Dilinde Aşk vardı yüreğinde ihanet-3 Son nefeste veda bölüm-4




Emir Dağlı:
_ Şirvan bir ara benim çalışma odama gel. Seninle yalnız görüşmem gereken bir konu var.
Şirvan:
_ şu anda bir işle uğraşacak durumda değilim. Şimdi gelmemin bir mahzuru var mı?
Cevat:
_ Emir ağabey benim de gelmemin bir mahzuru var mı?
Emir Dağlı:
_ Cevat! Bu çok özel bir konuşma olacak. Eğer Şirvan isterse daha sonra sana anlatır.
, Merakı iyice artmış olan Şirvan’ı çalışma odama götürdüm. O koltuğa yerleşirken, bende kahve makinasından iki fincan şekersiz kahve aldım birini Şirvan’a uzattım. Çalışma masamın kenarına ilişirken iç cebimden bir CD çıkarıp karşımda oturan kıza gösterdim.
Emir Dağlı:
_ Bak kızım biraz sonra, bu CD’yi seyredip konuşmaları dinleyeceksin. Her şeyden evvel şunu belirtmeliyim ki bunun bir kopyası daha yok. Bu CD de konu edilen kişi sensin. Biliyorum ki bunu seyrettikten sonra çok büyük bir sarsıntı geçireceksin, ama yıkılmayacaksın. Rakiplerin senin yıkıldığını hiçbir zaman göremeyecekler.
CD’yi makinesine taktıktan sonra start butonuna bastım. İlk görüntü ekrana yansıdığında Şirvan’ın nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorum doğrusu. Konuşmalar benim oldukça iyi tanıdığım bir odada geçiyordu.

İhtiyar:
_ Adımı unutalı uzun yıllar oldu evlat. Sende diğerleri gibi bana İhtiyar diyebilirsin.
Ekrem:
_ Nasıl isterseniz efendim. Pardon İhtiyar. Şimdi tam olarak benden ne istiyorsunuz.
İhtiyar:
_ Ne mi istiyorum? Aslında istediğim şey çok basit. Senden bir değil iki şey istiyorum. Çağım holding neyine güvenerek bizim elde edemediğimiz ortaklığı elde etti. Tamam biliyorum o cadı ihtiyar işin başına geçtiğinden beri Fransızlarla ortak çalışıyordu ama bizimle boy ölçüşmeye nasıl cesaret ederler. Hele işin başında acemi bir kız varken. İntikamım acı olacak. Yapacağın ilk iş Şirvan denilen o orospuyu kendine aşık edeceksin. O kıza öyle bir şey yapmalısın ki benim intikam ateşim sonsuza kadar sönsün. İşin bittikten sonra bir otele mi götürürsün yoksa başka bir yere mi? Elini ayağını bağla ırzına geç, tecavüz et. Ölüsünü de bir çukura yuvarla kimse bulamasın.
Ekrem:
_ Bundan benim çıkarım ne olacak. Bir kızla oynaşmak karın doyurmuyor. Ayrıca masraflarım olacak.
İhtiyar, cebinden boş bir çek defteri çıkardı ve Ekrem’im önüne itti.’’ Sıfırı bol istediğin rakamı yaz hiç çekinme’’.
Ekrem:
_ Kızı öldürmem şart mı?
İhtiyar:
_ Karşıma çıkarsa sen ölürsün.
CD burada bitti. Şirvan gördükleri karşısında oturduğu koltukta çöküp kalmıştı. Gözlerinde okunan korku bütün vücudunu sarmıştı adeta Emir Dağlı’ya yalvaran gözlerle baktı.
Emir Dağlı:
_ Korkmana hiç gerek yok kızım. İntikamın çok acı bir şekilde alındı. Sana bundan sonra o erkek müsveddesinden hiçbir şekilde zarar gelmez. İnanmıyorsan bu resme bakabilirsin.
Ekrem’in resmini Şirvan’a uzattım. Resimde genç adam tanınmaz halde idi.
Emir Dağlı:
_ Hala yaşıyor yedi canlıymış. Ama girdiği delikten bir daha çıkamayacak.
Şirvan:
_ Sen gerçekten kimsin Emir ağabey.
Emir Dağlı:
_ Ben kim miyim? Ben bir zamanlar Amerika’ya staj yapmak için gitmiş olan ve orada karın tokluğuna çalışan, sevgilisi tarafından terk edilmiş bir Türk çocuğuyum.
Şirvan:
_ Eğer senin yaşlarında olsaydım, veya sen benim çağımın adamı olsaydın ve Cevat diye bir genç adam çıkmasaydı karşıma değil seni terk etmek yolunda ölürdüm.
Emir Dağlı:
_ Sus bakayım deli kız. Cevat duyarsa beni Adana’ya kadar kovalar. Sana bir sır vereyim ama benden duymuş olma yine de. Cevat’ın babası Hasan Cevat, İflah olmaz bir çapkındı. Herkes onu Veda Arasıl’a olan aşkıyla hatırlar. Ama aslı öyle değil. Veda ile karşılaşıncaya kadar, evli olduğu halde iki, üç ayda bir sevgili değiştirirdi. Veda onun için bir ilkti ve son oldu. Hasan Cevat’ın içine öyle bir sevgi yerleştirdi ki Hasan Cevat, bir pastanenin camekanından gördüğü kız için ölüme gitti. İşte Cevat öyle bir babanın oğlu, sakın onu kıracak bir hareket yapma. Sevmek ona babasından miras kaldı. Seni o sevgi ile seviyor.

04.06.2011.Cumartesi
Haznedar/İstanbul