16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1851
Okunma


Eski binanın asansörünün olmasına şaşırdı. Dördüncü kata bastı fakat birkaç kez basmadan çalışmadı. “Aman ne güzel” diye söylendi. Eski binanın milat öncesi asansörünü incelerken, üçüncü katta asansörün kapısını açan yaşlı adamla irkildi. “Dördüncü kata çıkıyor asansor” dedi. Asansor kapısı tekrar kapandı.
Sonunda gelmişti. Karşılıklı iki daireden hangisinin olduğunu kapı üzerinde yazan karga burga yazıdan anladı. Zili çaldı. Kapıyı açan genç adam:
-Amelie Gerca?
-Evet Bayım, benim dedi.
-Tam zamanında, çıkmak üzereydim. Ben Erig Lefebre, lütfen girin, dedi.Oturması için bir yer gösterirken:
-Çok gençmişsiniz,bir işiniz var mı?
-Evet , bir lokantada çalışıyorum. İki gün önce evimden çıkarıldım, bu odaya ihtiyacım var. Kesinlikle kira konusunda sıkıntı yaratmayacağım, dedi en inandırıcı ses tonunu kullanarak.
Biraz tereddütlü de olsa Erig:
-O zaman önce odayı görün, çünkü oda biraz küçük. Bir yatak , bir dolap haricinde eşyası da yok. Kararınızı ona göre verin dedi.Ayağa kalkıp bir el işareti yaparak buyrun dedi. Erig odanın kapısı açıp:
-İşte burası, küçük ama kullanışlı, ne dersiniz? dedi.
Amelie odadaki baskın küf kokusundan öksürdü.Küçük eski bir yatak, küçük bir de dolap vardı. Yerdeki cilası tamamen kaybolmuş ahşap parkelerin üzerinde, eski ince dokunmuş ufak bir kilim vardı. Erig , Amelie’ye ne dersin şeklinde bir yüz ifadesiyle baktı. Amelie bu ürkütücü odayı beğenmemişti, ama başka bir alternatifi yoktu, mecburi başını salladı.
-İsterseniz, yarın karar verip taşının, isterseniz hemen de olabilir size kalmış ,dedi Erig.
Amelie :
-Burada bir aylık kira var, diyerek parayı uzattı. Hemen taşınıyorum zaten eşyam da burada ,dedi sırt çantasını göstererek.
-Siz nasıl isterseniz , yalnız benim çıkmam gerekiyor. Buyrun yerleşin siz. Mutfak , banyo, tuvalet ortak kullanım alanlarıdır. Buz dolabına herkes kendi yiyeceğini alıp koyar, kimse kimsenin eşyasına dokunmaz. Herkes kendi bulaşığını , çamaşırını yıkar. Kimse bir diğerinin işini yapmaz . Ortak kullanım alanlarının haftalık temizliğini kişiler periyodik olarak yapacak hepsi bu, dedi gülümseyerek.
Amelie başını salladı. Erig koridordaki masanın üzerinde duran anahtarını alıp hızla çıktı.O çıkınca Amelie salona geçip oturdu.Bir süre sonra diğer odanın kapısının açıldığını duydu. “Bu diğer odada kalan kişi olmalı”diye düşündü. Sehbanın üstündeki kitaba uzanıp, odadan çıkan kişinin gelişini bekledi .Odadan yirmili yaşlarda bir kız çıkmıştı. Çok sevindi buna iki erkek bir kız değil de, iki kız bir erkek olmak biraz güven verdi.
Kız zümrüt yeşili gözleri, açık sarı saçları ve yüzünde güzel bir gülümseme ile yaklaştı Amelie’ye.
-Merhaba , sen Erig’in yeni kiracısı olmalısın , ben Berthe dedi.
-Evet, ben Amelie Gerca dedi.
Amelie biraz çekingen olmasına rağmen, Berthe’nin sıcak tavrı sohbet etmelerini sağlamıştı.
-Erig çok iyi biridir, zaten çok fazla eve uğramaz, uykukan uykuya , tek sabah kahvaltılarını yapar evde , anlayacağın evde iki kişi sayılırız dedi gülümseyerek Berthe.
Amelie odasına yerleşeceğini söyleyerek, Berthe’dan izin istedi.Odasına girip, gayrı ihtiyarı kapıyı kilitledi. Yatağa oturdu,başını ellerinin arasına aldı.Odaya bakarken ailesiyle ,yaşadığı evi düşündü. Şimdi bu çöplükteydi, hiç tanımadığı iki insanla aynı evi paylaşmak zorundaydı.
Bayan Clarette’nin sözlerini anımsadı “ Her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur”…
Eski ahşap parkelerin üzerine parmak ucunda basarak, pencereyi açtı. Temiz havayı ciğerlerine depo etmek istercesine bol bol çekti.Marsilya’ya bakarken elinde olmadan Lille’yle karşılaştırdı.Birbirine bitişik sıralı apartmanlarla döşeli, dar bir koridor görünümünü oluşturan arnavut kaldırımlı sokakta yeni yapı hiç yoktu.Asırlar öncesinin yüksek tavanlı uzun pencereli evleri yıkılmamış korunarak bugüne gelmiş ve hala halkın kullanımındaydı.Buraya gelirken yol üzerinde gördüğü lavanta tarlalarını anımsadı.Hangi tepesinden baksanız dağlarla çevrili muazzam bir liman manzarası hakimdi bu kente.
“Çok da zor olmasa gerek bu eski ile yeninin iç içe yaşadığı şehre alışmak” diye söylendi. Yatağa uzandı, ağırlaşan göz kapaklarına direnmedi.
Sabah odasının kapısının vurulmasıyla uyandı.
Erig’in “Amelie ..İlk kahvaltın benden, hadı uykucu kalk” sesiyle, yataktan fırladı ,Le Gepetto burdan epey uzaktı .Hemen üzerine çeki düzen verip odadan çıktı.
Elini yüzünü yıkayıp, mutfağa yol aldı. Erig’i iki fincana kahve koyarken yakaladı.
-Günaydın, nasıldı yeni evindeki ilk gecen diye gülümsedi Erig.
-Günaydın, günlerdir böyle uyumadım, diyebilirim dedi kahveye uzanırken, kahve için çok teşekkür ederim dedi.
Kruvasan eşiğinde kahveyi içti.
Erig:
-İstersen mutfak masrafları için ortak bir para oluşturup, her ay düzenli alışveriş yapalım, böylece burası daha çok eve benzer ne dersin dedi.
Başıyla onay verdi Amelie.
Kahvaltı için teşekkür edip, odasından çantasını aldı. Çıkarken Berthe’nın koridorun diğer ucundan ona baktığını gördü.Başıyla selam verip kapıyı kapadı.
Her şeyin yolunda olması ona mutluluk vermişti. Lokantada daha mutlu çalıştı.Eve döndüğünde , Berthe’nın da dediği gibi Erig yoktu. Berthe salondaki pencereden bakıyordu.
-Nasılsın , dedi Amelie’ya.
-Teşekkürler dedi Amelie.
Yine biraz sohbet ettiler.İyice hava kararınca, Amelie çalıştığı lokantadan pizza getirdiğini söyledi, birlikte yemeye davet etti. Berthe aç olmadığını söyledi. Amelie yemeğini yiyip, masanın üzerine bir miktarını Erig’e ve Bertha’ya ayırdı. Mutfağı toparlayıp odasına geçti.
Huzurluydu, yarın kahveleri o yapıp , bugünkü jeste karşılık vermek istedi. Saatini kurmayı unutmadı ve günün yorgunluğu ile uykuya daldı. Tam zamanında uyandı, mutfakta biraz araştırmalar sonucu kahve ve fincanları buldu. Üç fincan çıkardı kahveler için.
Erig uyanmış, mutfağa gelmişti.
-Erkencisin, kahve kokusuyla uyanmak ne güzel ,dedi.
-Günaydın ,dedi Amelie kahveyi uzatırken.
-Üç fincan görüyorum, misafirin mi var dedi Erig.
-Hayır, Berthe için de yaptım dedi.
Erig duraksadı, fincanı masaya koyarken:
-Berthe kim?
Amelie kendinden emin, biraz da kızgın bir ses tonuyla:
-Berthe kim ne demek , o da benim gibi bu evin diğer kiracısı değil mi? dedi.
Erig’in saşkınlığı iki kat artmıştı, kekeleyerek:
-İyi ama… Bu evde senden başka kiracı yok ki?!!!