3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
553
Okunma
Sözden önce neydik acaba?
Nasıl ifade edilirdi seni seviyorum cümlesi? Bir yerden bir yere varırken nasıl karşılanırdı özlem? Buluşmalar hep sessizlikle mi sürerdi? Ve kavuşmalar ne kiple çekilirdi?..
Kelimeler olmasaydı, harfler dizilmeseydi, sayılar rakamlarını konuşturmasaydı nasıl bir hal olurdu insanlık için? Bizim için edebiyat ve matemetik hiç olmasaydı eylem ve söylem hangi durumla dile gelirdi?..
Yine kendimizi ifade eder miydik? Yine böyle rahat rahat iletişim kurar mıydık karşımızdakiyle? Yine kitaplar dolusu dostlarımız yanımızda dikilir miydi?..
Ah sorular.. Sorular bugünlerde kafamı iyice kemiriyor. Kemirdikçe sorularda boğuluyor gibi oluyorum. Biri sorularımı cevaplandırsın. Biri yerime nefes alıp versin bir zahmet...
Bazen bıkıyorum yaşamaktan. Bazen deliriyorum gece mesaisine başlamadan. Bazen kendi kendimi öldürüyorum şiirlerimle. Bazen gittiğim şehri ayak basmadan topraklarına, yakmak istiyorum coğrafyasını...
Sözden önce neydik?..
Tanımlanmak mümkün paraf mıydı? Kalemsiz geçer miydi günler? Mürekkep değmeden beyaz sayfalar renklenir miydi? Ve el değmeden, dil haykırmadan ve yürek çağlamadan söz uğrar mıydı yakınlığımıza?...
Ah sorular. Bitmezsiniz bilirim. Bilirim de soramadan edemiyorum ki. Kurcalamadan bir şeyler, içim huzura ermiyor ki...
................................
MehmetSelimÇİÇEK
9Eylül2000onbir,,,22.45
Gelibolu