14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1672
Okunma
-Vur Nuri vur, kır kemiklerimi!
-Gız Hatçe, sabahtan beri dövüyom.Ne sağlam karı çıktın be.Valla kollarım uyuştu.Parmaklarımı hissetmiyom.Ayaklarım ağrıdı.Lan karı psikopata mı bağladın yosam?
-Lan herif vur diyom lan, vur! Bağımlılık yaptı herhal.Dayanamıyorum.Vücudum karıncalanıyor.Lan kalksana gebermeyesice.
-Kız manyak karı yeter artık .Kemiklerime inme inecek.Lan bu da can bu da vapur iskelesindeki demir halatı değil ya...
Hatçe sürüne sürüne gidip kapının arkasındaki sopayı alıp kocasına uzattı.
-Al imansız herif. Aha bu sopayla döv beni...
-Kız aklını mı yedin sen?Çok karı dövdüm emme, senin gibi ruh hastasına ilk defa rastlıyom.Yorgunum az elleşme.Biraz protein almam lazım.Başım dönüyo dövmekten.
-Beş dakkan var uyuz herif...Valla camı açıp “bu benim adamın heybetli duruşuna bakmayın, yetişin komşular bi karısını dövemiyo.” diye bağırmassam bana da Çengelköylü Bitli Naciye’nin Uyuz Kızı Hatçe demesinler.Aha da buraya yazdım...Parmağına sürdüğü balgamlı tükürüğü, duvardaki sinek pisliğinin üzerine boca etti....Ağzıyla burnu yer değiştirmiş, yüzü çarşamba pazarına dönmüştü...Canı sıkılıyordu.
Kocası, kendini havada savurduktan sonra masaya atmış, masanın üzerindeki ne varsa kırılmıştı.Yerde duran sigara paketi ilişti gözüne.Sürüne sürüne paketi kanlı parmaklarıyla aldı.İçinden sigara almaya çalıştı ama bir türlü beceremedi.Bir daha denedi yine olmadı. Baktı olacak gibi değil, ters çevirdi sigara paketini. Yere düşenlerden bir tane alıp hemen burnuna götürüp derin derin nikotinin kokusunu içine çekti. Dudaklarının arasında sağlama aldı.Şimdi çakmak - kibrit bir şey bulmalı, şu mereti yakmalıydı.Sabrı bitmek üzereydi.Çakmağı bulmuş, sigaranın ucunu yakmış derin derin çekmişti içine.”Oh be, dünya varmış! Ulan dayaktan sonrada iyi gidiyor be şu zıkkım”
Kocasına baktı; üzerinden tır geçmiş gibi devirmiş kıçını yatıyordu.Şunun şurası altı saattir dayak atıyordu.Ne vardı böyle upuzun yatacak. Artık yaşlandığına kanaat getirdi.Gençken böyle miydi ? Yirmidört saat kesintisiz farklı dallarda dayak fantezileri yaparlardı. Cigarayı en efkarlısından çekip fabrika bacası gibi püfletti. Mazi geldi aklına. İstemeye geldikleri akşam gözünde canlandı…Hafif bir gülümseme ile şişmiş dudaklarındaki acı birbirine karışmıştı. Adettendir diye onun kahvesine tuz koydu diye nasılda tepsiyi kafasına indirmiş . Bir vuruşta sinek gibi yapıştırmıştı duvara. Hele ki nişanlılık döneminde… Güya birileri ona baktı diye sokak ortasında evire- çevire dövmüş saçından sürüye sürüye mahalleye getirmişti. Hala saç diplerinin sızladığını hissedip bir kahkaha patlattı.Kıskanıyordu kanı bozuk herif.Ne yapsındı.O da güzel kadındı yani; işveli cilveli…Bir gün de “camdan niye bakıyon gız?” deyip, eşek sudan gelinceye kadar dövmüştü.O eşekte nasıl bir eşekse suda boğulasıca ,bir türlü gelmek bilmemişti.Kırılmadık kemiği kalmamıştı.Ama ne yapsın seviyordu hayvanı.”Değişir” dedi.Nerede değişmek, adam yemek içmek bir kenara dursun dayaksız öğün geçirmiyordu.Evliliklerinin yarısını dayak yiyerek, yarısını hastanelerde yatarak geçirmişti.
