11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma

Her kasabın önünden geçmeye şu mendebur kediyi görüyorum ya ifrit oluyorum.
Her gördüğümde iki ay önceki sıska ,uyuz kedi değilmiş gibi geliyor bana.
Gün geçtikçe irileşip, kocaman iri dev cüsseli güreşçiler gibi heybetli vücudunu görünce dükkanın camından kendime baktığımda doğrusu acıyorum halime.
O her gün tıka basa et ciğer yerken, bizim nefesimiz açlıktan sırtımıza yapışır her gün kuru ekmekle suyu selden, kendisi osmangilden olan güya patates çorbasına ,tabi içinde patates bulabilirsen içeriz.
Gücüme gidiyordu.
Bende o kedi gibi et ve ciğer yemek hatta yemeden önce etin kanlı kokusunu içime çekip ,kendimi ziyafet için hazırlamak sonrasında ise patlayacak gibi doldurduğum karnımı elimle sıvazlayıp, geviş getirmek isterdim.
O kediye üzülüp kasabın önüne ben bırakmıştım.
Keşke kendimi bıraksaydım.O zaman o kedinin yerinde ben olacak ve onun gibi ben semirecektim.Her gün önüme et gelecek, ciğer gidecekti.
Yada Sakine teyzenin ineğinden sağılmış bir tas taze süt içecektim.
Ben ise aylardır süt içmiyorum.Benim suçum günahım ne?
En iyisi yanından geçerken çaktırmadan korkutayım.Ayağımı tam yanında yere aniden vurur ,o da tüylerini havaya diker nereye kaçacağını şaşırır.Ben de böylece az da olsa onu korkutmanın verdiği hazla rahatlarım.
-MİYAWWWWWWW
Hehheeeyt nasılmış bakalım.Tıkınıp tıkınıp yalanmaya benzemiyor değilmi.Adamın aklını alırım ben be, heheheh.
Karar verdim aynı o kedinin hareketlerini yapmaya çalışacağım .Bakalım neler olacak .Ay çok heyecanlandım.Birden bire kanlı et kokularının içinde ,küvete doldurulmuş onca ciğerle bayram yerine dönmüş düşlerle, aklım karışıyor.düşüncesi bile hoş.Tüylerimi yolasım geldi sevinçten.
Evet uygulamaya geçeyim.Bakalım şu uyuz kedi, neler yapıyor.Şöyle duvarın dibindeki, kuytuya iyice gizleneyimki beni görmesin.
Hı başını uzatıp kapıdan , kasaba bakıyor.Bir de kendi kendine ,acıyan gözlerle miyavlıyor.
Aaa inanamıyorum kocaman bir parça et attılar önüne hemde kemiksiz.Vay hain kedi .Nasıl beceriyor .Resmen artizlik okulunda okumuş.Mimikler felah on numara.Koca eti aldı gidiyor.
Bende aynısı yapacağım.Bana da vermesi lazım.Keza ben ondan çok zayıfım.Kapıdan içeriye bakıyorum.Ay aman birden heyecan bastı.Evet elini uzattı .Kesin en büyük parçayı atacak önüme.Hazır vaziyette beklemeli..Görmemişler gibi davranmamalıyım.Ama o ,o eline aldığı süpürge değilmi!İmdat adam öldürüyolar.
Benim nasibim ya odun ya süpürge Allahtan ki bi yerime gelmedi azcık kuyruğum sızlıyor.Ne bu ayrımcılık canım.Sanki o kedinin babası Cumhurbaşkanı.Olmaz ki .Aynı topraklar üzerinde bu kadar da ayrımcılık.Cık cık cık yane.
En iyisi çöpleri karıştırayım.Uff suraya bak açık büfe sanki.Daha yeni gelmiş bu çöpler.İnsanlar neden yemediklerinden fazlasını yaparlar acaba.Çöpe dökmek içinmi.Ya da sonraki günler için buzdolabına koymazlarmı?
Aa bak yine o geliyor.Bu gelen bir insan.Ama o diğerleri gibi evinde yemek pişiremiyor galiba.Öyle olsa o da yemeğini ,pardon çöpünü buraya dökerdi.
Bu dökülen yemekleri ,ekmekleri, ihtiyacı olanlara gönderilse.Hem ülkemiz kalkınır bir nebzede olsa.Hem aç ,fakir olan insanlar ihtiyaçlarını giderir.
Uff canım sıkıldı.Yemek yemek istemiyorum.Şurdaki pirzolalar ve bifteklerle ,köfte bile beni cezbetmiyor.
Türlü sıkınkılarla kazanılan paraların ,çöpte kurtlara ziyafet olmasına ,içim acıyor doğrusu.Varlık içinde yokluk çekiyoruz.Memleket olarak.
Zaman ekmeği hor görme zamanı.Eskilerden kuyrukta beklermiş insanlar.Şimde ayaklarına gelen bu nimetlere acımıyorlarya.Oanca iştahım kaçtı işte.
O gaddar kasap ve uyuz şişko kediyi bile affettim.İnsanların bu vurdum duymazlığı karşısında.