İŞTE ASIL YAMYAMLAR!
İnanıyorum ki bizler Türk toplumu olarak duyarlı bir milletiz.Duyarlılıktan öte, bir hayli de duygusalız.İşin içinde maneviyat olunca bu gibi kavramlar daha da ön plana çıkıyor.
Bugün dünyada yaşananlar bir ilk değil. Dünyanın bir tarafında rahat ve huzur içinde yaşayan toplumlar, diğer tarafta yıllardır açlık,sefalet ve savaşla kucak kucağa yaşayanlar.
Bir tarafta ezenler, diğer tarafta ezilenler. Biz ülke olarak neredeyiz, taraf olarak hangi taraftayız? Bunun yanıtını herkes kendi şapkasını önüne koysun öyle versin.
Kutsal bir aydayız.Maneviyatın, dayanışmanın,birlik ve beraberliğin ön plana çıktığı bir ay…
Nefislere dur demek, kötülüklerden arınmak Allah’a daha da yaklaşmak için bir fırsat ayı.
Kendimizi sınamak, açlığın ,iradenin ve sabrın nasıl bir duygu olduğunu anlamak için seçilen en güzel ay…
İşte böyle bir anda Somali’deki kardeşlerimiz geliyor gündeme. Biz burada beş yıldızlı lüks otellerde iftar sofraları açarken;toplu iftar çadırlarında dünya rekorları kırmaya çalışırken Somali’li kardeşlerimiz aklımıza geliyor.Onlar için kampanyalar açıyoruz,tv programlarında dayanışma mesajları iletiyoruz.Ve yerindedir ki toplum olarak da üzerimize düşeni yapıyoruz.Ne güzel! Çünkü insanların kuru ekmekle karınlarını doyuramadıklarını ve açlıktan öleceklerini düşünürsek bunun hesabını veremeyiz.Bu yardımların yapılması şart!
Sadece din kardeşliği adına değil; insanlık adına… Sadece Ramazan ayında değil her zaman…

Dünyamızda Afrika’da yaşananlar vahşetin ta kendisi.Bu vahşetin sebebi doğal sebepler değildir.Bu bir insanlık vahşetidir.Afrika Kıtası’nın dünyamızın en zengin doğal kaynaklarına sahip olduğunu bilirsiniz herhalde! Peki nerede o zenginlikler ? Nerede bu ülkenin balta girmemiş ormanları ,nerede nehirleri, nerede denizleri? Her tarafı denizlerle kaplı olan bu kıtanın denizcilikte hiçbir varlık gösterememesinin ve iddiası olmamasının sebebini nasıl açıklayabiliriz?Ülkemiz için de benzer şeyleri söyleyebiliriz.Tahıl ambarı olarak bilinen ülkemize buğday ithal ediliyor.Hayvancılıkta da öyle…Deniz ülkesi hiç olamadık ki..Öyleyse tarihin ve dünyanın gerçeklerine bakmak gerekir.

Afrika kıtası yıllarca sömürge altında kalmış bir kıtadır.Batılı dediğimiz bu devletler Afrika’ya gelmeden önce burada huzur vardı.Yıllarca bu kıtadaki ülkeler sömürge olarak yaşadılar.İnsanları köle tacirleri tarafından esir olarak kullanıldı.
Kıtada sömürgecilik kalktıktan ve ülkeler bağımsızlıklarını kazandıktan sonra sömürgeci devletler çekip gitti. Geride ne bıraktılar?Fakirleşen,yoksullaşan bir halk.Kendisini idare edemeyen yönetimler…Silah tacirlerinin vazgeçemediği bir kıta…Çöl Afrika değil,çölleştirilen bir Afrika…
Açlığın kol gezdiği birçok ülkede yaşanan trajik olaylar doğal bir sonuç gibi gösterilemez.
Ekranlarda gördüğümüz aslında insanoğlunun kendi yarattığı bir vahşettir. Bu vahşeti yapanlar da modern yamyamlar…
Asıl olan bu modern yamyamlığı görmektir.İnsanlarımızın fitrelerini yardım olarak göndermeleri,evlerindeki yiyecekleri onlarla paylaşmaları gibi iyi niyetlerini saygıyla karşılıyorum.Bunlar AB ülkelerinin ihtiyaç fazlası diye yaptığı yardımlar gibi buradaki sorunlara ne derece çözüm olur?.
Günümüzün modern yamyamları olan bu emperyalist güçler tarih boyunca hep insan avcısı oldular.Kızılderilileri yok ettiler,Avustralya yerlilerini,katlettiler.Hiroşima’da atom bombasıyla binlerce çocuk katledildi.Vietnam’da yapılan kıyımlar ve daha niceleri…Peki bitti mi.?

Soğuk savaş sonunda dağılan Sovyetler Birliği sonrasında Sovyetlerin o muazzam silah gücü ne oldu? Silahlar imha mı oldu? Bu silahların Amerikalı silah tacirleri tarafından Ortadoğu ve çevresine ,fakir veya az gelişmiş ülkelere pazarlandığını biliyor muydunuz?
Daha düne kadar Kuzey Afrika’da Müslüman ülkelerde birbiri ardına gelişen, insanlarını birbirine düşüren olaylar hep demokrasi adına mı? Hemen yanıbaşımızda Suriye’de yaşananlar; yıllardan beri ateşler içinde olan bir Ortadoğu…Irak’ın işgalini unutmayalım.Orada katledilen insanlar,acımasızca öldürülen çocuklar…Biz neredeydik?Hani nerede insanlık?
Sadece bu savaşlarda kullanılan silahlar Afrika’daki sorunları çözmeye yeter artar bile…
Esas duyarlılık bu sorunların asıl kaynağı olan modern yamyamlara karşı ses çıkarabilmek.
Bizim insanımızın en büyük tepkisi bu olmalı.Çünkü adı üzerinde yamyam…Onlar var oldukça dünyamız ve insanlığımız hep tehlike altında olacak;kan ve göz yaşı devam edecek…