Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
peltek derviş
peltek derviş

Gül Seması

Yorum

Gül Seması

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1604

Okunma

Okuduğunuz yazı 8.6.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Gül Seması

Gül Seması



Bismillah, üfle beni ey gül!

Som sessizlik… Uzandığım isimlerin karanlığından çıktım yalın ayak. Ağlayacak hâlin sabredeni yalnızca tespih taneleri, bir dervişin çilehanesinde. Şimdi dikilecek bir gök yırtığı, söylenecek bir söz artığı arıyorum. Tahammülüm sarsak, ırgalanıyor beklemişliğim. Açsam gözümün perdesini; aşk, örtün demeden bedenim yırtılacak. Dilsizliğime çaput bağladı türbedarı kaçkın aşkın hurafeleri. Üç mum diktim gözbebeğimin sınırına. Adına yâr denilmiş rivayetin kahkahası çalkaladı ruhumu. Ben bir düğümdüm; beni çözebilecek öykü bulamadım. Kan yanığıydı gurbet gurbet inleyen kalbimin sevgili selamına baş eğmesi. Siz sevgilinin dudağından kalan iz hiç silinmesin diye abdest gibi giyindiniz mi aşkı? Sözsüz bir müzik gibi, beyaz kâğıtlar arasında kalan ellerinizi gezdirdiniz mi içinizin aşkla ritim bulan acılarında?

Sağ kalan ömürlerden mihrabın kırık yanına basan kaderler çizdim kendime; düşseydim kimse bilmeyecekti hikâyesiz yaşadığımı. Gülüşümde bir gül sızlaması… Gülsem, aşk anıldığında hep sızlayacak. Gülmesem, gülüşüm gül kalacak. Havva Âdem’in boğazında kalan elma ısırığıydı. Ne zaman tekrar tekrar sevilse Havva, biliyorum boğazımda kekremsi bir yutkunuş olacaksın. Bu yüzden ben seni tövbelerle sevdim. Günahlarla solduracak kadar şeytan değilim ey gül. Sağımda uyuyan melek solumda rüya görüyorken, nasıl anlatılırdı ki bir kalem cızırtısıyla aşkın üçe yarılışını seyretmek? Nasıl dillendirilirdi sonsuzluk ahdiyle çıkılan yolun hep kendine vardığı? Fersizim, mahpusum ve yılan kavlini çatlatırcasına akıyorum içimden aşağı, adı Yusuf olmayan kuyulara. Aşk hiç yazılmamış dilekçenin geri gelen cevabıydı. Arzuhâlimi bilseydi anlamında ısınıp durduğum adın, seni oluşturan harflere dikenler batmaz mıydı?

Gözyaşımı saçlarınla durulayabilmeyi ister miydin ey gül?

Acılardan arta kalan kahkaha kusmuklarında yüzdü parmakları ruhumun. Güvercinlerin ayaklarına gecenin şafağından yapılmış mektuplar iliştirdim. Yüzün dedim, yüzün üç arşın kefen bezi gibi; öyle güzel son ve öyle ilik titreten üzgünlük kokuyor. Sonrası hiç gelmeyen yolların örümcek ağlarından aşka kader ördüm. Kadehin kırılsın yalnızlık, boşaldıkça doldun derken ve ummadığım taş mezar taşım olurken ölümün inceltici sesine rastladım kederinde. Damlasıyla dolduğum, ıslandığım, döndüğüm yağmurun rahmetinde gözlerinin şems çağıran hâli vardı, biliyorum. Mecalimin zalimi, zulmün nazenini diyordum ellerinin serinliğine. Dervişliğimin dereni, peltekliğimin söylenmeyen harfi, ey gül! Ateş havzalarından gövdemi esirgeme. Aşkım bağışlanma talebimdir; istersen sen kokmuşluğum tanıklık edebilir.
Aslıma vesika olma, ateşe cürümüm kalma; sana bir aşk tuttum, durma yapabilirsen gözlerimden izlerini ayıkla.

Yarasa çığlıklarıyla çirkinliğinden susmalar türeten koca bir yalandı alfabe dilimde. Yazılacak her şey biraz sonra kendi eşiğinden düşecekti. Tabutlardan ceset kokusu çalıp gövdemin en adressiz yanlarından çürümeyi dileyecek kadar eşkâlsizdim sana. Seninle yan yana yürümek şehirlere kasıt, senden uzak durmak imtihanı zor yalnızlığın zorbalığı olabilirdi ancak. Durduk yere çarptım içimi çatlaklarıma; ben gülüşünün sakarlığı mıydım ey gül? Korkularının en bilenmişine cesaret ışıltısı mıydı sözlerimin sonrası? Sana senden daha Leyla uzuvlarının güzelliğine tenhası boşaltılmış bir esre çek. Seni senden uydurabilecek masallarım yok benim. Öykülerim dargın. Yaralarım tenimde mecnun. Öyleyse ellerinden çöl ve saçlarından rüzgâr doğur ikimize. Bir nefes al, boşluğumu avut. Bir nefes ver; işte aşkın şahadet şerbeti bize. Bildim ey gül: Yorgunsun. Bana bakacak yüzün olduğunda aynaları kırma.

Zahirimden batınımı ayırt edemedim sonbahar dinlenirken kapı arkalarında. Üç talakta boşanacak gibi değildi gözlerin. Çünkü zannıyla müsemmaydı cismine addedilen cinayet rivayetleri. Avuçlarımdan işkillenme sakın, hâlâ sıcaksın bir ten için. Uğrak bahçelerin hazan tortularından eksilt gözyaşımı. Yanağın örselenmesin süpürürken hüznünü. Sabra müddet biçişimi aceleciliğime yorma: Düşüyorum, burası kirpiğinin battığı yer değil oysa! And olsun zamandan boşluğa sürüklenen sesimin çırpınışına ki ey gül, bedenimin var oluş sırrını unutacak kadar ruhumu kattım sana. Şimdi dinlen, soluklan saçlarının uzunluğunca. Çünkü boğulmaya meylederken sur üfleniyor ağzıma.

Bu düşü al ki, seni delirtecek kadar cinnet olayım, yüzüne doyasıya bakarak cinnetimi bulayım. Yazık, önsözüm olan güzelliğini vademden ayırma. Haddini bil ey gül, ruhumun senden yoğrulmuşluğuna bedenini katma!

Zekâtı verilmiştir aşkın, fazlası sende bile haraç sayılır. Bir ben bildim, canın çıkmayanı aşktandır. Şerefine kadeh kırdığım suretlerden ayazına meydan okunacak ayrılıklar sızdı. Yaktığım gecelerin, kirlettiğim günlerin terlemesine urba yetiştiremedim. Özledim ya seni; ağla ey gül, anandan emdiğin süt gibi helaldir özlemim sana. Tenin ücralarında hasrete yakılan bir türküdür sarılmak. Uçurum boylarından denizlerine inmeyen gemiler yolladım tenini çıldırtan beyazlığına. Üzgünüm ey gül, ruhun mecazımda bana Mescid-i Aksa.

Cengizhan KONUŞ

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gül seması Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gül seması yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gül Seması yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
9.6.2011 22:48:29

kal-emin izindeyiz..:)
tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız erdemli eşsiz ışıltılara iyi varsınız derviş dost..
sevgim saygım selamlarımla..
Neva Ney
Neva Ney, @neva-ney
9.6.2011 16:09:08
"Acılardan arta kalan kahkaha kusmuklarında yüzdü parmakları ruhumun. Güvercinlerin ayaklarına gecenin şafağından yapılmış mektuplar iliştirdim. Yüzün dedim, yüzün üç arşın kefen bezi gibi; öyle güzel son ve öyle ilik titreten üzgünlük kokuyor. Sonrası hiç gelmeyen yolların örümcek ağlarından aşka kader ördüm. Kadehin kırılsın yalnızlık, boşaldıkça doldun derken ve ummadığım taş mezar taşım olurken ölümün inceltici sesine rastladım kederinde. Damlasıyla dolduğum, ıslandığım, döndüğüm yağmurun rahmetinde gözlerinin şems çağıran hâli vardı, biliyorum. Mecalimin zalimi, zulmün nazenini diyordum ellerinin serinliğine. Dervişliğimin dereni, peltekliğimin söylenmeyen harfi, ey gül! Ateş havzalarından gövdemi esirgeme. Aşkım bağışlanma talebimdir; istersen sen kokmuşluğum tanıklık edebilir.
Aslıma vesika olma, ateşe cürümüm kalma; sana bir aşk tuttum, durma yapabilirsen gözlerimden izlerini ayıkla."

Yorum yazmak isterdim ama yazar yoruma pay bırakmamış. Bana kutlamak düştü. KUTLUYORUM



İlyada odyssiea(N.D) tarafından 6/9/2011 4:14:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
9.6.2011 15:45:39
Farklı bir tadı vardı çok anmalı ve kaliteli bir anlatımdı...

Kutluyorum....
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
9.6.2011 13:50:01
Gözyaşımı saçlarınla durulayabilmeyi ister miydin ey gül?
.

gül de sevilir dikenle / kanatan


başarılar.
O qué
O qué, @o-qu
9.6.2011 12:51:46

...Ey ah! Gam meclisinin ney´iyim,
ateşe yanmış kuru vücudumda arzudan başka ne bulursan yele ver !


Yine derin bir yazınızı çok beğenerek okuduk.
Tebrikler sevgili yazar...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
9.6.2011 11:14:20
Çok güzel, çok anlamlı...Kutluyorum.
Davidoff
Davidoff, @davidoff
9.6.2011 10:09:33
Felsefe ile karşık yazılar okuyucuyu başka dünyaya götürüyor, çok beğendim peltek derviş...takibinizdeyim, muhteşem bir kalemdi.

KUTLARIM.
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
9.6.2011 08:59:33
Sağ kalan ömürlerden mihrabın kırık yanına basan kaderler çizdim kendime; düşseydim kimse bilmeyecekti hikâyesiz yaşadığımı. Gülüşümde bir gül sızlaması… Gülsem, aşk anıldığında hep sızlayacak. Gülmesem, gülüşüm gül kalacak.

Okunası bir kalem daha...Allahtan ki günün seçkisi denen bölüm var.Böylesi güzel,doyurucu ve akıcı yazıları okuma fırsatımız doğuyor.Tebrik ve selamlarımla genç kardeşim..
Seyran Tankuş
Seyran Tankuş, @seyrantankus
9.6.2011 01:25:50
Beğenerek okuduğum kalemin şiirsel yazısını günde görmek keyifliydi...

Kutlarım değerli yazar...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL