13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1456
Okunma
Dün gece diş ağrılarımla boğuşurken telefonum çaldı, açtığımda namı değer Toynak, yani sevgili arkadaşımız Secaattin’i titrek olsa da sesi, yine de tanıdım. Sesinde tuhaf bir durgunluk vardı. Sanki yorgun veya hasta gibiydi. Çokça da sitemli… E haklıydı siteminde ama ben de haklıydım…
Şimdi durduk yere kendini aklama bakalım diyenleriniz olacak elbet ama ben de haklıydım demekte ısrarlıyım. Ben sürekli arkadaşlarımı ama telefonla ama msn ile arar hal hatır sorarım. Toynak arkadaşımız uzun süredir ortalıklarda yoktu…. Gerçekten merak etmiş ve onu aramak istemiştim ama başıma gelen talihsiz olaydan ötürü arayamamıştım.
Sevgili Toynak’ımızın başına da talihsiz bir olay gelmiş… Hapşırırken dalağı patlamış ve uzun süre hastanede yatmış. Kendisinden çok özür diledim ve geçmiş olsun dileklerinde bulundum. Yine de çok geçmiş olsun Toynak diyorum. Doğal olarak sitem etmekte de çok haklı.
Beni de dostlarım aramayınca çok üzülüyorum. Çünkü biz burada akrabadan ileri olduk gibi geliyor bana. Bir arkadaşımız uzun süre ortalıktan kayboldu mu onu özler arar sorarım. Bu benim tabiatımdır. Beni tanıyanlar tanımıştır ama ben dostlarımı pek tanıyamamışım ki, ben onları arayamıyorum çünkü numaraları yok oldu. Peki, onlara ne oldu da aramıyorlar merak etmekteyim. Tabii hâlâ benim dostlarımsalar ben de Toynak gibi soruyorum onlara. “Hey! Neredesiniz millet? Size ulaşamıyorum, bi alo deyin lütfen.”
Yazımın başında da dediğim gibi uzun zamandır diş ağrısıyla cebelleşiyorum, daha da cebelleşeceğim gibi görünüyor. Bu ağrılar aklımı başımdan almış olacak ki ceplerimi kontrol etmeden pantolonumu çamaşır makinesine atmışım. Ne var bunda demeyin sakın… Dünya ile bağlantım koptu. Çünkü cebimde kalan cep telefonumda makinede bir güzel yıkanmış ve tertemiz olmuş.
Dolayısıyla bütün numaralar silinmiş. Nede olsa çağımız teknoloji çağı ya, artık numara ezberleme gibi bir düşüncemiz de yok. Eskiden olsa bütün arkadaşların telefon numaralarını ezbere bilirdik. Bilirdik demekle bilerek çoğul kullandım çünkü aşağı yukarı hepimizin beyninin aynı tembelliğe alışmış olduğunu düşünüyorum ve bu teknolojinin bizleri tembel etmesine içerliyorum.
Değerli arkadaşım Secaattin’e tekrar geçmiş olsun der, babalar gününü içtenlikle kutlarım.
Ayrıca bütün babaların gününü kutlar, yuvalarında huzurlu ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Emine UYSAL