19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2823
Okunma

Güneş indi. Dağların ardında kanlı muharebeler… Gözlerim, kızıllığın mabedini tavafta. Yakıcı , ömrümden domino taşları benzeri yıkıla yıkıla giden yaz günlerim… Ben susuz ve yağmursuz Hacer; Safa ile Merve arasında çaresizliğini adımlayan… Ben yarı yolu yürümüş bir garip kul…Elfida…
Bir kapının önünde durdum. Aşk böyledir.Bir kapının önünde durursun. Elin zile uzanmaz, ama asla gidemezsin de …
Aşk o gidememe hali…
Günler geçer, geceler geçer; bulutlar ıslatır, rüzgarlar üşütür…Sarılırsın kendine.
Gidemezsin.
Gözlerimi kapadım. Aşk, gözünü yumma hali. Arafındasındır hükmün. Umuda hem çok uzak ve akıl almazca en yakın bir duygu durumu aşk . Kapı açılmış . O gelmiş. Elinde defterler. Gülümsüyorum . Hoş geldin. Kaç bin yıldır nerelerdeydin?
Biraz bitkinim. Dikenli bakışlarım biraz. Otur şöyle yanıma. Şu tozlu basamağına ömrün. Sana susuşlar getirdim avucumda. Can havliyle bağırılmış dizelerimi tükettim. Devrilmiş cümlelerin, sevgili ikinci tekil kişisi! İçimden öfkeyle akan ırmağın gürültüsünü duyuyor musun?
Biz, bir yola birlikte çıktığımızda ışıkları yanmıştı ruhumun karanlık sokaklarının.
Ben aşkın gece gözlü seyyahıydım. Fırtınalar koydum heybeme. Sırt çantamda nimet bildiğim, lanet olası sevdam; düştüm yollara bir alacakaranlıkta. Gözlerimin rengini sorduğunda başlamıştı öyküm. Bakamadığında gözlerime…
Sen uzak iklimlerin korkak yağmuru…
Sen kısa yolların ve düz hesapların yolcusuymuşsun. Denklerinde birkaç günlük azık… Rüzgarı ardına alıp temkinli ve ağır ağır adımladın aşkın yolunu. Ve sen…
Bir yol ayrımında , yokluğunun karanlığını koyup ruhuma ; çekip gittin. Sözünden cayanların gittiği yere…Bir onursuz gidişti. Bir nedamet gözyaşı alacağım var şimdi senden…
Oysa meleklerin uykusunu saklıyordum ceplerimde senin için. Yanımda yürüyemeden, birlikte ağlayıp birlikte gülemeden gittin.Yarım bir şiir bıraktın ardında. Çocukluk gülüşlerimi sakladığım metruk evin zulasını şimdi asla bilemeyeceksin. Kırmızı aşı boyalı duvarları , horozibiklerini, dut ağacını , dedemin solgun resimlerde eskiyen yüzünü hiç tanıyamayacaksın. Bilmeyeceksin sarı bukleli küçük kız çocuğunu, mahzun ve ince Elfida’yı…Oysa aşk buydu belki de…Küçük bir çocuğu avutabilmek…
Büyümek…Vedalar…Vefatlar…
Gözlerimi açıyorum. Yoksun.
Elfida …Asla çalamayacağın o kapının önünden uzaklaş artık. Gir içeri yalnızlığından. Kalp kırıklarını süpür geceden. Büyümek kabullenmektir. Bırak uyusunlar içinde. Uyandırma.
Büyümek,canın çok acısa da gülümsemektir.Ve bazen yalnız yürüyebilme cesareti, doğru bildiğin yöne…Aşkı mizah görene inat, şiirler söyleyerek…
Büyü artık Elfida, büyü…
gülce