13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2090
Okunma

Bu gün iki nisan cumartesi,soğuk günler bitti,cemrenin düşmesiyle birlikte
hem doğa hemde insanlar ısındılar.Aynı zamanda kuzey yarımkürede bir çok yer ısınma sınırlarını aşıp insanların öldürülme sınırlarını zorluyor.
Tek kişilik yönetimlerin ve dikta rejimlerin yıkıldığı,çevre ülke insanlarına demokrasi havarisi kesilen asıl diktatörler böl,parçala yönet senaryosunu bir kez daha devreye koydular.Önce fiğuranlığını bizim yaptımız ve her altı ayda bir oy çokluğu ile meclisimizden geçen ,seksen sonlarında başlayıp,doksanlarda iyice belirginleşen çekiç güçle başlayan işgal ,yıllar önce çöl fırtınası adıyla,fırtına hızında körfezde başladı,bu harekat ırak’ı esir ederken farklı diplomasilerle el altından silahlandırılan bölge ülkeleri ayrımcılıklarla yeniden hayat bulup,miadını dolduran yönetimler halk tarafından alaşağı edilmektedirler.Bu güne kadar sesi çıkmayan halklar biranda sihirli değnekle hareketleniverdiler,önce Cezayir,Tunus,Sudan,Mısır,Libya’yla devam eden bu kervana Suriye ile devam edilecek gibi durmaktadır,daha sorasını düşünmek bile istemiyorum.Bu vahşetin yaşandığı ülkelerde ülke insanlarının nasıl topraklarında mülteci olduklarını dehşet içerisinde izliyoruz.Gözü yaşlı analar ve babalar,aç sefil savaş gibi bir vahşete tanık olan körpe beyinler,kendi düşünce dünyalarında dipsiz kuyulara atılan insanlığın geleceği güzel varlıklar,içimden geçenler bir an önce savaş denilen insanlık dramının son bulması,o güzelim çocukların çocukluğunu zamanında yaşamalarını yürekten diliyorum.
Bu ölümcül ve yaşamsal süreçte,hangi yolu izleyecek benim güzel ülkemin yöneticileri onuda gözümüzü dört açarak izliyoruz duyarlı insanlar olarak.
Seçim sürecine girilen şu günlerde ülke yöneticilerinin dünya gündemini takip ettiğinede inancım azalmaktadır,mutlaka takip ediyorlardır ama bizler gibi izleyici olarak,umarım yanılırım.
Savaşsız sevgi dolu bir dünya için elele verelim,katliamlara insanlık adına son verilmesi için mücadele edelim.