Ne olduysa ondan sonra olmuştu zaten.Hatçe dayağa karşı bağışıklık kazanmış, dayak yemenin hazzından dört köşe olmuştu.Mutluluktan zil takıp oyanayacak hale gelmişti.
Beş tane de aslanlar gibi erkek evlat doğurmuştu.Kocası her zaman derdi:
-“Ulan başka karı olsa bir tekmede çocuğunu düşürür.Sen bu çocukları nasıl, nerende saklayıp büyütüyon be kafir karı?
-“Eee yıllarca dayak yiye yiye derim tank zırhı gibi oldu.Artık işlemiyo.”
Birden aklına bir fikir geldi.En iyisi adamı sinirlendirmek.O zaman daha iyi dövüyor bütün kemikleri bi tamam kendine geliyordu.Kanayan kaşının altından, kısık gözleriyle bakarken kırılmış dişini ağzının içinde yuvarlayıp, karşı pencerenin camına fırlattı."tık” kanlı dişin yere düşmesiyle siyah sinekler koloniler halinde dişin üzerine hücum ettiler. Kanlı tükürük ağzına dolmuş olan Hatçe, sineklerin olduğu yere isabet alarak tükürdü.Diş ile tükürük arasında kalan sinekler can çekişmeye başlarken, diğerleri avizenin tepesinden yerdeki gazi sineklere bir de ağzı - yüzü şişmiş piskopat kadına bakıyorlardı.Cesaret edemiyorlardı ki arkadaşlarını kurtarsınlar…
-“En iyisi kıskandırma yöntemi.Her zaman işe yaramıştır.Şöyle bir saat daha dövsün ondan sonra uyurum zaten.Masaj etkisi yapıyor meret.Canım çekiyor, dayak yemesem nefes alamıyorum sanki”.Tekrar gözü, dağınık sigaralara takıldı.Aldı bir tane çakmakla çat yaktı ucundan.Aklındaki planı uygulamak için üç dört nefes derin derin çekip burun deliklerinden çıkardı.Devrik sandalyeden destek alarak ayağa kalktı.Gömleğinin düğmelerini açıp cama yaklaştı.Perdeyi kenara çekip pencereyi açtı.Dışarda gelen geçen de yoktu.Neyse zaten olsa da olmasa da adam görmezdi ki; direk ona girişirdi.Tam hayalindeki sahneydi.Çoktandır bu fanteziyi yapmamışlardı.
-Lan hey ayı sana diyom sana…
-Ne diyon manyak karı.
-Baksana şu geçen adam bana baktı laf attı.”Hepsi senin mi anam?Ayağının altına paspas olayım” dedi.Namusuna dil uzattı.
Adam gözlerini fal taşı gibi açıp ağrıyan vücuduna aldırmadan ayağa kalkmasıyla, karısının gömleğinden taşan memelerini görünce balyoz gibi yumruğunu karısının gözüne indirdi.Hatçe öyle bir feryat ediyordu ki, sokaktan geçenler yolunu değiştiriyor, evlerinin balkonlarında - camlarında olanlar içeri kaçıp, perdelerini çekiyorlardı.
Bir tane daha yumruk; ama bu sefer beynine...Hatçe bağırıyordu insafsız adama:
-Lan iyi vuramadın deyyus.Dağıt lan beynimi..Gözümü iyi şişir lan.Çürüt lan etimi.Kemiklerimi kır lan…
Ohh ohh! Hey maşallah maşallah, yeniden mi gençleştin be adam? Vur, böğrümü del.Dalağımı parçala…
-Ulan karı beni de kendine uydurdun ya, Allah seni nasıl bilirse öyle yapsın…
-Herif bak ne diyom…
-Ne diyon adı batasıca karı?
-Yarın şu hani beni tavana boğazımdan asıp da kum torbasıyla maç yapar gibi yumrukluyodun ya…
-Eee nolmuş?
-Ondan yapalım be.Cok canım çekti.Üç haftadır yapmıyoz.
Lan uykum var, Allahsız karı.Dinime imanıma senin yüzünden işe gidemiyom.Ömrümü çürüttün.Beni esir ettin kendine.Psikopat, manyak…Bi gün elimde kalcan. Senin yüzünden mapuslara düşmekten korkuyom.
-?
…Hatçe yeni bir sigara yaktı. Keyfi yerine gelmiş, gecenin karanlığına bir kahkaha patlatmıştı. Yaşamak işte buydu.
Bir sigara daha
Bir sigara ...
Bir ...
…