KÎNİ OLANIN DÎNİ OLMAZ

Osmanlı devletinin temelinde harcı olan ve Osman Gazi’nin de hocası olan Şeyh Edebalı Osman Gazi’ye şöyle diyor; Ey oğul, Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.. Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir.
Bu hatırlatmayı neden yaptık? Şunun için; Ülkemizi dokuz yıldır AKP hükümeti ve onun başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN yönetiyor.Ülkeyi nasıl yönettiği ve başarılı olup olmadığı konusundaki kararı TÜRK MİLLETİ 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan seçimlerde verecektir.Bizim konumuz Şeyh Edebalı’nın da dediği gibi bir ülkeyi yönetme gibi ağır bir sorumluluk alanların ülke insanına yani o büyük ailenin fertlerine karşı takındıkları tavırla ilgilidir.Bizim hem dînimiz hem de töremiz aile reislerine ve ülkeyi yönetenlere aile fertleri arasında ayrım yapmamayı,kendisi gibi düşünmeyenlere karşı kin gütmemeyi,hoşgörülü olmayı öğütlemektedir.Buna karşılık Sayın Tayyip ERDOĞAN başbakan olduğundan bu yana bunun tam tersi davranışlar sergilemektedir.Üstelik de AKP ve Başbakan referanslarının islâm olduğunu iddia etmektedirler.Birkaç örnek verirsek durum daha iyi anlaşılacaktır.
Kemal KERİNÇSİZ : Başbakan Şehitlerimize KELLE dediği için dava açan şehit ailelerinin avukatlığını üstlenmiş ve Ergenekoncu suçlamasıyla hapse atılmıştır.İki yılı geçmesine rağmen suçunun ne olduğunu bilmeden yatmaktadır.
Sevgi ÖVÜÇ (Hakim) : Şehit ailelerinin Başbakan hakkında açmış oldukları sembolik üç kuruşluk davada Başbakanı mahkum ettiği için hakkında soruşturma açılmış fakat tüm suçlamalardan beraat etmiştir.
Tuncay ÖZKAN : Tayyip ERDOĞAN’ın 1 Milyar doları var dedikten sonra o da Ergenekon davasından hapse atılmıştır.Başbakan “Benim için 1 milyar doları var diyen gazeteci şimdi içeride cezasını çekmektedir.” Diyerek niyetini belli etmiştir.
Ergün POYRAZ : Başbakan ve ailesi hakkında “Musa’nın Çocukları” adında bir kitap yazmış, Başbakan kitabı toplatmak için dava açmış fakat davayı kaybetmiştir.Kitabı toplatılamayan Ergün POYRAZ’da Ergenekoncu suçlamasıyla hapse atılmış,üç yıldır suçunun açıklanmasını beklemektedir.
Candan EREN : Başbakan’ın Belediye başkanlığı döneminde onun hakkında yolsuzluk raporu hazırlayan Mülkiye Müfettişi.Tayyip Erdoğan başbakan olduktan sonra soruşturmalar geçirmiş,hapse atılmış, sonra da beraat etmiştir.
Başbakan’ın en son Odalar Birliği toplantısında 2001 yılında Çanakkale’de Engin ALAN paşa ili ilgili yaptığı itiraf bütün bunların kin ve garezle yaptırdığının ıspatı olmuştur.Olayın aslı da şudur; 18 Mart törenlerini düzenlemekle görevli olan Engin ALAN paşaya Tayyip ERDOĞAN telefon ederek 2 saat gecikeceğini ve törenleri iki saat geç başlatmasını ister.ALAN paşa da bunun mümkün olmadığını söyleyince Başbakan törene zamanında katılmak zorunda kalır.Ve Başbakan bunu unutmaz!Engin ALAN yedi yıl sonra BALYOZ davası bahanesiyle tutuklanır.Başbakanın sözleri tutuklamanın asıl nedenini ortaya çıkarmıştır. Ne diyor başbakan “ O gün ayağa kalkmayan Korgeneral şimdi lâyığını bulmuş,bedelini ödemiştir.”Yani “Bana itaat etmeyeni ben unutmam,er veya geç cezasını veririm veya verdiririm.”Diyor.Başbakanın işçiye,çiftçiye ve öğrencilere karşı takındığı tavırlar da bu kin ve öfkenin teyididir.
Yazımızı yüce Peygamberimizin bunlara ışık tutan bir hadisle bitirelim.Peygamberimiz diyor ki; KÎNİ OLANIN DÎNİ OLMAZ. Saygılarımla. Saim BASTIK