3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1093
Okunma
Tam da her şeyin gerçek olabileceğine kendimi inandırmıştım
o dakikalar da, saniyelerle boğuştum.
telefonun titremesiyle gelen mesajı, okudum.
ben 2 gündür birisiyle görüşüyorum
birlikte olmaya karar verdik bugün söyleyecektim,
ama fırsat olmadı. seninle geçen günlerim güzeldi
kendine iyi bak...
gece 11 :30
korku filmi oynamaya başlamıştı vizyonda.
hangi vizyonda ? beynimin surlarında.
o an anladım ki: inanamayacağın şeyler başına gelirse.
hayalin kırılmaz,duyguların çağlamaz, şok olmazsın
o an anladım ki : ne kadar da vazgeçilmesi kolay bir insanmışım.
ayrılık böyle bir şey ya da biz ona terkedilmek diyelim.
insanın karşısındakinden çok kendine olan inancını yitirmesidir...
o mesajla, hayalimde kendimde ne kadar eksik olduğunu hissettiğim yan varsa,
aklıma birer çivi gibi çakılmaya başladı.
ben ne yaptım demedim!!!
bunlar benim duygularım da değil...
vücudumun aşka gösterdiği reaksiyonlardandı.
hepsi üç dakika içinde...
beynimde, inanılmaz tusunamilere yol açtı.
kalbimden bahsetmediğimin sizde farkındasınızdır.
aşk beyinde başlar kalpte büyür.
başladığı yerde biterken verdiği hasar kalbe değil beyinedir...
onun için insanlar ne kadar acı çekerseler çeksinler, yeniden severek, aşık olabilirler.
kalplerimiz buna izin verir ama beyinlerimiz okadar da yıpranmıştırki artık, aşka daha
temkinli yaklaşmaya başlarız. ve bütün kaygılar birer birer artık kalbinizi acıtmaya başlayacaktır....
tam da öyle oldu...
mesajına bir kaç tane cevap yazmaya çalıştım, sildim, okudum, tekrar yazdım,
ağzım kurudu, başımda yanan bir ufo varmıış gibi hissederken,
canımı sıkan bir mesaj daha geldi. "ordamısın" ?
artık, nerde, nasıl, niçin olduğumun ne önemi vardı.
her şey o sıralar beynimde yıkılırken, olduğum yere gömülmüştüm.
kalbim acıdan atmaya bile korkarken nerde ne yaptığımın ne önemi vardı...
cevap yazamadım.
telefonum aranmaya başladı
açtım
--nerdesin ?
--evdeyim.
--ne yapıyorsun ?
--müzik dinliyorum
--mesajımı aldın mı ?
--hayır almadım
--nasıl olur sana iki tane mesaj attım almadın mı?
--almadım dedim ya .
(neden böyle söylediğimi de açıklamak istiyorum. pişman olmuş olabilir dedim, kendimce. okadar seviyorum ki öyle bir mesajın dönüşü olamayacağını hazmedemiyorum.)
--almadıysan almadın dedi. (ve telefonu kapattı.)
Dayanamadı ve tekrar aradı.
-- cidden sana msj gelmedi mi ?
--gelmedi. senden bana bir şey gelmedi, senin hiç bir şeyini istemiyorum. diyerek bağırdım...
--aşkım dur dedi...
--bugün günlerden ne ?
-- bilmiyordum.
--o haldeyken tarihi düşünemiyordum.
--1 nisan "diyebildi"
--ve ben ağlamaya başladım.
--oysa beş dakika önce ağlamamak için yemin ediyordum içimden, nefretim nasıl büyümüştü gözlerimde....
bir şaka bu kadar ağır olmaz dedim ...
şaka olmasının bir önemi yoktu artık,içimdeki çocuk ölmüştü aşka olan inancım tekrar yıkıkmıştı...
bunun üzerine... benim ağladığımı duyunca bana beni gerçekten sevdiğini anladım dedi...
daha da çok canım yanmıştı...