9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2002
Okunma

Bir daha mı ? Tövbe !
Bir daha bakmayacağım haberlere bu gidişle.
Ağzım öyle yandı ki ,artık yoğurt da neymiş,dondurmayı bile üfleyerek yemek zorunda hissedeceğim kendimi.
Az önce televizyonlar Muğla’da yaşanan bir tecavüz olayını gösterdi.
Tecavüzcüleri protesto eden kadınlar ellerindeki pankartlarla ağızlarına aldıkları düdüklerle saldırıyorlar tel örgülere.
O arada bir kaçışma oluyor.
Bir bayan da kaçıyor,protestocu kadınlardan.
Anlamadın ,kim kime ya da şöyle sorsam "hangi cins hangi cinse?"
Kadınlar çılgınca bağırıyor.
Çığırıyor.
Çoğu yaşını başını almış insanlar.
Tek tük gençler var aralarında.
Bu bir isyan mı,itiraz mı anlaşılamıyor önce,sonra konuşmalardan ve sloganlardan anlaşılıyor ki...
Bu kadınlar başımızın belası.
Bazen tatlı bazen acı,bazen asabi,bazen de muhteşem olsalar da başımızın "bela" sı,o kadar.
Geçtiğimiz cuma günü namaza Fatih Saraçhane’deki "Burmalımescid" camiine gittim. saraçhane camiinin avlusuna girdiğimde bir de ne göreyim,kadınlar sürü halinden bir ağacın altına oturmuş,gelen geçene kilit açtıryor,kesme şeker veriyor, düğüm çözdürüyorlar.
Büyük çınar ağacının altında yatan zat meğer sağlığında bu işlerle iştigal eden bir evliyaymış.
Bu evliya hazretlerinin kabri daha önce Burmalımescid’e yakın bir duvarın altındaydı.
Kadınlar oraya gelir niyazda bulunurlardı.
Belediye orayı yeşil alan yapınca,kadınların akıllılarından biri (bakmayın bana nerden biliyim hangisi) "baba hazretinkoca çınar ağacının altına gömüldüğünü rüyasında gördüğünü" söyleyince ,nasıl oldu,nerden,hangi yolla oldu ise bütün eski cemaat ,evliya avcısı "kaluk" ve refikaları karınca klanı gibi bir günde çınarın altında toplandı.
Aynı gün kesme şekerler ve kilitler ve hatta düğümlü ipler doldurdu caminin avlusunu.
O sırada Büyükşehir Belediyesinin önünde toplanan bir grup ortayaşlı hanımefendi Sibel Üresin’in çok eşliliği savunan sözlerini protesto ediyorlardı.
Aslında Büyükşehir Belediyesi ile alakası yoktu.
Zira hanımefendi Fatih Belediyesinin başkan danışmanı idi.
Fakat konum ve çevre düzenlemesi açısından arka sokaklarda eylem yapmaktansa bu alan daha güzeldi bence de doğrusu.
Kadınların bir çoğu ortayaşlı demiştim ya,insaflı bir dille, biraz daha orta+yaş+yaşlı olanlar da vardı.
En çazgır olanlar da onlardı doğrusu.
Anlamadım !
Kafam duruyor.
O kadınların o saatte işi ne o meydanda ?
Sibel Üresin hanımefendi çok eşlilik derken ,birinciden sonraki eşleri "Darülaceze"den alın demiyor ki !
Yaşı ilerlemiş,işi gerilemiş miydi o atasözü, hah buldum :" yaş yetmiş,iş bitmiş "olanları demiyor ki.
Erkek de herhalde bir fazlasını alırken,daha dikkatli, seçici olacak.
Daha genç ve güzel olsun isteyecek.
İşte orda aklım duruyor.
Bu durumda o "teyzehanımların" derdi ne?
Anlamadım?
Ben yine de gayretlerini,heyecanlarını takdir ettim,ne yalan söyleyeyim.
De,akıbet ne olacak ?
Biz erkekler ve türevlerimiz karışmasın bu olaya,bu tartışmaya.
Kabak bizim başımıza kütürdeyecek gibi bir hava var ,dikkat buyurursanız.
Bizim bu konudaki fikriyatımız bir sonraki yazıda beyan edilecektir.
Bir sonraki yazı olmasının memleketimizin ve sayfamızın dahilindeki cereyan ve tepki ile alakası yoktur.
Sadece eşim görmesin yazdıklarımı diye bir hayli gayret ediyorum.
Bir de eğer devletimiz ki ben güveniyorum bu konuda,Sibel Üresin hanımın dediklerini dikkate alır da bir kanun zuhreyleyerek böyle bir mecburiyete düçar olusak -biz erkekler(elhamdülillah)- ilk sırayı tanzim edebilmek zarureti hasıl olur.
Yoksa kanunu -Allah mahfaza- çiğnemek terbiyesizliğinde bulunmak gibi bir anarşistlik yapmak ne haddimize.
Müeyyideler de bir hayli ağır olur da -inşallah- mecburen kendimizi feda durumları ....
Ya yapma ....
Eşim yazıyı okudu.
Tüh !
Anam ağlayacak şimdi be !
"Kadınlara da aynı haktan verirlerse.." diyor içerden.
Bu Sibel Üresin de kim ya ?
Aile hayatımızı mahfedicek !
Susturun şu hanımı Allah rızası için...
Sus bacım yaaa...