gecenin sessiz tiktaklarındaydı kadın
en ağır kasvet ve en sancılı sorgusunda..
sorguladığı
canını acıtan anlaşılmadığını anladığı andı
içini çoşkuyla kaplayan gözlerin onu anlamadığını anladığı andı
belki çoskusu ürkütmüştü genç adamı

adam...
açmazlarının sınırlarının aşılmasından ürktü
kadını tanımak adına hiç çaba sarfetmeden hemde
öyle ağır öyle derin bir sınırla çıktıki
kadın buna itiraz edemedi

kadın...
ama diyecek olsa
kendi göremediği gerçeklerle yüzleşecek
kendine yüzlerce kez kızacaktı

ama diye bir söze başlamak istese
kendi değerlerinin değersizlik gibi algılanmasından
mahcubiyet duyacağından korkacaktı

oysa..kadınca entrikalar ve oyunlara hiç ama hiç ihtiyaç duymadan
öyle yalın ve öyle anlaşılır ifade etmiştiki çoşkusunun hikayesini
seni beğendim ve sana dokunmak istiyorum
diyebilecek kadar yalındı...
ama belki adam
kadının bıuyalın ve görünen çoşkusunu
aşk diye algıladı ve aşktan ürktü

adam...
kadını çok ama çok istediğini söylerken
üstelik usunda kerelerce onunla sevişirken
ona dokunmaktan ürktü

oysa kadın için aşk
öyle gizemli öylesine kutsal bir histiki
onun aşkını hiçbir adamın haketmeyeceğini düşünür
öyle yaşardı
ömründe ruhunu bir kez teslim etti doludizgin bir aşka
yıllarca hep o aşkta kaldı
o aşkın üzerinde bir aşk yaşamak
geçmişine haksızlık etmek gibi düşünürdü

ona değmeye çalışan her göze sadece gülümseyerek
aşk burada oturmuyor çalmayın kapımı derdi
aşka hiç talebi olmadı gördüğü erkek yüzlerde
yüreği heyecen duymadı dişiliği hiç kıpırdamadı
bir bedene teslimiyet gelmedi içinden..
duvarlar kadar soğuk taşlar kadar
donuktu....

tabi karşılaştığı yüzler değildi bunun suçlusu
onun kadınlığını dişiliğini haketmediklerini düşünmesiydi
arzulamanın zorluğuydu
ve bir gün gördüğü bir yüze
dokunmak istedi
dokunmak ve o yüzün sahibin i
parmak uçlarında hissetmek istedi
seni beğendim sana dokunmak istiyorum dedi

ve bu duygu iyi geldi içine
kadınlığının buzları bu bedende erisin istedi
o bedenin erkek gücünü
garip bir merakla bilmek istedi
bu bedensel bir sıcaklıktı içine doğan
sıcaklığı bedeninde hissetti

bazı karşılaşmalar sebepsiz değildi
buda böyle bir karşılaşmaydı
biliyor ve hissediyordu ki
adamın tenine değerse teni
o bedene direnmek istemeyecekti
zaman tanımadı adam bu dokunuşa

oysa adam
usunda kerelerce sevişti kadının kokusunda yıkandı
teninde erkekliğini kerelerce yaşadı ama zaman tanımadı..

adam...
bu ateşe yanmaktan korktu
tene değerse kor olmaktan korktu
biliyorduki bir kez dokunduğunda
bu teninin esiri olacaktı
sen usumda kal dedi kadına
bilmiyorduki en tehlikeli yerde bırakarak kadını
çekip gitti.....