Çünkü o hissi özlüyoruz...Çünkü o hissi arıyoruz...Adı her neyse, o hissi yaşamak istiyoruz.Ya sonrası ? Nedir ki?Ya da ne olması beklenebilir ki?Hangi hissi hayatımız boyunca aynı şiddette hissedebildik ki, bunu hissedelim...Ya da aslında hangi hissi aradıgımızı gerçekte en son ne zaman farkettik?Farkındalıgımız nasıl oluştu?ilk kim yanlış yaptı?Ya da ilk başka hayatları farkeden kim di?Ya da hayatı yanyana yaşamanın güzelliğini kiminle hissettik?
Belkide tek başına hayata direnmenin eziyetini başkasıyla paylaşaktaydı aşk...Belki de aşk diye bir şey yoktu.Gerçek olan yalnızlıgımızdı.Ve biz, sadece o yalnızlıgımızı paylaşmak istemiştik...

Ve bir gün o kara gün geldi, insan olarak tüm gerçegi farkettik.Aşk yeterli değildi...Sadece başlangıçtı, yürege acılan kapı gibi...O kapıyı açıp gördük gerçegi.Ve bu arada ne çok zaman kaybettik belki de o kapılarda...Yazık oldu yaşananlara...

Tüm bunlara kim sebep oldu?Kişiler mi, zaman mı, olaylar mı?Ruhumuza soralım, kendimize...Kim açtı o kapıyı?Telefondaki sese cevap veren kim di?
Herşeyden önemlisi bu gücü içimizde kim hissettirdi?

Çok güzel tespitler yazınızda can bulmuş...Kaleminize saglık.Saygılarımla...
Gül ESEN
Gül ESEN, @gulesensancar
29.9.2011 00:04:14
keşke ilişkiler ve aşklar hep çocuk mahsumiyetinde yaşansaydı..güzeldi. yüreğiniz var olsun esen kalın

GÜLESEN SANCAR tarafından 9/29/2011 12:07:03 AM zamanında düzenlenmiştir.
glenay
glenay, @glenay
27.9.2011 23:06:23
10 puan verdi
Gerçekleri yazıyorsunuz . Masumluğu iletiişimin kolaylaşması mı öldürdü ..Neyse ki eski romantikler var .Nerede mi eski topraklarda . Sizi kutluyorum ,selam ve saygımla ..
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
27.9.2011 20:35:22
Paylaşım için teşekkürler. Bence de doğru tespitler.

Saygılar.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
27.9.2011 18:12:07
Kesinlikle size katılıyorum. Gözlemlerime göre çoğu insan sevmediği halde evliliğini, birlikteliğini sürdürüyor. Galiba aşkın bitmesinde romantizmin kaybolmasının büyük etkisi var. İlk gündeki heyecanı ve tazeliği koruyabilen ise kazanıyor. Güzeldi üstad. Saygılar...
@ŞK_M£L£Ğİ
@ŞK_M£L£Ğİ, @-sk-mlgi
27.9.2011 14:59:45
usdatım yazınıza tamamen katılıorum bı cok soru ısaretlerıyle yazılmısta olsa aynı sorular benımde kafamda var
ve aslında cevabı bılınmeyenler bunlar bence..!
yuregınıze saglık
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
27.9.2011 13:45:18
Romantizmin ışığında göz göze bakışmalar,gönülden tutuşmalar tam elinden tutacakken bakmışsın Güneş doğuyor..Güneşin sıcaklığı ve aydınlığı bu aşkı pekiştiriyor.
Tebrik ederim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL