18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1859
Okunma

Ben, aşağı yukarı bütün şiirlerimin ve yazılarımın kıyısına köşesine hep sıkıştırmışımdır; “elimi tutar mısın?” bu soruyu kime sorarım, neden sorarım hiç bilmiyorum. Bildiğim bir gerçek varsa o da ellerimi sevgiyle birinin tutmasını istememdir. Bu kişi ister kadın olsun, ister erkek hiç fark etmez. Yeter ki içtenlikle, dostça, art niyet aramadan temiz duygularla tutsun elimi.
Bir arkadaş toplantısında bu dileğim gerçekleşti. Kimler yoktu ki bu toplantıda… Birçok sevdiğim ve özlediğim arkadaşımla, tabiri caizse Felekten bir gün çaldık desem yeridir. Hemen yanımda oturan sıcakkanlı arkadaşım Şükran ay, hiç beklemediğim bir anda yüzünü bana döndü ve ellerini uzatıp; “elini tutabilir miyim?” deyince dünyalar benim oldu bir anda.
Bu fırsatı kaçırır mıyım hiç. Hemen yüzümü ona döndüm ve ellerimi sevgiyle uzattım arkadaşıma. Öyle mutlu olmuştum ki, bu duyguyu anlatmak mümkün değil. Sımsıcaktı elleri. Sanki içinin güzelliği dışına vurmuş gibi parlıyordu gözleri. Tabii benim de ondan kalan yanım yoktu. İnsanların içi sevgiyle dolduğu zaman bu sevgi dışarı taşıp yüzlerine güzellik olarak yansıdığını biliyordum ama kendi yüzümde hiç bu güzelliği görmemiştim daha önce.
Tam karşımızda oturan arkadaşımız OZANMERDAN elindeki telefonla bizim fotoğrafımızı çekerken, bir yandan da “hiç bozmayın bu pozu hep öyle kalın.” Diye sesleniyordu. Ben bu fotoğraf karesinde sevginin gücünü gördüm. Ellerimin sıcacık tutulmasının yüzüme güzellik olarak yansımasını gördüm. Seni seviyorum canım arkadaşım Şükran. Seni de seviyorum Ali; bu güzel kareyi yakalayıp bizlere armağan ettiğin için.
Her zaman her yerde dostluk ve sevgi kazansın diyorum. Bütün arkadaşlarıma sevgimle…