Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat

SAHİLDE

Yorum

SAHİLDE

10

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1246

Okunma

SAHİLDE

SAHİLDE




Sahildeydim dün, deniz çırpınıp duruyordu, sanki içindeki pislikleri atmak istiyordu. Gök gürlemesini andıran sesle kulaklarımı çınlatıyordu. İnsanlar dolaşıyorlardı, uzun kış günlerinin acısını çıkartmak istercesine. Kadınlar , genç kızlar takıları, makyajları süslü elbiseleri ile çiçek açan ağaçlarla yarışır gibiydi. Rüzgâr uçuyordu, uçurtmaların kanatlarıyla savaşarak, kim galip gelecekti bilinmez. Baharın neşesi bütün insanların yüzüne aksetmişti. Tebessümle kıvrılan dudakların yerini bir süre sonra yanakları yırtarcasına bir kahkaha çizgisi alıyordu. Denizin kendine has kokusunu, nemli havasını içime çekerek yürüyordum.

Denizin kenarına örülmüş kalın duvarların üstüne oturmuş balıkçılar vardı, oltalarını atmışlar gözlerini dikmiş bekliyorlardı. Yanlarında poşet içinde bir kaç küçük balık vardı kimisinin. Ne anlarlar saatlerce oltayı atıp başında beklemekten bilmem, belki de hiç denemediğim için zevkini tatmadığımdandır bana acaip gelişi.

Yürümeye devam ediyordum ki duvarın dibine çökmüş bir çocuk gözüme çarptı. Kocaman kara gözlerine bir bulut düşmüştü sanki, bir yağmur bulutu ki yağmaya hazır. Bakışını yerde çekirdek kabuklarını taşımaya çalışan karıncalara saplamış hiç kıpırdamadan duruyordu. Esmer ama temiz yüzünü hüzünden bir perde kaplamıştı. Önünden gelen geçen insanlar sanki yoktu, sanki bu dünyada sadece önündeki bir kaç karınca dışında kimse yoktu. Üstünde yeşil bir tişört altında da kot pantolon vardı, yere oturmuş, dizlerini kendisine doğru çekmiş, sessizce bakıyordu. Belki 7-8 yaşındaydı. Büyük bir derdi olduğu okunuyordu yüzünden.

Duruşu beni çok etkilemişti. Bir an durdum karşısında sonra vazgeçip yürüdüm. Çünkü kendime söz vermiştim, artık hiçbir şey için üzülmeyecektim. Mutlaka çözmem gerekirdi, ama sahilde yüzlerce kişi dolaşırken bana mı düşmüştü çözüm üretmek. Ama çevreyi aynı hazla seyredemiyordum artık. Aklıma takılmıştı birkez. Düşünmemeye çalıştıkça beynime saplanıyordu ok gibi çocuğun bakışları. Hayır dönmemeliydim, dönmeyecektim, yeminimi bozmayacaktım. Beni üzecek şiir bile olsa okumuyordum, çocuklarım uzaktaydılar, özlüyordum ama hep iyi olduklarını düşünüp onlar adına mutlu olmaya çalışıyordum. Şimdi bir çocuk için...

Bir şiir vardı; Bir yanım kal diyor bir yanım git! Aynen o durumdaydım, bir yanım dön diyor, bir yanım git! Bir kaç adım daha attım ama ayaklarım tonlarca yük kaldırıyor gibiydi, zorlanıyordum yürümekte. Dönüp baktım çocuğa, o kadar yürümüştüm, o kadar zaman geçmişti oradan daha elli metre uzaklaşamamışım. İki yanı uçurum olan bir dağın zirvesindeydim sanki, başım dönüyor, kulaklarım uğulduyordu. Bir sis perdesi de benim etrafımı sarmıştı, bir ben bir de çocuk vardı. Ne güzellik kalmıştı çevremde ne de neşe. Gidemeyecektim, yürüyemeyecektim, geri döndüm. Zoraki gittiğim yolu bir anda bitiriverdim. Geçtim çocuğun karşısına yere çömelip göz hizasına gözlerimi getirerek sordum;

-Ne oldu, neden burada oturuyorsun, yalnız mısın? Bir sıkıntın varsa söyle halledelim.

Belki de o kadar insan gelip geçti, kimsenin fark bile etmeyip benim sormam kirpiklerine hapsolmuş yaşların akmasına neden oldu. O kadar temizdi ki yüzü gözyaşları bile leke bırakmadan akıyordu.
Konuşmaya başladı, dilinden dökülen sözler buz içinde kalmış küçük kuşlar gibi titriyordu.

-Babam parkta bahçe işlerine bakıyor. Annem beni ona gönderdi, akşama yemeklik alacağım, babandan para al da gel, sakın geç kalma yetiştiremem sonra dayak yerim dedi. Gidip aldım parayı babamdan, dönerken balıkçıları gördüm, onları seyrettim biraz. Birisi oltayı çekti, ucunda balık öyle çırpınıyordu ki görünce heyecanlandım, nasıl oldu bilmiyorum elimden parayı bırakmışım. Rüzgâr da var ya uçuverdi, peşinden koştum ama yetişemedim denize doğru gitti ve düştü. Yeniden babama gitsem beni döver biliyorum, eve gitsem annem döver, dövmese bile akşam anneme kızacak. Zaten onları kavga ederken görünce üzülüyorum, ondan buradayım. Eve gitmeyeceğim.

Son sözünü söyledikten sonra hıçkırıklarla sarsılmaya başladı. Susturmak mümkün değildi. Onca sözüme rağmen ikna edemiyordum.

-Kaç liraydı kaybettiğin diye sordum, yavaşça “yirmi” dedi. Cüzdanımı açtım sadece yirmi liram var, alışveriş yapmayacağım zaman yanımda para taşımam pek, genelde kaybettiğim için eve bırakırım gezmeye giderken. Para kaybetmenin de ne olduğunu benden iyi kimse bilemezdi. Sahibi olduğum halde günlerce kaybettiğim yerlerde sanki bulacakmışım gibi aranır dururdum.

Şimdi elimdekini versem eve dönmeye param yok, vermesem o kadar anlattı çocuk, duyarsız kalmam imkansız. Evle gezdiğim yerin arası dört kilometre kadardı. Yürüyecektim çaresiz. “Ne olacak sanki?” dedim,” bir çocuk için yorul bu gün de.” Çıkarıp verdim parayı, almakta bile tereddüt etti bir an, ama zorlayınca kabul edip koşarak gitti.

Gözlerinin içi parlamıştı bir anda. Giderken peşinden baktım, şeytan bu ya aklıma acaba beni kandırdı mı diye bir düşünce geçti. Olamazdı, temiz bir çocuğa benziyordu. Olsa bile helal olsun beni kandıracak kadar yetenekli bir çocukmuş demek ki dedim. Dönmeseydim gece uykumu kaçıracaktı, şimdi de bacaklarımın ağrısından uykum kaçacak ama huzurla gecemi geçirecektim. Ama tüm yorgunluğuma rağmen erkenden yatıp uyudum.

Afet İnce Kırat

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sahilde Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sahilde yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SAHİLDE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
muhacir bozkurt
muhacir bozkurt, @muhacirbozkurt
14.5.2011 11:23:10
Bazan "kandırılmak" bile güzeldir..
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
7.5.2011 23:35:55
ben inanıyorumki yanında fazla para olsaydı onuda verirdin....bu vakur duruşada bu yakışırdı...içini anlatmışsın hocam....bizler o yüreği biliyoruz....saygılar
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
7.5.2011 21:18:53
10 puan verdi
Duyarlısın ve insansın can kadın...

Okuduğum her yazında iyi ki lerim çoğalıyor...

Sevgimle...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
7.5.2011 19:42:58
Siz vicdanınızın sesine uyarak vermişsiniz.Hüsni zan etmek güzeldir, eğer farklı bir sebep de olsa Rabbim sizin halis niyetinize göre değerlendirir, selam ve saygılar.
DERBEDER HAVVA
DERBEDER HAVVA, @derbederhavva
7.5.2011 14:17:23
Uzun soluklu, sürükleyici, doyurucu, dokunaklı yazınızı heyecanla ve zevkle okudum. Duyarlı yüreğinizin sesini duydum. Hassasiyetinizden ve kaleme aldığınız bu başarılı yazıdan dolayı sizi kutluyorum.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
7.5.2011 13:13:15
Benim koca yürekli bacım. Allah sizden razı olsun... Amasyada kapalı spor salonunu bilirsin. Evimiz ordaydı. Annem iki lira verdi. Yada iki elli kuruş şimdi miktarını hatırlıyamıyorum. Sel ağzına gönderdi ekmek al gel diye. Küçüğüm oynaya zıplaya giderken paranın birini düşürdüm. Arıyorum imkanı yok bulamıyorum. Elimdeki diğer parayıda attım kaybettiğim yere. Sanki ikinci para ilk paranın yanına gidip onu bulacak mış gibi...
Buldum mu ? Ne gezer... İkincisi de gitti.
Peki beni dövdüler mi? Evettt... Ama hakkım helal olsun anamda babamda rahmetli olalı çok oldu...

Bu güzel anınız bana o günleri hatırlattı..

Allaha emanet olun...

N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
7.5.2011 09:46:02
10 puan verdi
Ne olursa olsun siz doğrusunu yapmışsınız ve Allah rızası için yapmışsınız.

Doğrusu bu gibi duygu sömürüsünü yapan ve insanları kandıranlar da yok değiller.

Hastaneye hasta ziyaretine gittiğimiz bir gün (Ankara Dışkapı SSK) kocasının hastanede ameliyat olduğunu ve kendisinin de kucağında küçük çocuğuyla yirmi gündür hastane bahçesinde yattığını çünkü paralarının olmadığını söyleyen bir kadına annem hiç düşünmeden nasılsa yanında ben de varım diye verişini hatırlıyorum.

Annem büyük bir üzüntüyle ve o kadına yardım etmenin verdiği vicdan rahatlığıyla bana olanları anlatırken baktık karşımızda kadın anneme anlattığı hikâyenin değişik versiyonunu başkalarına ve ağlayarak anlatıyor.

Annem içi burkulsa da ben Allah rızası için yaptım ne yapayım o dolandırıcıysa dese de kandırıldığına üzüldüğü her halinden belliydi. Hastamız hastaneden çıkana kadar epey bir görmüştük o kadını değişik senaryolar üretirken. İşin garibi hastane pek çok kimse biliyor onun dilenci olduğunu ve kimse müdahale etmiyor. Ben şikâyet edecek oldum annem engelledi acımız bize yeter bir de bunula mı uğraşacağız diye.

Yazınız çok güzel ve insanlığa güzel bir örnekti. Yorumum uzun oldu kusura bakmayın :)) Yazıyı okuyunca anlatmadan geçemedim.

Saygılarımla...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
7.5.2011 07:38:04
10 puan verdi
Bir çocuğu sevindirmekten daha büyük sevap var mıdır acaba? Bence yoktur. Allah bire on verir. mutlaka bu iyiliğiniz hesap defterinize yazılmıştır ve size büyük sevap olarak dönecektir.

Duyarlı yüreğinizi kutluyorum Afet ablam .

sevgimle...
Mehmet GÜZEL
Mehmet GÜZEL, @mehmetguzel
7.5.2011 03:34:53
10 puan verdi
Kandırılmış olmaya bile değer örnekti.
olddays
olddays, @olddays
7.5.2011 02:42:13
8 puan verdi
Yüreğinize sağlık afet hanım.. insanlık ölmemiş.. Yaşamın ve insanlara verilen değerler herzaman önemlidir, toplumuzda...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL