Ramazan ayındayız.Her şey bize birşeyler anlatmakta bir sır vermekte.Oruç, teravih, sahur, iftar... Anlamak, anlamaya çalışmak lazım.Anlamak için çaba gösteren payına düşen o kutsal bilgiyi mutlaka alır.Yeter ki çabalasın.Bir ağaç, bir kuş, yavrusunu yalayan bir kedi her şey anlanılmayı bekler.Payınıza düşeni gidin alın.
Ben size davulcudan bahsedeceğim.Daha doğrusu benim davulcu üstüne düşünmemden çıkan sonuçlardan bahsedeceğim.
Davulcu kimdir ne yapar? Evet sizinde bildiğiniz gibi davulcu insanları sahur vakti uyandırmakla görevli insandır.Ben size biraz betimleme yapayım; Gece zihiri karanlık sokakta in cin top oynamakta ve insanlar uyumakta.Kim bilir kaçıncı rüyalarını görmekteler bu ramazan yaza denk geldiği için kaşınıyorlar da olabilir sineklerden dolayı.O anda sokağa bir davulcu girer.Elindeki tokmağı insafsızca vurduğu davuldan çıkan kesin bir ’Uyan’ emriyle sokakta ilerler.Ve uyuyan insanlar uyanmaya başlar.Ve kutsal bir emir olan oruç tutmak için niyetlenirler.Bu sahne ben de davulcuyu kutsal bir savaşçı bir aydınlatıcı olarak görmeme neden oldu.Çünkü uyuyan insanları uyandırmak hem de onları aydınlık yola çağırmak için uyandırmak bir kutsal savaşçının yapacağı iştir.Her sabah gökkubbeyi inleten ’namaz uykudan hayirlidir’ sözleri değil midir? Ben de diyorum ki her doğru iş uyumaktan hayırlıdır.Sizi uyandıransa kutsaldır.
Olaya biraz daha derinden bakınca uyanma işine toplumlar bazında bakıyorum.Uyuyan bir millet en fazla derdi ’sinekler’ olan bir millet uyandırılmalıdır.Ama şu kesindir ki böyle bir millet o ’davulcu’nun sokağa girmesinden önce uyanmayacaktır.Çünkü insanlar uykuyu sever.Oysaki her güzel şey fedakarlık ister.Ki uyku hayırlı bir şey değildir.Toplumlar için gaflettir.Karanlıktır.Karanlığı yaracak olan bir davul sesi beklenir.Cahil toplumlar bekler.Ama unuttuğumuz şudur insan mükemmel yaratılmış bir canlıdır.Böyle bir durumda beklemesi gariptir.İstese o ’davul’u alır eline ve uyandırabilir insanlığı.Ama yapmaz uyumayı sever.Elimize davul alma vakti gelmedi mi sizce? Gecenin o karanlığında çıkıp sokaklara insanları uyandırmanın vakti gelmedi mi? İnsanları aydınlık yola davat etmenin zamanı gelmedi mi? Daha sonra geceyi yaran güneşi izlemenin vakti gelmedi mi? Haydi biraz daha cesaret.
Bu yazıdan sonra artık o bir davulcu olarak kalmasın aklınızda.Ve dahası kuş bir ’kuş’ olarak bir çınar ağacı ’çınar ağacı’ olarak kalmasın.Düşünün her şey sizi aydınlığa götürür.Bu yazı bakış açınızı inşallah biraz daha genişletmiştir.
Saat 03.19 davulcunun sesi geliyor sokağın başından.Uyanma vakti insanlığın.

Saygılarımla
Ahmet BAYRAM


Ramazan Ayı sizin için de bir aydınlanma ayı olsun.Her şey gönlünüzce olsun.