Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
sadıktoraman
sadıktoraman

ILIK MEVSİM DÖKÜMÜ

Yorum

ILIK MEVSİM DÖKÜMÜ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

901

Okunma

ILIK MEVSİM DÖKÜMÜ


ILIK MEVSİM DÖKÜMÜ
Öyle anlar vardır;derin ahların çekildiği, eskiyen yılların yeni yıllara yetmediğini gösterir.
Eskiye duyulan özlem, aslında kişinin kendine duyduğu özlemdir.
Duyguların dozu artık kendi kimyasında karışamamaktadır.
Ölçüler estetizmin sınırlarını aşıyor.Kendi içselliğinde mükemmeliyeti oynuyor insan.
Oysa her mükemmeliyetçi fikir, kişinin kusurlarını görmemeye ve kusursuzluğuna inandırmaya iter.
İşte! eskiye duyulan en bariz kişisel sapmanın örneklerinden biri…
Kelimeler olmadığı kadar emin ve rahat gezinebiliyor kulak tılsımında.
Yalan hiç olmadığı kadar yalanı oynuyor insan rolünde.
Tutunabilir, onurlu duygular paylaşılması gereken insanoğlu hallerinin hiç birinde yer bulamıyor.
Sıradanlaşmışlığında ötesinde benzerlikler hüküm sürüyor ilişkilerde.
Farklılıklar, neredeyse utanılası biçimlermiş gibi algılanmaya başlanmış.
Tek düze olmayan tek şey imaj insanın umurunda olan en basit kalıp…
Dokunmak tamamen dokunamamayı öğretiyor artık!
Sıcaklıktan, histen, yoksun anlık hazların kölesi sürüklenen onursuz duygular biçimleniyor bedenlerde.
Dökülüyoruz tabiatımızdan çok uzak rüzgârların sırtından.
İçselliğimizi tanımadan,taşıyamadan tatmin etmeden kalkıyoruz bir kalbin bütününden.
Gerisi fırtına içinde acı,öfke umutsuzluk düğümü biçareliğinde.
Savrulan boş zamanların adı insan oluyor.
Doğadan kopmuş bir beden kurudur hep her yeşilimsi manzaraya…
Oysa içimizi ehilleştiremediğimiz zamanlar, doğa biçimlendirebilir ancak evrimimizi.
Kırıklar içinde şehir artıkları,et yığını,insan leşi kokuyor aldanmaların gizinde.
Bir tarafımız meleği oynarken, öteki tarafımız şeytanı bile cezp edebiliyor maalesef!
Hangi halimiz değil her halimiz bizden uzak içimize seslenme zamanı.
Ne kadar kanarsa derinlerimiz o kadar yol açarız kendimize.
Ne kadar yanarsa gözlerimiz o kadar yer açarız renklere.
Sesler, seslerin içinden yırtılarak kaçıyor bu alışılası çirkin durumun bitkinliğinden.
Her insan kendine tuzak kuruyor farkında olmadan.
Kendi içinde büyütmek istediği tohuma kendinde olmayanla yeşermez.
Yeşertemediği her tohum hayatın açlığında yem oluyor gözleri önünde.
Kendini doğurmalı insanlık sil baştan bu imkânsız değil…
İçimizin mekanizması değişmek kendin olabilme isteğini uyandırmalı.
Sürgünler kendimizden kaçmalarımızlar başlar.
Her kaçış,zaman içerisinde başa dönüştür çünkü…
Kendimizinden kurtarabildiğimiz en iyi şey olmamız gereken;kendi benliğimiz.
Hayatı tiyatroya benzetmemiz gerekirse alkışlar bittikten sonra,
Rol yapmayan halimizi kendimiz alkışlayabiliyor olmamızdır.
Rüya âlemi, sanki insan karmaşalığı kendi içini doldurmaya çalışan boş kelimeler gibi.
Bilen yanlarımız, bilinmeyenlerin eksikliğinde savrulup gidiyor işte.
Hayal gücünün ışığında nefes alabilen ruhlarımızı hissettiğimiz zaman başlarız yaşamaya.
Kördüğüm, mıknatıs mantığı, hayat içinde kendimize çekildikçe kıyılarımızı fark ederiz.
Dolu yanlarımızın boşluğunda doldurabiliriz renklerimizi insan tablosu dünyada.
Tebessümlerimle Sadık TORAMAN














Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ilık mevsim dökümü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ilık mevsim dökümü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ILIK MEVSİM DÖKÜMÜ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL