Gündemi takip edenlerden değilim.


Ne zaman güne dairlere takılsam, içim hüzünlerle, dışım isyanlarla dolup taşıyor. O günümün ödülü, zehir zemberek anılar olarak tarihime not geçiyor...


Onun için elimden geldiğince, gündeme takipsizlik gözlüğümü uygun görüyorum. Hem bile bile neden üzüntülere teslim olayım ki, hem gereği yokken neden moralim bozulsun ki? Aklımı başıma alıp, olup bitenlere sağır yanımı ortaya koyuyorum...


Bazen bunda pek başarılı olduğumu söylenemez. İnsanlar arasına katıldığımda, ister istemez gündeme dairler kulağımı tırmalıyor, etkisi altına alıyor beni havadisler. İnsanlardan kaçıyorsam, tek sebebi gündemden uzak durmak içindir, başka neden yok...


Bu olaylardan kaçmak için yalnızlığı seçiyorum her seferinde. Bu, hayattan kopmak diye adlandırılsa da pişman olmuyorum verdiğim karardan. Zira en kötü kararın, kararsızlıktan KESİNLİKLE muhteşem ve anlamlı olduğunu biliyorum...


Biliyorum kişi kendini bildikçe, gerçek mutluluğu tadar. Zat, kendinin farkında değilse ne yapsa ve ne etse boştur. Şahıs, fiiline sahip çıkarsa özneliğini ve orijinalliğini korur...



...........................
Mehmet Selim ÇİÇEK
24 Mayıs 2011,,,
KERBORAN