Birazdan hava aydınlanacak. Birazdan sokaklara kin ve nefret hakim olacak. Küskünlerin dünyasından ötede bir yerlerde hiç doğmayacak olan çocuklar ağlayacak. Sevdalı şehrin kirli kokan sokakları tekrar güneşin doğmasıyla fuhuşun en alçakcasını yaşamaya başlayacak. Eski tarihte bile görülmeyen bir dehşetlikle kadınlar vücutlarını pazarlarda bir bir sergileyecek. Sevdalarına baş koyduğum güzellikler teker teker ellerimden gidecek yine. Yine gökyüzüne bakamayacağım bu kirli yüzlerle.

Karanlık beyinlerin gölgeleri kaplayacak tüm sevdalı şehirleri. Herkes varoluşlarını aramaya koyulacak her yeni doğan hücreleriyle. Kutsal tanrıların eteklerine bırakılan kutsal bakireler teker teker kendilerini yakacaklar kutsal şehirlerde. Tek bir inanışın esiri haline gelecek yavru bebeler. İnançlarını kutsal peygamberler taşıyacak kavimlerden kavimlere. Kutsal yardımlar moda olacak. Geleceklerini garantiye almak en büyük ibadetleri olacak. Kutsal cennetlerde bekleyen huriler onlara en güzel dansları edecekler. Tanrıların oyuncaklarına özenmek her zaman her yerde onlara benzemek kafalarında yer edecek.

Dünyaların ufak olduğuna inanılacak. Yarınların her zaman olacağı her yerde ispatlanacak. Yarın onlarda ayakta olacak. İbadetleri düzgün ise sonsuza kadar yaşam varolacak. Çok çalışılınca herşey yoluna girecek. Ben herşeyi kendim hakettim ibaresi onları rahiplik mertebesine yükseltecek. Belki bir gün arkasından söylenecek sözler onu aziz mertebesine bile yükseltecek. Sessizlik sadece başkalarının hakları alınınca olacak. Kendi kutsalları yok edilmeye çalışılınca feryat figan edilip tüm pislikler ortaya dökülecek. Kutsal silahlar her zaman tetikte tutulacak. Eski inançlar komik karşılanacak. Ve şehrin öte yakasından gelecek adama ilk taş atan kutsal bir insan olacak.....

Erhan - Varoluş Hikayeleri