Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
erolabi
erolabi

Kimin Bu Sığır ???

Yorum

Kimin Bu Sığır ???

13

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1958

Okunma

Kimin Bu Sığır ???

Kimin Bu Sığır ???



Sahi biz mi asırlardır dünyaya hükmeden milletiz.
Altı kıtaya medeniyet götürmüş,dünyaya adalet dağıtmış..
Ecnebi krallarına "Tez dans denen edepsizliği kaldür,yoksa gelürüm" demiş.
Dünyayı "kızıl elmaya" benzetmiş..
Aklıma Pamuktan imal edilen prensesin Cadı kadının elmasını ısırınca derin bir uykuya daldığı geliyor da...
Bizim beyaz atlı Prens hala ortalarda görünmüyor...
Yahut geldi de benim haberim olmadı.
O zaman millet olarak bizi öpmüştür de yine haberimiz olmadı.
Sahi sizin oldu mu?
Dünyaya medeniyet ihracıyla beraber başlayan, "muhteşem güzellikte hatun " ithalatıyla karşı karşıya kalan ecdat bir nebze olsun rehavete ermiş de "Lale Devri" denilen dönemde birazcık olsun batılılaşabilmişiz.
O gün bu gündür hızımızı alamadık...
Dıgıdık dıgıdık batılılaşıyoruz...
Lise’de toplumun en küçük parçası diye öğrendiğimiz "aile " denen mukaddes müesseseyi harap etmeye devam ediyoruz...
Boşanmalar had safhada...
Sebep "Şiddetli Geçimsizlik" her nedense..
Böylesi bir yalanın ardına saklanan şiddet ve aldatmaların cemiyetimizin her kapsülünden sırıtarak ecrinin sokaklara terk edilen çocuklara yüklendiği bir toplum olduk ..Allah’a şükür.
Batılılaştık ya...
Ondan yoksa!
Doğululaşıp bu hale gelsek ..Aman Ya Rabbi !
İçimizi törpüleyen "yalan Rüzgarı" her defasında daha sert eserek ,gittikçe zayıflayan aile birliğinin kulelerini bir bir çökertiyor...
En önemlisi birliğimizin "çimentosu" saygıyı silip süpürüyor.
En ehemniyetsiz saydığımız,teferruat diye nitelediğimiz davranışlarla kapımızı çalan saygı ve sevgi hırsızı üzerimize sıktığı uyuşturucu diziler ve şov’larla yatak odalarımıza,sofralarımıza kadar her şeyi talan ediyor.
Yemek kültürümüz değişirken damak zevkimiz de değişiyor.
Kendi ellerimizile zehirlediğimiz çocuklarımızın zayıf bedenlerinde dayanıksız karakterler oluşmasına "medeniyet" diyerek gıpta ile bakıyoruz.
Çocuklarımıza sunduğumuz "rol model" lerin kimler tarafından,ne maksatla üretildiğinin farkında değiliz.
Kafası boş bir zavallıyı televizyon ekranlarında "işte mutlu ve köşe dönmesini en iyi bilen,şöhretli adam böyle olunur" diyerek, evlerimize tıkıştırıldığını farketmeden ,gülerek izliyoruz.
Genç beyinlere doldurduğumuz "saçmalıkların" yarın karşımıza rezil bir halde dikileceğini farkedemiyoruz.
Fidanlarımızı belinden kırıyoruz...
Bır kısmı "Memati" olma yolunda gayretle ilerlerken,artık bir kısmı da "Nihat Doğan" olmak için öncelikle "salak olmanın" gerektirdiği her hal ve davranışı büyük bir iman ve ciddiyetle takip ediyor.
Boş’tan ziyade "kof" insan üretmenin her yolunu deniyoruz.
Yapımcılar "reyting" uğruna genç dimağları nasıl iğfal ettiklerini düşünmüyorlar.
Ya anneler..Babalar ?
Değerlerini kredi kartlarının limitlerine endekslemiş bir toplumdan ne beklenebilir ki?
Sevgi almayan sevgi verebilir mi?
Saygı duymayan saygıyı öğretebilir mi?
Namussuz bir adamdan "iffetli" olmak hususunda nasıl bir eğitim alınabilir?
Hakkın değil kuvvetin egemen olduğu bir cemiyet nasıl ayakta duracak...
Kuvvetin adaletsizin elinde olduğu bir toplumda mazlumların hakkını kim sahibine teslim edecek...???
Üzülmekle olmuyor.
Tepkisiz olmuyor.
Karadenizin yeşil yaylalarında otlayan "kara sığırlar" gibi sadece boğazına girecek bir tutam otun hayaliyle başını kaldırmadan otlamak, insana..bize göre değil.
Ağır mı oldu...?
Hayır, zaten ağırdı durumumuz.
Ben sadece karanlıkta gizlenen ,görünmediği için yok sayılan aptallığımıza küçük bir fener tuttum.
Işıkta göründü ,var olduğunu bir nebze olsun hissedebildik.
İnanmazsanız "Sörvayvır" denilen programı sorumlu bir anne ve baba olarak izleyin.
Aman dikkat edin"sorumlu ebeveyn olarak" dedim.
"Sorunlu" değil...
Delikanlılarımıza,kızlarımıza bütün evlatlarımıza "servis edilen " kof kafalı, taklitçi aptallara bir de "ana-baba" penceresinden bakın.
Gülmeyin...
Ağlanacak halimize.
Saygı ve sevgi ile...
Ne kadar kalmışsa ruhumzda.
Unutmayın..
Biz gideceğiz ...
Geride kalacaklara erdemli bir gezegen bırakalım.
Erdemli meralar değil ...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kimin bu sığır ??? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kimin bu sığır ??? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kimin Bu Sığır ??? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
7TEPE
7TEPE, @7tepe
20.4.2011 15:45:15
O yalan rüzgarında bi kadın vardı, adını hatırlayamadım adı batsın... Victor mu ne onun karısıydı. Allahım senelerce ağladı ne ağlak kadındı içimi kemirdi. Öle bi kadın dağlara taşlara.

Ağyar
Ağyar, @agyar
18.4.2011 13:36:22
Ey kidi “erolabi”

O teduğun asma kabaği. Oğa oyle terler pizum oralara.

Yasin okutacağum amma Arapçam yokdur, Türkçe meali keser mi. Olmadi ezbere bi Fatiha okuyayim.

“Gülmeyin...
Ağlanacak halimize.”

Ah hocam ah! Gülünecek halimize ağlasak daha mı iyi çok affedersin.

Allahım sen ahir ve akibetimizi hayreyle. Amiiin

Selamlar, saygılar
reyya
reyya, @reyya
18.4.2011 12:47:19
hocam bı satırların her bir kelimesine içtenliğimle katılıyorum. üslubunuzun akıcılığında gözlerim düşünceli baksa da yüzümde bir tebessüm oluşarak okudum. Kaleminiz daim olsun:)
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
18.4.2011 10:42:47
Ağır mı oldu?

Hayır, hemde hiç ağır olmadı. Öyle bir toplum olduk ki, ağlanacak halimize gülüyoruz. Yirmidört saat, bilmem kaç kanal hayatımıza girdi gireli batılılaşma adına, YOZLAŞTIK.

Hani bir şarkı vardı;

"Uyu yavrum ninni uyutayım seni
Ninnilerle minnilerle avutayım s eni
Uyu güzel bebek uyu da büyü
Bebek bir gün büyüyecek
söyleyecek bu ninniyi
Uyu yavrum ninni uyutayım seni
Masallarla ninnilerle avutayım seni
Uyu sayın dinleyici uyutayım seni
Aranjmanla maranjmanla avutayım seni
Şarkılarla türkülerle avutayım seni
Uyu sayın seyirci uyutayım seni
Renkli menkli sinemaskop avutayım seni
Seksi meksi filimlerle avutayım seni
Uyu sayın okuyucu uyutayım seni
Kuponlarla muponlarla avutayım seni
Uyu yavrum ninni uyutayım seni
Davulumla darbukamla avutayım seni
Kaşığımla zillerimle avutayım seni"

Bu şarkı 1970 lerde çıkmıştı zannedersem. O zamanlar tek kanal ve yayınlar 24.00 e kadardı. Taa o zamanlardan uyumaya başlamışız. VAY HALİMİZE diyesim geldi.

Kendi adıma tv izlemiyorum, kızım da izlemez. Ama bu yetmiyor biliyorum. Daha ne yapmamız lâzım? Cevap?

