Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
N. B. Ç.
N. B. Ç.

Cinayet

Yorum

Cinayet

24

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2363

Okunma

Okuduğunuz yazı 22.4.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Cinayet


_ Savcı Hanım; olay yerini görmek ister misiniz?

_ Tabii ki! Onun için gelmedik mi buraya?

_ Yalnız sizi daha önceden uyarmam gerek.

_ Hangi konuda?

_ Karşılaşacağınız manzara pek iç açıcı değil.

_ Daha önce de birçok cinayet olayı ile karşılaştım. Bunu diğerlerinden ayıran ne gibi bir özellik olabilir ki?

_ Bu diğerlerinden farklı inanın bana. Göreceğiniz şey sizi korkutmasın!

_ Cinayeti işleyen kadını ikna çabalarınız boşa çıktı anlaşılan. Baksanıza arkadaşlarınız halen kapıyı açtırmak için uğraşıyorlar komiserim.

_ Kapıyı kırıp girmek için sizin gelmenizi bekledik. Yalnız pencereden gördüğümüz kadarıyla durum çok kötü.

_ Her zaman öyle olmamış mıdır? Bir cinayet işleyen vardır, bir de öldürülen. Yani sonuçta suçlu ve mağdur vardır. Kan kan kan! Bizim mesleğin tek sevmediğim tarafı.

_ Öyle ama siz yine de göreceklerinize hazırlıklı olun istiyorum.

Kader savcı çamurlu bahçede ağır adımlarla zar zor ilerliyordu. Arabası yarı yolda çamura saplanıp kalınca, o da ister istemez arabasında inmek zorunda kalmıştı. Çizmeleri çamura saplandıkça içten içe kızıyordu.

Görev aşkı da olmasa onun ki çekilecek dert değildi ya!

Komiserden gelen telefondan sonra soluğu olay yerinde almıştı.

Bütün gece yağan yağmur, halen de yağmaya devam ediyordu.

_ Yağmur hiç kesilecek gibi değil komiserim.

_ Evet! Sanki gök delinmiş gibi! Öyle değil mi sayın savcım?

_ Evet! Öyle…

Sanki başka bir şey söyleyecekmiş de vazgeçmiş gibi yarım kalmıştı cümlesi.

O kısacık yolda yıllar öncesini düşündü.

Kader önceleri isminden nefret ederdi. Ona geçmişini ve Çocuk Esirgeme Kurumunu hatırlattığı içindi nefreti.

Annesi onu doğururken ölmüş, babası da bakamadığı için yurda vermişti.
Çocukluğu hep bir özlem ve sevgi arayışı içinde geçmişti. Özellikle akşamları yatağına yatınca içinde aile olan hayaller kurarak uykuya dalardı.

İçine kapanık bir çocuk olduğu için okulda arkadaşı yoktu.

Yalnız o uzaktan uzağa Tuana adında aynı sırayı paylaştığı arkadaşını sever; kendini onun kardeşi gibi hayal ederdi.

Annesi Tuana’yı her almaya geldiğinde sanki kendisini de almaya gelmiş gibi heyecanlanır, sevinirdi. Hayallerinde ep onlarla aynı evde yaşardı.

Yine bugünkü gibi sağanak yağışlı bir havada Tuana’nın üstüne çamur sıçradı diye ağlıyor annesi de onu teselli etmeye çalışıyordu.

Kader de imrendiği için olsa gerek okulun girilmesi yasak olan çamurlu bahçesine girmiş her tarafı çamur olana kadar koşmuştu. Amacı üstünü başını temizletecek sıcak bir el bulmaktı. Onun çamurda koşar vaziyetteki halini gören nöbetçi öğretmen kulağından tuttuğu gibi bahçeden çıkarmış ve müdürün odasına götürmüştü. O anda anlamıştı Kader hayatın gerçek yüzünü ve aslında ismiyle tamamen zıt kadersizliğini.

Müdür neden böyle yaptığını sorduğunda ise ağzını bıçak açmamıştı.

O kendisi söylemek değil, sadece fark edilmek istiyordu.

Bu çamur deryasında bir kez daha o günü hatırladı ve her yağmurda olduğu gibi, yine burun direği sızladı.

Çizmesi bir kez daha çamura saplanınca az kalsın dengesini kaybedip düşüyordu. Neyse ki yanında bulunan Kenan komiser ani refleksle belinden kavrayıp düşmesine engel oldu.

Kapının önünde polisler ve sağlık memurları savcının gelmesini bekliyorlardı.

_ Durum nedir çocuklar?

_ Sizi bekliyorduk efendim.

_ O halde derhal içeri girebilirsiniz.

_ Peki efendim!

Çilingir kapıyı açtıktan sonra hep beraber içeriye doluştular.

Kader savcı içeriye girince bir an başının döndüğünü ve midesinin bulandığını hissetti.

Hoş içeri girenlerin pek çoğu aynı durumdaydı ama….

_ İyi misiniz efendim?

_ Tamam! Şimdi geçer. Siz işinize devam edin.

İçlerinden psikoloji eğitimi almış bir polis memuru kadının bıçağı ve elindeki kalbi bırakması için ikna etmeye çalışıyordu.

Diğer taraftan savcının talimatıyla olay yeri kayıt altına alınıyordu.

“Savcının gelmesiyle birlikte kapı çilingir vasıtasıyla açılmış olup içeriye girilmiştir.

Cinayeti işleyen kadının akli dengesi yerinde olmayıp, işlediği cinayetten haberdar değildir.

Öldürülen bebek henüz doğmuş. Anne doğumunu kendi başına evde yapmış.”

Kader hastane odasında kendisine yapılan iğneler yüzünden yarı uykulu yarı uyanık yatıyordu.

Elleriyle kocasını sıkıca tutmuş, bırakmak istemiyordu.

_ Ne olur ayrılma yanımdan. Beni bırakma! Uyumama da izin verme. Her uyuduğumda aynı kâbusu görüyorum.

_ Tamam tatlım! Bak ben yanındayım. Ağlama ama yeter!

_ Bir görseydin o manzarayı Fatih. Kadın yeni doğmuş bebeğini kesip kalbini çıkarmış sabunla yıkıyordu girdiğimizde. Polisler kadını ikna etmek için uğraşıyorlar, ama o “ Ben bebeğimin kalbini tertemiz yapacağım. Ona kimse pis diyemeyecek!” diyordu. Manzara korkunçtu! Anlatamam. Ben yıllardır bir bebeğim olsun diye çırpınırken, o masum bir yavruyu katletmişti. Hem üstelik yaptığının farkında bile değildi.

Mahkeme günü Kader ne söylemesi gerektiğini düşünürken mahkemenin tuttuğu avukat zanlıyı savunmaya başlamıştı bile.

_ Müvekkilim cinayeti işlediği gün ruhsal olarak tamamen yıkılmıştı. Akli dengesini ve düşünme yetisini kaybetmişti. Önce olayın oluşumuna bakalım ve ona göre karar verelim.

Müvekkilim babası tarafından tecavüze uğramış ve hamile kalmıştı. Annesi bunu öğrendiğinde ise onu koruyup, kol kanat gereceği yerde kocasından yana olmuş ve kızını, babasını baştan çıkarmakla suçlayarak evden kovmuştur. Kendi çalışıp kazandığı parayla ancak harabe gibi olan cinayetin geçtiği evi tutabilmiş, fakat orada da durumu öğrenen komşuları tarafında rahat bırakılmamıştır. Babasız bir çocuk getirmenin günah olduğu bahanesiyle evden çıkarılmak istenmektedir.

Oysa müvekkilimin tek istediği sığınabileceği bir yuvaydı.

Annesine her gittiğinde eli boş dönmüş ve son umudu olan kapı da yüzüne kanmıştı.

Komşularının “babasız bir p..ten ancak bir p… veya o…olur.” Sözlerinden sonra karnında taşıdığı bebeğin hem kendisini, hem de kalbini tertemiz yapacağı ve öylede yetiştireceği saplantı olmuştur.

Nitekim evde kendi kendine yaptığı doğumda bebeğinin erkek olduğunu görünce, babası gibi kötü kalpli olmasın diye karnını yarmış ve kalbini çıkarıp sabunla beyazlatmaya çalışmıştır.
Yaptıkları tamamen bilinç ve düşünme yetisini kaybındandır. Raporda da görüldüğü üzere cezai ehliyeti yoktur.

_ Savcı hanım sizin söyleyecekleriniz var mı?

Kader ağırca masadan kalktı konuşma yapmak üzere.

Önce sanığa, sonra avukatına ve son olarak hakime baktı. Bu arada halen ne söylemesi gerektiğini düşünüyordu.

Kalbi ile vicdanı arasında sıkışıp kalmıştı.

Konuşmak için ağzını açtığı an başının döndüğünü ve bir kez daha midesinin bulandığını hissetti. Cinayeti gördüğü gün geldi gözlerinin önüne ve gözü karardı.

_ Evet savcı hanım! Sizi dinliyoruz.

_ Ben….






Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Cinayet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Cinayet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Cinayet yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
14.6.2011 13:03:04
Akli denge gittikten sonra söylenecek bir şey kalmıyor pek. Benzer vahim olaylar yaşayıp akli dengesini yitirmeyen ama hayatı harap olmuş kişilerde var. Delilik bir kurtuluştu belkide içine düştüğü çirkeften ve asıl bunu yaşatanları cezalandırmalı. Tebrikler yazı için, selamlarla
ÇİĞDEM TÜRKYILMAZ
ÇİĞDEM TÜRKYILMAZ, @cigdemturkyilmaz
1.6.2011 12:27:35
Çok akıcı ve etkileyiciydi.Kutluyorum.
Ağyar
Ağyar, @agyar
24.4.2011 03:55:59

Genelde “savcı” denildiği zaman, insanın aklına ilk olarak hep bir erkek bir karakter gelir. Yazınızda anlattığınız gibi hatta daha ağır adli vakalarda yerinde zabıt tutmak bir kadın için psikolojik olarak gerçekten zor olsa gerek.

“_ Evet savcı hanım! Sizi dinliyoruz.

_ Ben….”

Lakin böyle bir olaya şahit olmuş herhangi bir erkek savcı bile mahkem salonunda en fazla “Ben…” der kalırdı sanırım.

Tebrikler, saygılar, selamlar
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
23.4.2011 22:55:09
buradaki kalp ile vicdan biraz eş anlamlı gibi ,kalbi yani vicdanı ile gerçek deliller arasında kaldı deseydik nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim ,ama yine de ben anladım ne demek istediğinizi ,gerilim türü bir öykü ama bunlar gerçek olaylar,daha beterleri bile var,gerçekten zor meslek


çok saygımla
mehtapdoguncu
mehtapdoguncu, @mehtapdoguncu
23.4.2011 15:33:33
Kirli bir babanın kirlettiği hayatını küçük bir bebeğin kalbini yıkayarak temizlemeye çalışan bir kızın ibret alınacak ,acı dolu hikayesini sürükleyici ve anlaşılır bir dille kaleme almışsınız .Ne yazık ki bu tür olaylar günümüz de de yaşanmıyor değil.Umarım mesajınız doğru yerlere ulaşır.Kaleminize ve yüreğinize sağlık...Tebrikller...
Nar-ı Çiçek
Nar-ı Çiçek, @nar-icicek
23.4.2011 12:49:46

Hayata bakisi ve anlatim ustaligi
ince detaylarin okunup dogrularin yüzeye cikmasi gibi...

Yazan ve okutanlar var olsun diyorum

Kutluyorum.
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
23.4.2011 12:34:00
(:


dün uğramıştım ama yorum düşemedim...hak ettiği yerde görmek mutluluk verici...


hayırlı olsun diliyorum dua ile....

handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
23.4.2011 11:11:22
Güne gelen yazına tebrikler canım, çok sevindim.Fırsat bulup, daha sık yazarsan, okumakla mutlu oluruz.
Sevgiler ve selamlar, canım benim.
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
23.4.2011 11:10:49
ANLATIM ETKİLEYİCİ.

Kanım dondu.

Tebrikler, selam ve saygılar.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
23.4.2011 09:44:10
geç gelirim ama kaçırmam....bu güzel kalem...dramı...iç içe...ustaca..ve insanı sıkmayan tarzı ile sunarken sayfasına kitliyor....ve buraya kadar derken...okuyucusuna ...acaba nasıl konuşacak gibi çokda zor bir sual soruyor....hadi bakalım...nuran kardeşim....çok ama çok güzeldi....günede yakışmış.....tebrikler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
23.4.2011 07:40:26
10 puan verdi
Beğenerek ve içim ürpererek okuduğum bir yazıydı, ayrıca insanların neden delirdiği konusunda aydınlatıcıydı. Bu demek oluyorki, zaten yalnız olan bir insanı, birçok zarara uğramış bir insanı anlayıp dinlemeden ön yargılı davranmamalı.

Zavallı kız delirmesinde ne yapsın, ne anne, ne de baba sahip çıkıyor. Başkası, işte o başkasına kalırsa hayatta tek başına tutunmaya çalışan bir insanın neler çektiğini bilmeden yaftayı yapıştırıveriyor. Bir de o yafta öz baba tarafından takıldıysa ne acı...

Sevgimle, sen hep yaz, hayatın ta kendisini yaz Nurcancım.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
23.4.2011 07:12:00
Güne gülen başarılı öykünü kutlarım canım. Sevgilerimle.
incidal
incidal, @incidal
23.4.2011 01:06:01
Siteye giremediğim için ancak okuma fırsatı buldum ve hiç yabancı olmadığım bir konuyu görünce altına "Gerçek hayat hikayesidir" yazısını yazmak geldi.Çalıştığım dönemde, üç yaşındaki kızını bu şekilde öldüren, şizofren bir hastam vardı.Hep diyrumki biz insanları göremiyoruz.Sadece bakıyoruz.
Çok güzel kaleme alınmış bir öykü, yerini hakederek almış.Tebrik ediyorum.
Sevgiler
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
23.4.2011 00:19:24
hoş bir gelişti...

elbette kutladım...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
23.4.2011 00:12:36
Kutluyorum sevgili Nurcan... Sevgilerimle.
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
22.4.2011 21:44:01
10 puan verdi
Korkunc bir icerik.
Ama korkunc olan hersey normallesti gibi artik dünyada.
Keske böyle öykülerden ibaret olsaydi bu tür olaylar.

Yüregine saglik
Sonsuz sevgimle




Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
22.4.2011 20:22:20
10 puan verdi
Sözün bittiği yer... Trajik ama bu gibi gerçekler hâlâ yaşanmakta ve böyle zalim babalar ve annelrde anne babayım diye ortalıkta gezmekte.
Bir geldin pir geldin Nurcan, böyle güzel yazılarını okumayı çok özlemiştik çok. Hoş geldin.

Kutlyorum...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
22.4.2011 19:47:20
Nasıl bir dramdır? Dram, dramı doğurmuş... Hayatın bir yerinde, çark tersine dönmeye başlamışsa... Artık yerine oturtulamıyor, ne yazık ki...

Nerelerdesin? demiyorum... Güzel geldin, diyorum...

Sevgilerimle...

O qué
O qué, @o-qu
22.4.2011 14:52:48
Akıl sağlığı herşeyin başında galiba:s
Hatta beden sağlığından bile önce geliyor gibi..
Yaşanan örnekleride vardır eminim bunun , ama çok fena...çok...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
22.4.2011 12:24:08
evet yine güzel di çok güzel anlatımdı kutladım
devamı var gibi geldi ne dersin
sevgimlesin
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
22.4.2011 09:29:48
Yazılarınızı özlemişim Nurcan kardeşim, hayatın acı yüzünü yansıtan bir ayna gibi, hiç bir zaman yaşanmasını istemediklerimizi, başarılı bir şekilde aksettirmiş yazınız, tebrikler.İçeriği üzücü olsa da, başarılı anlatıma, selam ve sevgiler.
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
22.4.2011 08:32:17
Bir dolu anlatım ve olaylar dizimi..
Bağlantıları beğendim
Konuşmalar yerinde.
Arada iki virgülü unutmuşsun.:)

Harikasın ve ben seni görmekten çok ama çok mutluyum

Özledim seni ve kalemini...

İyi ki geldin iyi ki varsın..Hoşgeldin hoşgelmişliğinle...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
22.4.2011 07:34:54
Özlemişim yazılarını. Bir solukta okudum. Çok güzeldi. Sevgilerimle...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
22.4.2011 01:41:58
10 puan verdi
Trajik ama çok güzel kaleme alınmış bir öykü. Hoş geldin sevgili arkadaşım...

Kutluyorum...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL