2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
520
Okunma
Görevime devam ediyordum ama belirli bir "mesleki" doyuma da ulaşmıştım.
Yavaş yavaş kurs ve seminerlerde görev almaya başlamıştım.
Ve İzmir’de 6 yıl 4 ay süren görevim sırasında onlarca seminer ve kursta görev aldım.Ve "öğrettikçe" daha iyi "öğreniyordum."
Hatta Prof.Dr.Walter GONG,şöyle demektedir:
-Herkesi öğretmen yapın!Çünkü,insan öğretirken öğreniyor da ondan.
İşte böyle bir seminer bitiminde Konak’tan Karşıyaka’ya gemiyle geçiyordum.(Bunun tadını bilenler/yaşayanlar iyi bilir.)Güneş Karaburun üzerinden olanca kızıllığıyla batarken,Körfez’de de şahane bir manzara oluşmuştu.
Bir bay,bir bayan,
-Merhaba Hocam,iyi akşamlar deyip,yanıma geldiler.
Bayan benim sağımda,bay da tam karşıda oturdular.
Derslerine iyi çalışmışlar ki,hemen,
-Kurstan öğrenciniziz,dediler.
Ağustosun sonlarıydı."Hayrola,nereye böyle"demeye kalmadan,bayan:
-Hocam,bu kurs bize iyi geldi,biz ikimizde Batman’da çalışıyoruz.Ama burada tanıştık, arkadaş olduk ve evleneceğiz,dedi.
Körfez’deki gün batımı da devreye girince,bayan devamla:
-Ama Batman’da güneş böyle güzel batmıyor ki diyerek konuşmasını sürdürdü.
Aramızdaki diyalog da şöyle bir hal aldı.
-Siz Batman’a ne zaman dönüyorsunuz?
-İki gün sonra.
-Güzel,çalıştığınız okullar Hasankeyf’e yakın mı?
-Yakın...
-O zaman beni iyi dinleyin.Hasankeyf’e tam bu saatte gidiniz.Köprünün ayağındaki çay ocaklarında,kürsülere oturarak akşam çayınızı içiniz...İçerken de İzmir’e doğru bakınız.Dicle’nin de Körfez kadar güzel olduğunu göreceksiniz.
-Gerçekten öyle midir Hocam?
-Evet,insan mutlu oldu mu,güneş her yerde güzel doğar,güzel batar...
İskelede vedalaşıp,ayrıldık.
Umarım Hasankeyf’e gitmişlerdir.
Ve güzellikler de onlarla beraber.