Selam ve saygı ile
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
18.4.2011 09:03:12
bu nadide kalemin bakış penceresi....o kadar güzel bir yerdeki....saklı olan bir durum yok tüm çıplaklığıyla görüyor...kendine has yorumuyla her satırında BAM teline vuruyor...etraf kan emen sülüklerle dolu...para için her şeyi mübah gören şebekler soytarılar sıra sıra...ekranda hep en ideali konuşuyor....kendi yaşamı...insanın midesini kaldırıyor...ne yazıkki bolluk içinde yaşayan..bu...insan müsvetteleri....sevgili erol sen yaz ne yazarsan yaz zevkle , şevkle okunuyor....saygılar cano...
ALGINN..
ALGINN.., @alginn--
17.4.2011 23:48:11
yazı içerik olarak güzel
erol abi üslubuyla dile gelmiş elbette
ama daha farklı ve ciddi bir dille olsa daha güzel olmazmıydı

içeriğe kesinlikle katılıyorum
kaleminize kuvvet Erol Abi
saygıyla...
incidal
incidal, @incidal
17.4.2011 22:42:17
Nedense hep sadece düşünüyoruz ya da birkaç kişi dile getirince hak veriyoruz.Peki ne yapıyoruz? Hiç! Peki ne yapmalıyız? Bilmiyoruz! Sor ve cevapla, sonuç yine HİÇ...
Bir yönden şanslıyım, çocuğum hiç televizyon izlemiyor diyorum sonra bilgisayar çıkıyor karşıma.Laf anlat anlatabilirsen.Zor ... işimiz çok zor.Nereden başlamalı bilmiyorum.
Batılılaşma demişsiniz ama ben batılı kimseyi görmüyorum.Çünkü hepsi maskara olmuş durumda.Arada sıkışıp kalmışlar.
Güzel ve düşündüren bir paylaşım.
Hemde çoookkk düşündüren.
Selamlar



-IspartaGülü-
-IspartaGülü-, @-ispartagulu-
17.4.2011 20:27:27
selam...güzel yazınızı kutlarım...velakin.......bu kadar karamsar olmayın lütfen ....hergün güneş bizler için yeniden doguyor dünyaya merhaba diyor...kimse 4.4 ..lük deyil ama yarım bardak suyun önce dolu tarafını görmek daha aydınlıktır...kredi kartı kullanan bir insan yeri gelincede ödemesini bilmelidir deyilmi yani....saygılar efendim..umarım darılmaz sınız...inşallah diyer yazılarınız yaşam sevgisiyle dolsun ve gerçek şuki güzelim dünyamızı biz insan oglu yaşanmaz hale getirdik ...gül diyarından selam lar
HakkınSesi
HakkınSesi, @hakkinsesi
17.4.2011 17:35:35
10 puan verdi
Aptal kutuyu atmalı evlerden....Kitap okutmalı...güzel kitaplar nesillere....

Bu seriye devam ediniz siz abim...içinizde kaldıkça sizi rahatsız edeceğine burada paylaşın ve biz kardeşlerin olarak da seni takip edelim...


saygılar abicim...
O qué
O qué, @o-qu
17.4.2011 17:22:08
Lezzet-i şahane bir yazı olmuş kesinlikle.

Gülmeyin demişsiniz ama elimde olmadan ara ara gülümsediğimi itiraf etmeliyim :)

Artık hepimizin şu dört nala dıgıdık gidişe deh demeyi bırakması şart.

Saygılar, sevgiler.

NuniLe tarafından 4/17/2011 5:24:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
17.4.2011 17:07:11
Dön dön oku bu yazıyı dön dön oku...
Sonrada başını ellerinin arasına al düşün...
Erolum arada bir yazıyorsun ama yazınca da iyi yazıyorsun...
Senin bir çok tiryakin var...
Okuyup gülüyorlar, okuyup düşünüyorlar..
Benim gibi...
Öptüm gözlerinden...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
17.4.2011 16:36:37
10 puan verdi
Her cümlesine imzamı atabileceğim kadar "bence de" bir yazı..

Elbette uyanağız er ya da geç. Umarım kıyametten önce olur uyanışımız.

Kutluyorum.

Saygılar.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
17.4.2011 16:04:18
Erol Bey, gerçekten de toplumumuz nereye gidiyor diye düşünmeden edemiyorum çoğu zaman. Özellikle televizyondaki dizilerin bizim aile yapımıza kesinlikle uymadığını düşünüyorum. Modernlikle basitlik sanki karıştırılıyor gibi geliyor. Sevgi ve saygı, örf ve adetlerimiz sahip çıkmamız gereken değerlerimiz. Kutluyorum güzel yazınızı. Saygılarımla..

Aysel AKSÜMER tarafından 4/17/2011 4:06:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL