Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
UNALAN
UNALAN

GÜLERKEN AĞLAMAK (5)

Yorum

GÜLERKEN AĞLAMAK (5)

15

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1300

Okunma

GÜLERKEN AĞLAMAK (5)

GÜLERKEN AĞLAMAK (5)



Kapıdaki görevli Kerim’i önce kurs müdürünün yanına götürdü, tanışma faslından sonra, kalacağı misafirhaneyi gösterdi.

Kerim tek kişilik bir öğrenci odası olarak dizayn edilmiş, düzenli odayı gördüğünde yine, “vay be!” Demekten kendini alamadı.

Bir an Üniversite’de okurken yaşadığı ev geldi aklına, yüzünde acı bir tebessüm belirdi, “hey gidi günler, hey diyerek” iç geçirdi…

Görevlinin yardımı ile annesine telefon ederek, sağlık haberini iletmenin de mutluluğu ile üzerini değiştirip, yatağa uzandı. Bir süre gözlerini tavana dikti öylece durdu.

Dakikalar sonra ne düşündüğünü bile bilmeden, akan gözyaşlarını elinin tersi ile sildi. “Lanet olsun! Ne demeye ağlıyorum ki, her şey yolunda işte” diye kendi kendine söylendi. Farkında olmadan derin bir uykuya daldı.

Uyandığında havanın karardığını fark ederek, “eyvah! Yemek saatini kaçırmamışımdır inşallah” dedi… Saate baktı, akşamın altısı olmuştu bile. “Neyse gecikmedim, yemek henüz başlıyor” diye düşündü.

Sonra, “şu an Türkiye’de olsam, belki henüz sabah kahvaltısını yapıyordum” diye düşünerek, annesinin “doyumsuz çilek reçelinin” tadını hatırladı. Gülümseyen bir ifade ile tekrar üzerini değiştirip yemekhanenin yolunu tuttu.

Yemekhanede herkes kendi servisini yapıyordu, birkaç çeşit yemekten aklına yatan iki tanesini aldı, çok çeşitli kültürlerden beslenen Avusturalya mutfağı, Kerim’e biraz yabancı gelse de, en çok mayasız ekmeği yadırgadı.

Tatlı olarak verilen, çilek jölesi ve çikolata ile kaplanmış hindistan cevizli gofreti ise beğenerek yedi.

Ertesi sabah, kahvaltıdan sonra başlayan kurs günleri, günler haftaları kovalayarak 12 kişilik sınıfta 7 ayrı milletten kursiyer ve işini çok iyi bilen öğretmenlerle birlikte hızla akmaya başladı.

Altı ay sürecek kursun ilk bir ayı geçtiğinde artık yavaş yavaş etrafı tanımaya başlamış, çeşitli milletlerden kurs arkadaşları ile kaynaşmıştı. En çok da 24 yaşında olan Ürdünlü bir genç Mahmud Ensari ve aynı zamanda Hukuk Fakültesinde okuyan, henüz 19 yaşında ki Japon kızla anlaşmıştı. Kisho’da sanki bizden bir şeyler bulmuştu.

Mahmud Ensari’ nin şaklabanlıkları öğretmenler dahil, hepsini çok güldürüyordu.

Müthiş satranç oynuyor, her galibiyetten sonra çığlıkları kahkahaya dönüşüyordu.

Ders aralarında Arapça şarkılar söyleyerek, anlayan anlamayan herkesi coşturuyordu.

Kisho ise; sanki bir Türk kızıydı, parlayan gözlerine, üstün zekâsına rağmen tam bir mütevazılıkla ve gelenekçi yapısıyla kimseye saygıda kusur etmiyordu. Aile yapısı, ananelerine olan bağlılığı, büyüklerine gösterdiği sevgi ve saygı ile kısa sürede Kerim’in gönlünde taht kurdu.

Üç arkadaş artık hiç ayrılmaz olmuşlardı, en büyük zevkleri ise, bir birbirlerinin dillerini öğrenmeye çalışmaktı. Bu konuda en başarılı ise Kisho idi.

Kerim güle oynaya devam eden kursun bitiminde, elinde kalan birkaç yüz dolarla perişan olmamak adına, artık tedbir almanın zamanıdır diye düşünmeye başlamıştı.

“Kaçak iş” İlk geldiği gün taksicinin söylediği bu söz kafasını kurcalıyordu,
Mahmut Ensari bir ara böyle bir işte çalıştığını ağzından kaçırmıştı. En iyisi konuyu ona açmalıydı.

Kurstan kalan zamanlarında bir yaşlı bakım evinde çalışan Ensari Kerim’i çok seviyordu. Kerim’den yardım talebini alınca “burada çalışmayı düşünüp düşünmeyeceğini” sordu, Kerim’in cevabı ise hiç düşünmeden, “evet” olmuştu.

Hafta sonu beraberce bakım evine gittiler. Ensari bakım evinin yöneticileri tarafından da çok sevildiği için onu kırmadılar, aynı şartlarda çalıştırmak üzere Kerim’i hemen işe aldılar.

Artık kurstan kalan zamanlarında bakım evinde çalışıyor, yine de boş zaman bulursa Ensari ve Kisho ile birlikte geziyordu.

Kisho aynı zamanda üniversite de okuduğu için, Japonya’nın Okayama Eyaletinde bir kilise de rahip olan babasından maddi destek alıyor, para sıkıntısı çekmediğinden istemeseler de gezilerde masrafları genelde o karşılıyordu.

Bir müddet sonra Kisho’ya olan hayranlığının sevgiye dönüştüğünü, üstelik Kisho’ nun tavırlarından bu sevginin karşılıksızda olmadığını gören Kerim, konuyu açmak istiyor, ancak bir türlü cesaret edemiyordu.

Kısa sürede Türkçeyi epeyce ilerleten Kisho, bir gün Kerim’in elini tuttu ve becerebildiği kadarıyla “anladı sen beni seviyor, ama söyliymiyor”deyince Kerim şaşkınlıkla Kisho’nun elini sıktı, sonra rahatlamanın verdiği minnetle ve sevgiyle onun çekik gözlerine baktı ve:

Japonca; “Kimi o ai shiteru Kisho” Dedi.

Kisho ise Türkçe cevap verdi; Ben de sen sevyo Kerim.

Az sonra hemen oracıktaki bir parkta oturdular, Kisho başını Kerim’in omzuna yasladı, Kerim ise utangaç bir tavırla genç kızın saçlarını okşamaya çalıştı, ikisi de çok mutluydular, uzun süre öylece kalıp hiç konuşmadılar.

Devam edecek

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gülerken ağlamak (5) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gülerken ağlamak (5) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜLERKEN AĞLAMAK (5) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
14.4.2011 01:49:06
HARİKASIN CAN SEVGİ DOLU SIMSICAK BİR BÖLÜM USTA KALEMİN VAROLSUN SEVGİ VE SAYGILARIMLA
ayşe1
ayşe1, @ayse1
11.4.2011 09:34:44
Duygu meltemleri estirmeğe başlayan akıcı ve güçlü dilli nesirde, çok hoş ve güzel bir tat var.
Tebriklerim ve saygılarımla.
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
9.4.2011 23:14:39
10 puan verdi
Aşk da merhaba dedi şimdi Kerim'e.

Japon bir gelinimiz mi olacak yoksa

Bizim ailede var bir tane Yumi ..Anneannem Kömü diyor kıza.

Keyifle okuyorum

Tebrikler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
9.4.2011 22:38:51
Bu öyküyü zaman darlığından en başından okuyamadım ama okuduğum bölüm yerli yerindeydi. Akıcılık ve imla güzel. Öykü rayına oturmuş ahenkle devam edebilir.

kaleminizi kutluyorum.

saygımla...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
9.4.2011 18:54:33
Sayın Ünalan,

"Hızınıza maşallah" demeden başlamayayım. Zira nazara inanıyorum...

Bu bölüm ilk bölümlerinize göre daha başarılı olmuş. Anlatım hızlanmış, neyin ne olduğu yavaş yavaş gün yüzüne çıkmış. Bundan sonrası açık öykünün, rahatlıkla yürür. Zaten gerçek bir hikaye bildiğim kadarıyla.

Yanlız size bir tavsiyem var. Edebi metinlerde rakamlar yazı ile yazılsa çok daha güzel olur. Ayrıca tırnak içine aldığınız diyaloglar için ayrı bir satır yapsanız hem görsel açıdan, hem anlaşılırlık açısından daha iyi olacak. Bunlar küçük detaylar. Önemli olan anlatım ve kurgu elbette. Bu kısmı başardığınıza inanıyorum. Yazdıkça çok daha da ileriye götüreceğiz inşallah...

Kutluyorum, saygılar.



Aynur Engindeniz tarafından 4/9/2011 6:56:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
9.4.2011 18:33:24
Gerçekten büyük bir zevkle okuyoruz. Anlatımınız da çok güzel. Başarılarınızın devamını dilerim. Saygı ve selamlarımla..
O qué
O qué, @o-qu
9.4.2011 17:39:18
Napsam ben de mi Avusturalya'ya gitsem :p

Belki güneşteki güzellikleri o zaman fark ederim:)

Bakalım n'olcak, sevenleri ayırmayın lütfen yazarım:)
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
9.4.2011 15:45:47
Havada aşk kokusu var... Tam da mevsimi... Çok güzel ilerliyor, öykünüz. Çok keyifli. Teşekkür ediyorum.

Saygılar, selamlar.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
9.4.2011 11:41:06
Ne kadar güzel yazıyorsunuz...yazılarınızı kaçırmadan keyifle okuyorum..
Sanıyorum Kerim aşkı yakaladı hadi bakalım hayırlısı
Sevgiler...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
9.4.2011 11:24:45
evet ufukta aşk var sanırım yada kuvvetli dostluk
harikasınız
devamını bekliyorum merakla saygılarımla
nilkurt
nilkurt, @nilkurt
9.4.2011 04:52:31
10 puan verdi
Çok güzel bir anlatım,sıkılmadan okuduğuma göre...
KUTLUYORUM, Sayın UNALAN.
Selamlarımla.
incidal
incidal, @incidal
9.4.2011 00:37:34
Kızım yurdışına gitmek istiyor ama pek gönüllü değilim.Bu yazıdan sonra izin vericeğim herhalde.Eh sonunda aşkta başladı artık.Heyecan artacak gibi.
Kolay gelsin.
Selam ve saygılar
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
9.4.2011 00:31:56
10 puan verdi
Öykü hareketlendi, ufukta evlilik hayalleri var galiba, tebrikler yazarım, selam ve saygılar.
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
9.4.2011 00:15:51

Eeee görünüşe göre Kerim'i büyük bir "aşk" bekliyor. Bizlere de okuması düşüyor.

Umarım hak ettiği mutluluğa erişir. Çok uzaklarda bir nebze de olsa mutlu yaşar. Hıı bir de şu "kaçak iş" başına iş açmasın!

Arkadaşım yine çok güzel bir bölümdü. Kalemine sağlık.

Sevgi ve saygıyla arkadaşım
-IspartaGülü-
-IspartaGülü-, @-ispartagulu-
9.4.2011 00:09:57
10 puan verdi
hocam güzel yazını kutluyorum tebrikler iyiki varsınız saygılar ve yazınızın tiryakisiyim haberiniz olsun
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL