23
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
8750
Okunma


“ Nasıl bir duygu?” diye sordular mutluluğun. Dedim ki onlara “ Var mıdır bir tarifi mutluluğun. Ben mutluyum ama tarif etmem imkânsız.” “Anlat” dediler “ Neler hissettiğini kelimelere dök, bizlerde belki mutluyuz da yaşadığımızın mutluluk olduğunu bilmiyoruzdur”
“Evet” dedim. “Evet, mutlu olmak, elimizde. Mutlu yaşamak ve her anımızdan zevk almak, güzel gözlerle dünyaya bakıp, başımıza gelen en kötü olayın bile bize bir şeyler anlattığını düşünüp, iyi yönlerini görmek bile mutluluktur bana göre. Anlatayım size yaşadığım ve hissettiklerimi. Dinleyin o zaman sözümü kesmeden şimdi”
Mutluyum, yüreğimde binlerce kelebeğin uçtuğunu hissediyorum. Param yok ama aldırmıyorum. Çünkü dünyada en çok bulunan şeyin para olduğunu ve günün birinde benim de o bolluktan yararlanacağımı biliyorum. Evimden dışarı çıkıyorum cüzdanımda bir liram var ama ben o bir liranın, yüz bin dolar olduğunu düşünüyor, istediğim vitrinin önüne gidip içeri bakıyor, istediğim her şeyi satın alabildiğimi düşünüyorum. Elimi uzatıyorum, okşuyorum ve beğendiğim her şeyin benim olduğunu kabul ediyorum. Elimdeki parayı harcamaya başlarken bir ses kulaklarımı çınlatıyor “ bir ekmek parası” abla diyen yaşlı bir adam. Cebime elimi uzatıyor, yüz bin dolardan en az beş bin doları ona uzatıyorum. Şaşkın şaşkın bakıyor yüzüme “ Bunun hepsi benim mi abla?” diyor. “ Evet" diyorum "senin” mutluluktan gözleri yaşarmış bir şekilde ayrılıyor yanımdan. O kadar para harcamama rağmen, hâlâ harcayabileceğim daha çok param var. Dolaşıyorum en çok sevdiğim mağazalarda, elimi attığım her şeyi satın alıyorum. Hem kendim mutluyum, hem satıcı. Çünkü o da o gün çocuklarını doyurabilecek parayı kazanıyor, ben de ihtiyaçlarımı karşılamış oluyorum.
Gidiyorum bir çay bahçesine, oturuyorum bir masaya, çağırıyorum garsonu “ Burada gördüğün ne kadar insan varsa hepsine benden çay götür” diyorum. İnsanlar yine şaşkın. Çünkü bu zamana kadar karşılıksız hiçbir şey almamışlar, yememişler ve içmemişler, oysa ben karşılık beklemiyorum hiç kimseden. “ Merhaba” deyip, mutlulukla gülümseyip, sevgi ile tebessüm edip, tavşan kanı çayımı yudumluyorum dudağıma ve gözlerime yerleştirdiğim tebessüm ile.
Sonra başımı sola döndürdüğümde bir de bakıyorum ki karşımda, canımdan çok sevdiğim, beni benden alıp, tekrar bana geri verebilecek tek kişiyi görüyorum. Onun da gözlerinde sevgi ve mutluluk var. “ Merhaba kadınım" diyor. KADINIM kelimesi hücrelerimin yenilenmesine neden oluyor bende. "Seni böylesine mutlu görmek dünyalara bedel” deyip, yanıma oturuyor. Ellerimi avuçlarının içine alıp, güneş gibi yakan bakışlarını üstüme dikip, sevgi dolu buselerini konduruyor yanaklarıma.
“Nedir seni bu kadar mutlu eden anlatır mısın sevdiğim bana?” Bakıyorum gözlerinin içine, tutuyorum ellerini, hiç bırakmamacasına sarılıyorum boynuna “Nasıl mutlu olmam” diyorum” Nasıl mutluluğu böylesine yüreğimde hissetmem. Seviyorum, seviliyorum. Sen yanımda olunca, yüreğimde uçuşan kelebeklere mani olamıyor, kulaklarımda öten cırcır böceklerini susturamıyor, gözlerimde doğan güneşin önüne bulutları getiremiyor, keman çalan ağustos böceklerinin şarkısında dans eden ayaklarımı durduramıyorum. Sen varsın ya canımın içi, sen benimlesin ya, gittiğin zaman tekrar tekrar dönüyorsun ya bana ve merhaba diye seslenip, var olduğunu ve hep var olacağını söylüyorsun ya, volkanlar gibi patlayan yüreğime alıp, kendime yar diye sarıyorum ya sevdiğim seni, nasıl mutlu olmayayım söyler misin canım bana?"
Tek bir söz söylemeden uzanıp tekrar öpüyor yanaklarımı ve tutuyor ellerimi, kaldırıyor oturduğumuz masadan. Gülümseyerek, parmaklarını dolayıp parmaklarıma, mutluluğun bizi çağırdığı bilinmezliğe doğru adım atıyoruz. Her adım atışta arkamızda bıraktıklarımıza el sallarken hiç burulmuyorsa yüreğimiz, gerçekten seviyoruz ve seviliyoruz demek değil midir?
Sevgi denen o ölümsüz duygu ne para ile satın alınabilir ne de anlaşma yapılıp sözleşme imzalanabilir. O duygu insanın yüreğine bir defa gelip, olduğu yerde bir ömür kalır yeter ki siz kapılarınızı sonuna kadar açık tutmasını bilin. Yaşadığınız sürece mutluluğu ve sevgiyi yakalayabilmenizi diliyorum tüm kalbimle.
Türkan DİNÇER
10.09.2001
13.36
Resim : Türkan DİNÇER
YER: Sinop