Eskiden aşk vardı.Giderek bozuldu yozlaştı aşk.Günümüzde o eski aşklar yok.Uğruna yataklara düşülen sevgililerde... İnsanlar şimdi günlük aşklar yaşıyorlar. O aşklarla yaşayıp, o aşklarla mutlu oluyorlar. Sevgili değiştirmenin gömlek değiştirmekten daha kolay olduğu günümüzde, aşkın da bir anlamı kalmadı artık.

Bunları düşünürken dışarı çıkp bir sigara yaktım. Sigaramın dumanında sen yanıyordun. Saat gece yarısını bir hayli geçiyordu. Ve geceden üzerime keder yağıyordu.

Seni aradım,yıldızlar ayla sevişiyordu. Ve insanlar gecelik aşklar yaşıyordu. Her kes birbirini aldatıp yanılttıkça. Bak dedim,sığınacak bir aşkımız bile kalmadı.

Geçtim:Aşkların bu kadar kirlenmesine katlanmaktan geçtim. Bu satırları yazmaktan geçtim. Halbuki o temiz aşkları yazmak isterdim sana. Yazmaktan geçtim...

Geçtim: Sensizliğin sızılarından . Sahtekar bildik dostlardan. Sensizliğe alışamamaktan geçtim. Koyu bir keder kaplamıştı yüreğimi. Kendimden geçtim.

Sensizdim, bir başınaydım üşüyordum. Bu keder beni öldürecekti biliyordum...

Geçtim: ’ Seni seviyorum ama parasız da olmaz ’ diyen ağızlardan; burcu burcu şehvet kokan tek gecelik aşklardan; aldatmalardan aldanmalardan, aldanıp yanmalardan geçtim.

Yeni imgeler kuşattı beynimi. Sana şiirler yazacaktım yazamadım. Biliyordum sen orda yalnızlığınla üşüyordun. Ben seni özlüyordum, sen yoktun...

Şimdi bu şafak vakti. Bütün aşkları yaksınlar...

Her şey seninle bu kadar gerçek ve güzelken. Yanılıp, aldanıp, yanmalardan; iki yüzlü, sahtekar dostlara katlanmaktan. Bu çirkin oyunlara alet olmaktan bıktımmmm.

Ya yaşanan gerçek aşklar?

Sahi bu yaşananlara ne der acaba onlar?..