ROMANIM KİTAP OLARAK BASILACAĞINDAN İÇERİĞİ BURADAN SİLİNMİŞTİR... KİTAP OLARAK ALIP, OKUMANIZ DİLEĞİMLE... SAYGILARIMLA
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gerçek bir hikaye olduğunu anlamış olmam heyecanı ikiye katladı. Ziyadesiyle doyurucu bir anlatımdı ve inanın ufacık bşr kopma yaşatmadan sona kadar sürükledi. Okuyucu adına ilgi çekici ve hafızada yıllarca kalıcı kısmı ise, anlatının başındaki turist hikayesiydi bence. Çok güzeldi, bir sürpriz niteliğinde heyecanı birlikte getirdi paylaşımda ama cidden unutmayacağım bir bölüm. anlatacağım dost meclislerinde ve sorumluluk kabul etmem:))) Birebir yaşanmışlık mı vardı içinde yoksa süzgeçten geçen damlalar mı bilemiyorum ama zannediyorum ki gözlerinizde tutulmuş bir yasın akıntıları beyaz kağıdın tamamını ustalıkla kapladı. Bakmayın, çok zor iştir insanın yaşadıklarını veya gördüklerini yazabilmesi.Genellikle hayal gücüne saldırır, onun maskesiyle dökeriz kendimizi ama sanki siz maskeye başvurmayacak kadar cesurdunuz bu kez ve yaz gerçekten olmuştu:) Tebriklerimle
Saygıdeğer hocam; yorumunuzu dikkatle okuduğumu belirtmeliyim. İyi, olumlu yönde yönlendirmeleriniz engin deniz gibi, ama ben gene de kulağıma küpelerinizi takmanızdan medet umuyorum. Saygılarımla.
Anlatımınız güzel, yazıdan Ayşe kardeşime yazdığınız yorumdan, yaşanmış bir anı olduğunu görüyorum.Çok geçmiş olsun, Rabbim bir daha göstermesin. Çekilen sıkıntıları tahmin edebiliyorum.En küçük oğlum oniki yaşında, eşimin akrabalarını ziyarete gittiğimiz Düzce'de, köpekten kaçarken, hendeğe düşüp kaval kemiğini kırmıştı.Çok başarılı bir ameliyatın ardından,üç ay alçıda kaldı.Bir ay tüm bacağı kasığına kadar, sonra da diz altı alçıyla ,iyileşme sırasındaki seke seke gezmeleri, onu ayağına basıp, yürümeye ikna etmelerimiz, koltuk değneklerini bıraktırmak.Kabus gibi günlerdi... Şimdi koca adam oldu, arada, konuşuruz, çok şükür hiç bir aksama kalmadı, sadece uzunca femuara benzeyen, dikiş izleri.. Yazınızı okurken, kendi yaşadıklarımız canlandı gözümde, selamlar.
Saygıdeğer hocam, size de geçmiş olsun. Bu olay Mayıs 2010'da yaşandı; KOAH nedeniyle hareketli olamadığımdan, maalesef bacak kaslarım da zayıfladığı için, halen kollu bastonla yürüyebili,yorum...Bu yaz, inşallah, denizin de yardımıyla toparlanırız. Değerli yorumunuza teşekkür ederim. Saygılar.
Evet...Biz erkekler, bize eşlik ederek yaşamlarındaki en mühim özveride bulunan hanımlarımızı, egolarımızla suııstimal etmekten gocunmayız, nankörce...Ve hanımlarımızın ahı tuttuğunda da mustahakımızı buluruz. Bu yazı ayniyle yaşanmış, bu konuya dikkat çekmek isteyen bir anıdır... Maalesef, sahte ambulans da gerçek ve İzmir Tepebaşı İhtisas Hastahanesinde tedavi görecek dostlara, aman dikkat diyorum... Saygılar...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.